Uğur Mumcu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Ekleme
Ekleme
14. satır:
* 12 Eylül Harekâtı'nın ülkemizi bir iç savaş eşiğinden geri çekip kurtardığını kabul etmeyecek kim vardır?.. 12 Eylül'ün haklılık nedenlerine bir değil, bin kez inanırız.<ref>Cumhuriyet, 3 Ekim 1982</ref>
* 12 Eylül, Türkiye'yi bir iç savaş tehlikesinden kurtarmıştır. Bunu açıkça kabul ve ilan etmeden hiçbir soruna çözüm bulma olanağı yoktur. Bu nesnel bir gerçek, somut bir olgudur. Kim yadsıyabilir?<ref>Cumhuriyet, 1 Temmuz 1983</ref>
* İHD, devletten kaynaklanan "insan hakları ihlallerini" sergilerken PKK ve Dev-Sol gibi terör örgütlerinin eylemlerine, "her gün yaşanan bu tür olaylar için bildiri yayımlamanın ciddi yarar sağlamayacağını" ileri sürüp bu insanlık dışı eylemleri kınadığını açıklamıyor. "İnsan Hakları Derneği"nin PKK'nın insanlık dışı eylemleri konusundaki görüşlerini merak ediyoruz.<ref>Cumhuriyet, 25 Eylül 1992</ref>
* [[Bülent Ecevit]] değişmemiş, açıkça başkalaşmıştır.
: Gerçeği artık açık açık görmek gerekiyor:
: Ecevit artık eski Ecevit değildir. "ANAP'ın umudu"dur; eski Ülkücülerin alkışladıkları, tarikatların bağırlarına bastıkları Ecevit'tir.<ref>Cumhuriyet, 6 Ekim 1991</ref>
* "Döneklik" yalnızca bizim topluma özgü bir olgu değildir, tersine evrensel bir aydın hastalığıdır.<ref>Cumhuriyet, 30 Mart 1986</ref>
* Ermeni ve Kürt terörizmi, iki kanlı örgütü, PKK ve ASALA'yı bir araya getirmişken bir Türk aydınının, Türk devrimcinin görevi, bu terörü destekleyen, dolaylı veya dolaysız biçimde bu örgütlere arka çıkan bütün kişi ve kuruluşlara karşı açık savaşa girmektir.<ref>Cumhuriyet, 22 Şubat 1985</ref>
* ... solculuk ve devrimcilik adına başvurulan eylemler birdenbire yaygınlaşmaya başladı. Bu eylemler, "bireysel terör" dediğimiz yönteme dayanıyordu. Adam kaçırma, banka soyma, fidye isteme gibi sağlıksız yöntemlerle sürdürülen serüvenci eylemler, İsrail Başkonsolosu Elrom'un kaçırılması ile önemli bir aşamaya ulaşmıştı.<ref>Cumhuriyet, 17 Eylül 1980</ref>
: ([[Deniz Gezmiş]], [[Mahir Çayan]] vb. hakkında)
* Solun başvuracağı tek yöntem yasal çizgiler, anayasal çerçevelerdir. Barışçı yollarla oluşmalıdır. Adam öldüren, cinayet işleyen solculuk; hainlik, katillik ve halk düşmanlığıdır!<ref>Cumhuriyet, 17 Eylül 1980</ref>
* İşçisiyle, köylüsüyle, öğrencisi, öğretim üyesiyle, askeri ve sivili ile, okumuşu ve okumamışı ile yurttaşların kanını bu ölçüde sorumsuzca akıtan bir başka "çok partili hayat" var mı yeryüzünde?<ref>Cumhuriyet, 21 Temmuz 1980</ref>
* Bunun adı solculuk mu? Yoksul erlerin üstüne kurşun yağdıran, banka soyan eşkıyalık mıdır solculuk? Böyleyse yerin dibine batsın böyle solculuk...
Satır 21 ⟶ 28:
* ODTÜ'nün açılışında kendilerine "devrimci" adını takan "zıpır sosyalistler"in bir kısmının İstiklal Marşı söylenirken yerlerinden kalkmamaları, gerçekten şiddetle kınanmalıdır.<ref>Cumhuriyet, 11 Ağustos 1979</ref>
* "Bu ülke bizim, bu topraklar bizim, göklerimizde uçacak uçaklara ancak biz izin veririz." diyen gür ses, Kurtuluş Savaşı'mızın onurlu anılarıyla yankılanmıştır. Çoktandır özlenen davranış, bu davranıştır. Orgeneral [[Kenan Evren]], bu açıklamasıyla, unutturulan ve türlü gerekçelerle savunulması neredeyse suç sayılan tam bağımsızlık inancını, "Kuvayımilliye ruhu"nu tazelemiştir. Orgeneral Evren'i inançla, kıvançla, onurla kutluyor ve selamlıyoruz.<ref>Cumhuriyet, 25 Haziran 1979</ref>
* Orgeneral [[Kenan Evren]], silah ambargosuna karşı takındığı tavırla gerçek yurtseverliğin, Atatürkçülüğün ve üstüne basa basa yazıyorum, gerçek "milliyetçiliğin" gereğini yerine getirmiştir.<ref>Cumhuriyet, 25 Haziran 1979</ref>
* Ve [[Süleyman Demirel]], evlerinde çoluklarıyla çocuklarıyla boğazlanan Kahramanmaraş halkının kanlı cesetlerine bakarak konuşuyor:
: — Bana, "Sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor." dedirtemezsiniz.
: Demirel'in insanlığını anlamak için bu sözler yeter. Böylesi bir politikacıya bugüne dek ne dünya tarihinde rastlanmıştır ne de Türkiye'de! Demek iktidar hırsı insanların gözlerini ve vicdanlarını böyle karartabiliyor.<ref>Cumhuriyet, 26 Aralık 1978</ref>
* — Bana, "Sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor." dedirtemezsiniz...
: Sana, "Yahya Demirel devleti dolandırmıştır." da dedirtmek mümkün değildir, biliriz! Tabii şu kanlı katilleri, şu alçak sürüsünü, şu namussuz alayını suçlamak için ağzından bir tek söz çıkmayacak.<ref>Cumhuriyet, 26 Aralık 1978</ref>
: ([[Süleyman Demirel]] hakkında)
* Hangi ülkü, hangi inanç, hangi siyasal düşünce evlere baskın yaparak adam öldürmeyi, belediye otobüslerinden adam indirip kurşuna dizmeyi haklı ve doğru bir eylem olarak görür? Düpedüz canavarlıktır bu! Canavarlığın da cezası bellidir: idam!<ref>Cumhuriyet, 12 Ekim 1978</ref>
* Sağ ve sol adına başvurulan "bireysel terörü" kamuoyu önünde kınamak, suçlamak ve bu yolların "çıkmaz sokaklara" saplanıp kalacağını göstermek hepimizin görevidir. Tabii yüreklerinde insanlık sevgisi olanların...<ref>Cumhuriyet, 5 Ekim 1978</ref>
* Hani ozan, "Neler yapmadık şu vatan için" demiş ya, sol da "neler yapmıyor şu fraksiyonlar için..." Bölüyor, parçalıyor, bununla da yetinmiyor, vuruyor, öldürüyor...<ref>Cumhuriyet, 31 Ağustos 1978</ref>
* Bulgaristan'da Türk kökenli 40 bin Bulgar yurttaşı, üzerinde pasaportları, sınırlarımızda bekletildiler. Bu soydaşlarımızın bütün işlemleri tamamlanmıştı. Fakat bu "milliyetçi", bu "Türkçü" ve bu "İslamcı" iktidar, bir türlü 40 bin Türk'ü ana yurda alamadı!..<ref>Cumhuriyet, 29 Mayıs 1976</ref>
: ([[Süleyman Demirel]], [[Alparslan Türkeş]], [[Necmettin Erbakan]] ve Turhan Feyzioğlu'ndan oluşan koalisyon hükûmeti hakkında)
* [[Öcalan]], o günlerde [[Mahir Çayan]]'ın kitaplarını ve yazılarını okur ve çevresindekilere "Mahir Çayan ve [[Deniz Gezmiş]]'in gerilla yöntemlerini birleştirmek gerektiğini" söylerdi. Aradan yıllar geçecek, PKK'nın Almanya'da yayımlanan "Berxwedan" adlı gazetesinde, PKK'nın Çayan'ın liderliğindeki THKP-C örgütünün devamı olduğu ileri sürülecekti.<ref>Uğur Mumcu, Kürt Dosyası, 1993</ref>
* Evet, evet, ne olursa olsun ben Patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurullarında on binlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem!<ref>Uğur Mumcu, Sakıncalı Piyade, 1977</ref>
[[Dosya:BIG 184232912040411.jpg |thumb|right|144px|[[Bilgi]] sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.]]
*[[ Bilgi]] sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.<ref>Cumhuriyet, 10 Ağustos 1992</ref>
*[[Evren]]sel Evrensel kültürün sanat ve düşün rüzgârları ile Türkiye er geç çağdaş [[medeniyet|uygarlığa]] demir atacak.<ref>Cumhuriyet, 16 Şubat 1986</ref>
* Bir ulus ne kadar okuma-yazma, öğrenme, araştırma eğilimde ise o kadar sağlam, o kadar hoşgörülü ve [[demokrasi|demokrat]] yapıda olur.<ref>Cumhuriyet, 19 Ağustos 1981</ref>
* Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.<ref>Cumhuriyet, 25 Ağustos 1975 http://www.umag.org.tr/tr/ugur-mumcu/10/yazilarindan-secmeler/41/seslenis</ref>
* Milliyetçilik ise sömürücülerin değil, [[Mustafa Kemal]] devrimcilerinin bayrağıdır.<ref>Ortam, 20 Eylül 1971</ref>
* Gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşünen politikacılarımız bu tablonun ressamlarıdırlar. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler." parolası ile liberalizm, en acı örneğini Türkiye'de vermiştir.<ref>Cumhuriyet, 26 Ağustos 1962 http://www.umag.org.tr/tr/ugur-mumcu/10/yazilarindan-secmeler/40/turk-sosyalizmi</ref>
* Döviz transferi nedir, vergi iadesi nasıl alınır, devlet nasıl dolandırılır, bunları [[w:tr:Mıgırdıç Şellefyan|Mıgırdıç]]'tan daha iyi bilecek bir Allah'ın kulu yoktur, olamaz da... Yahya Demirel, bu konuda [[w:tr:Mıgırdıç Şellefyan|Mıgırdıç]]'ın yanında henüz çırak bile sayılmaz.<ref>Uğur Mumcu, Büyüklerimiz, 1978</ref>
 
==Kaynaksız==
Satır 53 ⟶ 65:
==Hakkında söylenenler==
* Benim bu kitabı yazmama sebep olan; askerî müdahaleler döneminde şakşakçılık yapan, methiyeler düzen birtakım bürokratlar, gazeteciler ve diğer görevlilerin, askerî idarenin sona ermesiyle yüz seksen derece dönüş yaparak kendilerini aklarcasına askerî yönetim dönemini kötüleme yarışına girişlerini Uğur Mumcu daha şimdiden ele almış ve 8 Nisan 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ... benim yapmak istediğime yardımcı olmuş. Kendisini her zaman rahmetle andığım Mumcu'ya teşekkür ediyorum.<ref>Kenan Evren, 12 Eylül'den Önce ve Sonra: Ne Demişlerdi? Ne Dediler? Ne Diyorlar?, 1997</ref> ~ [[Kenan Evren]]
* Sevgili Uğur Mumcu yaşasaydı, [[Ergenekon]] tertibinin barsaklarını ortaya dökenlerin başında gelirdi...<ref>Cumhuriyet, 26 Ocak 2009, https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ilhan-selcuk/ugur-mumcuyu-kim-oldurdu-37130</ref> ~ [[İlhan Selçuk]]
* Uğur Mumcu’dur yine yaşayan, yaşayacak olan. Uğur Mumcu yok edilemez. Mumcu’lar bir değildir, çoktur, sayısızdır, silahla, bombayla yok edilemezler.<ref>Cumhuriyet, 19 Mart 2013, https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/oktay-akbal/ugur-mumcu-aramizda-410208</ref> ~ [[Oktay Akbal]]
* Çünkü Uğur, başlı başına bir kurum, başlı başına bir [[Atatürkçülük]], [[demokrasi|demokratik]]lik, [[laiklik]], [[özgürlük]] ve dürüstlük abidesiydi...<ref>[http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/469150/Ugur_Mumcu_yu_anarken.html Cumhuriyet, 24.01.2016, Emre Kongar]</ref> ~ [[Emre Kongar]]
 
== Kaynakça ==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Uğur_Mumcu" sayfasından alınmıştır