Mustafa Kemal Atatürk/Sanat, Sanatçı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Geri alındı Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Elvorix (mesaj | katkılar)
31.177.151.145 (mesaj) tarafından yapılmış VP:İNV değişiklikler geri getirildi. (TW)
Etiket: Geri al
10. satır:
 
<!--D-->
* Dünya'da mütemâdiyen, müterakkî ve mütekâmil olmak isteyen herhangi bir millet, behemehâl heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir. Âbidâtın şuraya buraya hâtırât-ı târihiye olarak rekzinin mugâyir-i din olduğunu iddia edenler, ahkâm-ı şer'iyeyi lâyıkıyla tetebbû ve tetkik etmemiş olanlardır. Cenâb-ı Peygamber'in Dîn-i İslâmî tesîsinden bu âna kadar bin üç yüz kadar sene geçmiştir. Hazret-i Peygamber'in evâmir-i ilâhiyeyi tebliğ esnasında muhataplarının kalp ve vicdânında putlar vardı. Bu insanları tarîk-i hakka davet için evvela o taş parçalarını atmak ve bunları ceplerinden ve kalplerinden çıkarmak mecbûriyetinde idi. Hakāyık-ı İslâmiye, tamamıyla anlaşıldıktan ve hâsıl olan kanaat-i vicdaniye kuvveti hâdisât ile teeyyüt eyledikten sonra birtakım münevver insanların böyle taş parçalarına taabbüdünü farz ve zan etmek, Âlem-i İslâm'ı tahkîr etmek demektir. Münevver ve dindar olan milletimiz, terakkînin esbâbından biri olan heykeltıraşlığı âzamî derecede ilerletecek ve milletimizin her köşesi, ecdâdımızın ve bundan sonra yetişecek evlatlarımızın hatırını güzel heykellerle Dünya'ya îlân edecektir. Bu işe çoktan başlanmıştır. Mesela Sivas'tan Erzurum'a giderken yol üzerinde güzel bir heykeli tesâdüf edersiniz. Sonra Mısırlılar Müslüman değil midir? İslâmlık, yalnız Türkiye ve Anadolu halkına mı münhasırdır? Seyahat edenler pekâlâ bilirler ki Mısır'da birçok eâzımınz heykelleri vardır. Milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazîlete mâliktir. Bu fazilerleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz''. İnsanlar, mütekâmil olmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki fennin îcap ettirdiği şeyleri yapamaz; îtiraf etmeli ki o milletin tarîk-i terakkîde yeri yoktur.'' Hâlbuki bizim milletimiz, evsâf-ı hakîkîsiyle mütemeddin ve müterakkî olmaya lâyıktır ve olacaktır.<ref>{{Kitap belirt
| son = KARAL (Ord. Prof.)
| ilk = Enver Ziya