Mustafa Kemal Atatürk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Dragh384 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
4. satır:
 
==Sözleri==<!-- Lütfen alfabetik sırayla ekleyin. Teşekkürler! -->
[[Dosya:Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa, Balıkesir, 1923.png|165px|küçükresim|Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar!<ref name=":19">Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, Cilt I. Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 172.</ref> (1919)]]
[[Dosya:Nazilli Cotton Factory.jpg|165px|küçükresim|Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtînin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medenî beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.<ref name=":7">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 26. cilt, Kaynak Yayınları, 1998, s. 268</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal November 1918.png|165px|küçükresim|Ben, 1919 yılı mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.<ref name=":23">Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye, Cilt I, Cem Yayınları, s. 78.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk12.jpg|165px|küçükresim|sağ|Ben, manevî miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.<ref name=":1"/>]]
[[Dosya:Atatürk ve Fevzi Çakmak.jpg|165px|küçükresim|Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.<ref name=":4">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk, Resim ve Heykel Müzesi'nde.JPG|165px|küçükresim|Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle uygarlık yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir.<ref name=":17">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt III, s. 80.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk vatandaşları dinlerken.jpg|165px|küçükresim|Bir kelime ile ifade etmek gerekirse, diyebiliriz ki yeni Türkiye Devleti bir halk devletidir; halkın devletidir. Mazi kurumları ise bir şahıs devleti idi, şahıslar devleti idi.<ref name="halk">Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 309</ref>]]
[[Dosya:10th Anniversary Speech.jpg|165px|küçükresim|Cumhuriyetçilik ve toplumsal inkılâp, lâiklik ve yenilikseverlik, Türk'ün öz malı ve özelliği hâline geldiğini görmek, benim için büyük bir bahtiyarlık olacaktır.<ref name=":12">Kılıç Ali, Atatürk ve Cumhuriyet, Milliyet gazetesi, 2.11.1970</ref>]]
[[Dosya:Atatürk İstanbul'da.jpg|165px|küçükresim|Çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.<ref name=":22">Cemal Granda, Atatürkʼün Uşağı İdim, Hürriyet Yayınları, 1973, s. 267.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk şapkasıyla selam verirken.jpg|165px|küçükresim|Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakikî yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır.<ref name=":15">Atatürkçülük, I. Cilt, Genelkurmay Başkanlığı, Millî Eğitim Basımevi, 1984, s. 283.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Tokat'ta bir vatandaşı dinliyor (1930).jpg|165px|küçükresim|Efendiler, bizim milletimiz vatanı için, hürriyeti ve hakimiyeti için fedakâr bir halktır; bunu ispat etti.<ref>30 Ağustos Hatıraları, Cumhuriyet, s. 17. (Nurer Uğurlu başkanlığında bir kurul tarafından hazırlanmıştır.)</ref><ref name=":2">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. cilt, Kaynak Yayınları, s. 288.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Samsun Lisesi'nde ders dinlerken.jpg|165px|küçükresim|Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit Türk milleti yükselecektir.<ref name=":14">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 161.</ref>]]
[[Dosya:Ataturk opens Ankara Museum of Fine Arts and Sculpture.png|165px|küçükresim|Güzel sanatlarda başarı, bütün inkılapların başarıldığının en kesin delilidir. Bunda başarılı olamayan milletlere ne yazıktır. Onlar, bütün başarılarına rağmen uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan daima mahrum kalacaklardır.<ref name=":11">Cevat Abbas Gürer. Cumhuriyet gazetesi, 10.11.1941.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Kocatepe'de.jpg|165px|küçükresim|Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Anlayışlı bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir.<ref name="Antonescu"/>]]
[[Dosya:Atatürk at the Ankara High School for Girls with Prime Minister İnönü and Afet İnan.jpg|165px|küçükresim|Her şeyden evvel bilgisizliği ortadan kaldırmak lâzımdır. Bu sebeple maarif programımızın, maarif siyasetimizin temel taşı, bilgisizliğin giderilmesidir. Bu giderilmedikçe yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.<ref name=":3">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 141.</ref>]]
[[Dosya:Ataturk visits a school.jpg|165px|küçükresim|Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.<ref>M. Sunullah Arısoy, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten Bize, Hürriyet Vakfı Yayınları, s. 229.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Samsun-Çarşamba tren hattı açılışında.jpg|küçükresim|165px|sağ|İnkılabın temellerini her gün derinleştirmek, desteklemek lâzımdır. Birbirimizi aldatmayalım, uygar dünya çok ileridedir. Buna yetişmek, o uygarlık dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz.<ref name=":5">Anıl Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 151.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk vatandaşla sohbet ediyor (30 Aralık 1931).jpg|165px|küçükresim|İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.<ref name=":10">Yekta Güngör Özden, Atatürk ve Hukuk, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s. 367.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Sivas Kız Öğretmen Okulunda, 20 Kasım 1930.png|165px|küçükresim|Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar, toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destek­çisi olacaklardır.<ref name=":13">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt II, 2. baskı, Ankara, s. 85-86.</ref> (1923)]]
[[Dosya:رضاشاه و مصطفی کمال آتاترک Reza Shah and Mustafa Kemal Atatürk.jpg|165px|küçükresim|Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır.<ref name=":18">Sadi Borak & Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 5. cilt, s. 57</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal, Trablusgarp.jpg|165px|küçükresim|Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.<ref name=":16">Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınları, s. 597.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk 1927'de Söğütlü Yatı'nda.jpg|165px|küçükresim|Neş'eli olmayan insanlardan iki türlü şüphe edilir. Ya hastadır, yâhut o insanın başkalarına bildirmek istemediği bir kuruntusu vardır.<ref name="neşe">{{Kitap kaynağı| son = KARAL (Ord. Prof.) | ilk = Enver Ziya | editör = Fatih ÖZDEMİR | başlık = Atatürk'ten Düşünceler | biçim = Kitap | erişimtarihi = 27 Kasım 2011 | yayımcı = ODTÜ Yayıncılık | dil = Türkçe | isbn = 9757064122 | alıntı = 1930, Rûşen Eşref}}</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal, Adana, 1923.png|165px|küçükresim|Türk Cumhuriyeti'nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta barış, dünyada barış gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve ilerlemesinde en esaslı etken olsa gerektir.<ref name=":6">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 185.</ref>]]
[[Dosya:Mustafa Kemal Atatürk'ün yer bilimi notları.jpg|165px|küçükresim|Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.<ref name=":9">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 131.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk and Kazım Özalp in Ertuğrul Yatch, 1927.jpg|165px|küçükresim|Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak, yaşamın şartıdır. Bu yol üzerinde duraklayanlar ya da yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak bilgisizliği ve aymazlığında bulunanlar, genel uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdur.<ref name=":8">Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınları, s. 555.</ref>]]
[[Dosya:Atatürk Etimesgut Türkkuşu Tesislerinin açılışında, Ankara, 3 Mayıs 1935.png|165px|küçükresim|Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız.<ref name=":20">Afet İnan, Tarihten Bugüne, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1970, s. 217.</ref>]]
 
*30 Ağustos'ta sevk ve idare ettiğim muharebede Türk milleti yanımdaydı. Bir insan, milletiyle beraber hareket ettiği zaman ne kadar kuvvetli hissediyor bilir misiniz? Bunun tarifi zordur. Bunu anlatmakta güçlük çekersem beni mazur görünüz.<ref>Hakimiyet-i Milliye gazetesi, 30 Ağustos 1928.</ref>
 
*Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar!<ref name=":19">Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, Cilt I. Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 172.</ref> (1919)
 
*Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 136.</ref>
Satır 45 ⟶ 18:
*Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, s. 76</ref>
 
*Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.<ref name=":7">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 26. cilt, Kaynak Yayınları, 1998, s. 268</ref>
 
*Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.<ref name=":24">Hâkimiyet-i Milliye, 31 Ekim 1933</ref>
 
*Ben, 1919 yılı mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.<ref name=":23">Pars Tuğlacı, Çağdaş Türkiye, Cilt I, Cem Yayınları, s. 78.</ref>
 
*Ben manevî miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.<ref name=":1">İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeolojisi, İstanbul Üniversitesi Yayınları, 1980, s. 13.</ref>
Satır 59 ⟶ 32:
*Ben, savaşlarda dahi düşmanın üzerinde bir kin duymam; yalnız askerlik kurallarının uygulanmasını düşünürüm.<ref>İzzettin Çalışlar, Tan gazetesi, 31.8.1937</ref> (1937)
 
*Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.<ref name=":4">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.</ref>
 
*Benim adım çok içki içer diye çıkmıştır. Bunu siz de duymuş olacaksınızdır. Filhakika ben öteden beri içerim, içkiyi severim. Fakat istediğim zaman bunu keserim. Vazifem esnasında bir damlasını ağzıma koymam. Vatan işlerine içki karıştırmam. İçki ve vazife iki ayrı şeydir. Birbirine tesiri dokunacak yerde vazifeyi elbette keyfe tercih etmeli, içkiyi behemehâl kesmeli.<ref>Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, Cilt 2, Röportajlar II (Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat II) http://www.oktayaras.com/rusen-esref-unaydin-butun-eserleri-cilt-2-roportajlar-mustafa-kemal-ile-mulakat-ataturkun-hasta/tr/46597</ref>
 
*Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükûmetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.<ref>{{cite web|url=http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/from_our_own_correspondent/9510135.stm|başlık=Modern Turkey, a delicate balance of East and West|erişimtarihi=23 Ekim 2011}}</ref><ref>{{web kaynağı|başlık=Google Books üzerinden Turkey Today|url=http://books.google.com.tr/books?ei=7TyBU6TQIsGGOK2sgKgK&hl=tr&id=_kdpAAAAMAAJ&dq=inauthor%3A%22Grace+Ellison%22&focus=searchwithinvolume&q=%22+I+have+no+religion%22|eser=Turkey Today|erişimtarihi=25 Mayıs 2014}}</ref> <small>''(1926-27 yıllarında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison'ın 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında İngilizce olarak yazıyor.)''</small>
[[Dosya:Atatürk Kocatepe'deAtatürk13.jpg|165px200px|küçükresim|Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Anlayışlı bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir.<ref name="Antonescu"/>]]
 
*Benim gözümde hiçbir şey yoktur; ben yalnız liyakat âşığıyım.<ref>Yusuf Ziya Özer, TTK. Belleten, Sayı: 10, 1939, s. 286</ref>
 
*Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.<ref name=":17">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt III, s. 80.</ref>
 
*Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.<ref>Atatürkçülük, Cilt I, Millî Eğitim Basımevi, s. 85</ref>
Satır 73 ⟶ 46:
*Bir hükûmet iyi midir, fena mıdır? Hangi hükûmetin iyi veya fena olduğunu anlamak için, "Hükûmetten gaye nedir?" bunu düşünmek lazımdır. Hükûmetin iki hedefi vardır. Biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını temin etmek. Bu iki şeyi temin eden hükûmet iyi, edemeyen fenadır.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 121</ref>
 
*Bir kelime ile ifade etmek gerekirse, diyebiliriz ki yeni Türkiye Devleti bir halk devletidir; halkın devletidir. Mazi kurumları ise bir şahıs devleti idi, şahıslar devleti idi.<ref name="halk">Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 309</ref>
 
*Bir toplumun eksikliği ne olabilir? Ulusu ulus yapan, ilerleten ve geliştiren güçler vardır: Düşünce güçleri, sosyal güçler. Düşünceler, anlamsız, yararsız, akla sığmaz saçmalarla dolu olursa o düşünceler hastalıklıdır. Bir de toplumsal yaşayış, akıldan mantıktan uzak, yararsız, zararlı birtakım görenek ve geleneklerle dopdolu olursa yaşama sayılamaz. İlerleyemez, gelişemez, inmeliler gibi olduğu yerde bocalar kalır.<ref>Bugünün Diliyle Atatürkʼün Söylevleri, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 86</ref>
Satır 120 ⟶ 93:
 
*Bugünün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 328</ref>
[[Dosya:Atatürk vatandaşlain sohbeta ediyorrowboat, (30 Aralık 1931)1934.jpg|165px200px|küçükresim|İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.<ref name=":10">Yekta Güngör Özden, Atatürk ve Hukuk, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s. 367.</ref>]]
 
*Bunca asırlarda olduğu gibi, bugün dahi, milletlerin bilgisizliğinden ve taassubundan istifade ederek binbir türlü siyasısiyasî ve şahsışahsî maksat ve menfaat temini için dini alet ve vasıta olarak kullanmak teşebbüsünde bulunanların, içeride ve dışarıda varlığı, bizi bu konuda söz söylemekten ne yazık ki henüz uzak bulundurmuyor.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 125.</ref>
 
*Bütün dünya bilsin ki benim için bir taraflılık vardır: Cumhuriyet taraftarlığı, fikri ve sosyal inkılap taraftarlığı. Bu noktada, yeni Türkiye topluluğunda bir ferdi, hariç düşünmek istemiyorum.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s. 189</ref>
Satır 127 ⟶ 100:
*Bütün görevlerin üstünde bizim de bir vicdanî görevimiz vardı; o da, herkesin sudan birtakım görevler yaptığı sırada yaşamımızı, varlığımızı bu milletin bağrına sokarak, onlarla beraber düşman karşısında uğraşmak olmuştur!<ref>Atatürk’ün S.D.I, s. 106</ref> (1920)
 
*Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek, birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.<ref name="birey">Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, Sel Yayınları, 1955, s. 64</ref>
 
*Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve geniş kapsamlı medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizim için bir borçtur.<ref>Afet İnan, Mustafa Kemal Atatürk'ten Yazdıklarım, Millî Eǧitim Bakanlığı Devlet Kitapları, s. 36.</ref>
Satır 142 ⟶ 115:
*Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, s. 372</ref>
 
*Cumhuriyetçilik ve toplumsal inkılâp, lâiklik ve yenilikseverlik, Türk'ün öz malı ve özelliği hâline geldiğini görmek, benim için büyük bir bahtiyarlık olacaktır.<ref name=":12">Kılıç Ali, Atatürk ve Cumhuriyet, Milliyet gazetesi, 2.11.1970</ref>
 
*Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, s. 71</ref>
Satır 148 ⟶ 121:
*Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.<ref>Anıl Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 76.</ref>
 
*Çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.<ref name=":22">Cemal Granda, Atatürkʼün Uşağı İdim, Hürriyet Yayınları, 1973, s. 267.</ref>
 
*Çocukluğumdan beri bir huyum vardır. Oturduğum evde ne kız kardeş, ne de ahbap ile beraber bulunmaktan hoşlanmazdım. Ben, yalnız ve bağımsız bulunmayı çocukluktan çıktığım zamandan itibaren daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır. Tuhaf bir halim daha var; ne ana -babam çok erken ölmüş-, ne kardeş, ne de en yakın akrabamın kendi düşünüş biçimi ve görüşlerine göre bana şu veya bu öğütte bulunmasına katlanmazdım. Aile arasında yaşayanlar çok iyi bilirler ki sağdan soldan, pek saf ve samimî uyarmalardan korunamazlar. Bu durum karşısında iki davranış şeklinden birini seçmek zorunludur; ya uymak yahut bütün bu uyarma ve öğütleri hiçe saymak. Bence ikisi de doğru değildir. Uymak nasıl olur, en aşağı benimle yirmi, yirmi beş yaş farkı olan anamızın uyarmalarına uyma geçmişe dönme demek değil midir? İsyan etmek, erdemine, iyi niyetine, yüksek kadınlığına inandığım anamın kalbini, görüşlerini alt üst etmektir. Bunu da doğru bulmam.<ref>Atatürk’ün S.D.V, s. 113</ref> (1926)
Satır 163 ⟶ 136:
 
*Diktatör, insanların iradesini baskı altına alan ve onları itaate mecbur bırakan kimsedir. Ben, kalpleri kırmak değil, kalpleri kazanmak isterim.<ref>Gladye Baker'a verdiği demeç, 21 Haziran 1935.</ref>
[[Dosya:AtaturkAtatürk, visitsTrakya aManevraları school(19).jpg|165px200px|küçükresim|Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.<ref>M. Sunullah Arısoy, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten Bize, Hürriyet Vakfı Yayınları, s. 229.</ref>]]
 
*Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.<ref>Afet İnan, Tarih boyunca Türk Kadının Hak ve Görevleri, Millı̂ Eğitim Basımevi, s. 159.</ref>
 
*Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakikî yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır.<ref name=":15">Atatürkçülük, I. Cilt, Genelkurmay Başkanlığı, Millî Eğitim Basımevi, 1984, s. 283.</ref>
 
*Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını "Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim" diyemez.<ref>Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt II, s. 147</ref>
Satır 172 ⟶ 145:
*Efendiler! Bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan hayırsızlık, kötülük görmesi ondan daha acıdır. Bu kalp ve vicdanlar için beklenmez bir yaradır.<ref>[http://web.archive.org/web/20140604194545/http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/bursalilarla-konusma Bursalılarla Konuşma, Hâkimiyet-i Milliye, 14 Eylül 1924]</ref>
 
*Efendiler, bizim milletimiz vatanı için, hürriyeti ve hakimiyeti için fedakar bir halktır; bunu ispat etti.<ref name=":2">Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16. cilt, Kaynak Yayınları, s. 288.</ref>
 
*Efendiler, içtimai hayatın mebdei, ukdesi aile hayatıdır. Aile, izaha hacet yoktur ki, kadın ve erkekten mürekkeptir. Kadınlarımız hakkında, erkekler hakkında söz söylediğim kadar fazla izahatta bulunmayacağım. Fakat bu mevcudiyeti ulviyeyi bilhassa huzurlarında müsamaha ile geçemem. Müsaade buyurulursa bir iki kelime söyleyeceğim ve siz ne söylemek istediğimi suhuletle anlayacaksınız. Esnayı seyahatimde köylerde değil bilhassa kasaba ve şehirlerde kadın arkadaşlarımızın yüzlerini ve gözlerini çok kesif ve itina ile kapamakta olduklarını gördüm. Bilhassa bu sıcak mevsimde bu tarz kendileri için mutlaka mucibi azab ve ızdırap olduğunu tahmin ediyorum. Erkek arkadaşlar, bu biraz bizim hodbinliğimizin eseridir. Çok afif ve çok dikkatli olduğumuzun icabıdır. Fakat muhterem arkadaşlar, kadınlarımız da, bizim gibi müdrik ve mütefekkir insanlardır. Onlara mukaddesatı ahlakiyeyi kuvvetle telkin etmek için, milli ahlakımızı anlatmak ve onların dimağını nur ile, nezahetle teçhis etmek esası üzerinde bulunduktan sonra fazla hodbinliğe lüzum kalmaz. Onlar yüzlerini cihana göstersinler. Ve gözleriyle cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir şey yoktur.<ref>[https://books.google.com.tr/books?id=VBV_DwAAQBAJ&pg=PT350&lpg=PT350&dq=%C3%87ok+afif+ve+%C3%A7ok+dikkatli+oldu%C4%9Fumuzun+m%C3%BCdrik&source=bl&ots=BMnNDDdDAV&sig=ACfU3U3gpvUK7QBrIJQbHo56Gva2Cxh2lA&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwio0PLd5_foAhUmQEEAHVE6ANwQ6AEwAHoECAwQLg#v=onepage&q=%C3%87ok%20afif%20ve%20%C3%A7ok%20dikkatli%20oldu%C4%9Fumuzun%20m%C3%BCdrik&f=false Ayın Tarihi, Eski Seri: No. 18, s. 469-472]</ref><ref name="kastamonu"/> (1925)
Satır 188 ⟶ 161:
*Emperyalizm ölüme mahkûmdur.<ref>[http://web.archive.org/web/20140420185610/https://www.atam.gov.tr/dergi/turkiyenin-kurulus-yillarinda-bir-yabanci-gazetecinin-ankara-yolculugu-ve-ataturkle-gorusmesi Türkiye’nin Kuruluş Yıllarında Bir Yabancı Gazeteci’nin Ankara Yolculuğu ve Atatürk’le Görüşmesi]</ref> (1923)
 
*En iyi fertler kendinden ziyade mensup olduğu toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına hayatını veren insanlardır.<ref name="ayıntarihi">Ayın Tarihi, cilt: 24, sayı: 82-83, 1931</ref>
 
*Erkek kız çocuklarımızın, aynı şekilde öğrenim görebilmesi mühimdir. Memleket evladı, iktisadi hayatta faal, etkili ve başarılı olacak şekilde donatılmalıdır. Milli ahlakımızla, medeni esaslarla ve hür fikirlerle yetiştirilmelidir. Baskı ve korkudan doğan sözde ahlak, bir erdem olmadığı gibi, güvenilmezdir.<ref>Hakimiyet-i Milliye gazetesi, 26 Ağustos 1924.</ref>
Satır 195 ⟶ 168:
 
*Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.<ref name=":24" />
[[Dosya:Atatürk12.jpg|200px|küçükresim|sağ|Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek, birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.<ref name="birey"/>]]
 
*Gençlerimiz ve aydınlarımız ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarını evvela kendi dimağlarında iyice kararlaştırmalı, onları halk tarafından iyice sindirimi ve kabulü mümkün bir hale getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır.<ref>Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt II, s. 142</ref>
 
*Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit, Türk milleti yükselecektir.<ref name=":14">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 161.</ref>
 
*Gerçeği konuşmaktan korkmayınız.<ref>Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, s. 110</ref>
 
*Güzel sanatlarda başarı, bütün inkılapların başarıldığının en kesin delilidir. Bunda başarılı olamayan milletlere ne yazıktır. Onlar, bütün başarılarına rağmen uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan daima mahrum kalacaklardır.<ref name=":11">Cevat Abbas Gürer. Cumhuriyet gazetesi, 10.11.1941.</ref>
 
*Hakikaten memlekete hizmet etmek isteyenlerin kalbi açık olmalıdır; açık söylemelidir. Millet ile, milleti sevk ve idare edenler çok açık görüşmelidirler. Olan şeyler ve yapılacak şeyler olduğu gibi ifade olunmalıdır. Yoksa safsatalar ile milleti aldatmak, onu birbirine düşürmek demektir. Kuralımız, daima millete karşı gerçekleri ifade olmalıdır. Milleti aydınlatma, bu demektir.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 119</ref>
Satır 232 ⟶ 205:
*İnkılabın hedefini kavramış olanlar, daima onu korumaya muktedir olacaklardır.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 145.</ref>
 
*İnkılabın temellerini her gün derinleştirmek, desteklemek lazımdır. Birbirimizi aldatmayalım, uygar dünya çok ileridedir. Buna yetişmek, o uygarlık dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz.<ref name=":5">Anıl Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 151.</ref>
 
*İnsanlar, toplumsal hayatta haklardan ve vazifelerden örülmüş bir ağ içinde düşünülebilir. İnsanlar, insan kaldıkça bu ağdan çıkamazlar.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 120</ref>
Satır 242 ⟶ 215:
* İşte bu serseriler, bir iş yapmak hülyasına kapılarak görünüşte memleketimize ve milletimize yararlı olmak amacıyla TKP diye bir parti kurmuşlar. Bu partinin başında da Mustafa Suphi ve benzerleri var. Bunlar, doğrudan doğruya vatanseverlik duyguları ile gerçek millî duygular ile değil, benim kanımca, belki kendilerine para veren, kendilerini koruyan ve bunları koruyan Moskova'daki prensip sahiplerine yaranmak için birtakım serserice girişimde bulunmuşlardır. Bunların yaptıkları girişim, Rus Bolşevizmi'ni çeşitli kanallardan memleket içine sokmak olmuştur.<ref>Uğur Mumcu, Kâzım Karabekir Anlatıyor, 1990</ref>
 
*Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamakların­dan geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkek­lerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.<ref name=":13">Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt II, 2. baskı, Ankara, s. 85-86.</ref> (1923)
 
*Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır.<ref name=":18">Sadi Borak & Utkan Kocatürk, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 5. cilt, s. 57</ref>
 
*Kapitülasyonların hiçbir kısmına istisnayı kabul etmiyoruz. Adli, mali veya askeri kapitülasyonların hiçbirini tanımıyoruz.<ref>Mustafa Kemal'in Chicago Tribune Muhabirine Verdiği Mülâkat, 18 Eylül 1922; İkdam Gazetesi, 20 Eylül 1922.</ref> (1922)
Satır 261 ⟶ 234:
 
*Makamı Saltanat aynı zamanda Makamı Hilâfet olmak itibariyle Padişahımız Cumhuru İslâmın da Reisidir.<ref>[https://www.tbmm.gov.tr/yayinlar/basbakanlarimiz_genelkurul_konusmalari/basbakanlarimiz_cilt1.pdf Başbakanlarımız ve Genel Kurul Konuşmaları, s. 10]</ref>
[[Dosya:Atatürk10.jpg|200px|küçükresim|En iyi fertler kendinden ziyade mensup olduğu toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına hayatını veren insanlardır.<ref name="ayıntarihi"/>]]
 
*Mal ve mülk, bana ağırlık veriyor. Bunları, soylu milletime geri vermekle büyük ferahlık duyuyorum. Zenginlikten ne çıkar; insanın serveti, kendi manevî kişiliğinde olmalıdır!<ref>Rükneddin Fethi Olcaytuğ, Atatürk Hakkında Düşünce ve Tahliller, 1943, s. 44</ref> (1937)
 
Satır 301 ⟶ 274:
 
*Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız görevin özüdür. Bu görev, bütün ulusa ve tarihe karşı yüklenilmiştir.<ref>Nutuk II, s. 623-624</ref>
[[Dosya:Atatürk 1927'de Söğütlü Yatı'ndaAtatürk4.jpg|165px200px|küçükresim|Neş'eli olmayan insanlardan iki türlü şüphe edilir. Ya hastadır, yâhut o insanın başkalarına bildirmek istemediği bir kuruntusu vardır.<ref name="neşe">{{Kitap kaynağı| son = KARAL (Ord. Prof.) | ilk = Enver Ziya | editör = Fatih ÖZDEMİR | başlık = Atatürk'ten Düşünceler | biçim = Kitap | erişimtarihi = 27 Kasım 2011 | yayımcı = ODTÜ Yayıncılık | dil = Türkçe | isbn = 9757064122 | alıntı = 1930, Rûşen Eşref}}</ref>]]
 
*Tarih, Türk inkılâbını anlatırken, bunun bir kurtuluş olduğunu en başta söyleyecektir. Bu kurtuluşun çeşitli aşamaları içinde de, özellikle kadınların kurtulmasını anacaktır.<ref>[http://web.archive.org/web/20141209205812/http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-06/ataturk-ve-kadin-haklari-2 Prof. Dr. TURHAN FEYZİOĞLU, "Atatürk ve Kadın Hakları", atam.gov.tr]</ref>
 
Satır 310 ⟶ 283:
*Tüm Türk toprakları kurtulmadıkça durmayacağım.<ref>Atatürk'ün Bütün Eserleri, 13. Cilt, Kaynak Yayınları, s. 279. ''Mustafa Kemal Paşa’nın 13 Ekim 1922 tarihinde İzmir’de, Amerikalı yazar Richard Danin’e verilen ve Figaro Gazetesi’nde yayımlanan mülakatı.''</ref> (1922)
 
*Türk Cumhuriyeti'nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta barış, dünyada barış gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve ilerlemesinde en esaslı etken olsa gerektir. Buna elimizden geldiği kadar hizmet etmiş ve etmekte bulunmuş olmak bizim için övünülecek bir harekettir.<ref name=":6">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 185.</ref>
 
*Türk Hükûmeti'nin ilk amacı, halka hürriyet ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır.<ref>Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2006; Ayın Tarihi: 1935, Sayı: 19, s. 260-262</ref>
Satır 332 ⟶ 305:
*Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir.<ref name=":25" />
 
*Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.<ref name=":9">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 131.</ref>
 
*Türk milliyetçiliği, ilerleme ve gelişme yolunda milletlerarası temas ve ilişkilerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla bir ahenkte yürümekle beraber, Türk toplumunun hususî seciyelerini ve başlı başına müstakil hüviyetini korumaktır.<ref>Afet İnan, T.T.K. Belleten, Sayı: 128, 1968, s. 557</ref>
Satır 352 ⟶ 325:
*Türk'ün haysiyet ve onur ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan ötürü, ya bağımsızlık, ya ölüm!<ref>Anıl Çeçen, Atatürk ve Cumhuriyet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s. 119</ref>
 
*Ulusun yaşamı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.<ref name=":16">Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınları, s. 597.</ref>
 
*Uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için yegane gelişme ve ilerleme yolu budur.<ref>Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Cilt II, s. 181-182</ref>
[[Dosya:Atatürk atve the Ankara High School for Girls with Prime Minister İnönü and Afet İnanBayar.jpg|165px200px|küçükresim|Her şeyden evvel bilgisizliği ortadan kaldırmak lâzımdır. Bu sebeple maarif programımızın, maarif siyasetimizin temel taşı, bilgisizliğin giderilmesidir. Bu giderilmedikçe yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.<ref name=":3">Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 141.</ref>]]
 
*Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak, yaşamın şartıdır. Bu yol üzerinde duraklayanlar ya da yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak bilgisizliği ve aymazlığında bulunanlar, genel uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdur.<ref name=":8">Şerafettin Turan, Mustafa Kemal Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Bilgi Yayınları, s. 555.</ref>
 
*Vicdan hürriyeti mutlak ve taarruz edilmez, ferdin tabi haklarının en mühimlerinden tanınmalıdır.<ref>Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 124.</ref>
Satır 362 ⟶ 335:
*Yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden mahrumiyeti, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir.<ref name="ReferenceB"/>
 
*Yaptıklarımızı asla kâfi görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.<ref name=":20">Afet İnan, Tarihten Bugüne, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1970, s. 217.</ref>
 
*Yaşam kısadır. Bunu kutlama ve taçlandırma için, insanların genellikle uygun gördükleri yol evliliktir. Bu genel kurala uymayanlar, pek sınırlı ve benzerleri azdır. Bu kural dışını oluşturanlar da, esas kuralın fenalığından değil ve fakat tersine bu güzel kurala inanmadan kendilerini alıkoyan sebeplerin etkisinde kaldıklarından, belki evlenmiş olmaktan korktuklarından fazla mutsuz olanlardır. İnkâr edilmez bir gerçektir ki insanlar, yaşam, kadınsız olamaz. Evli olanlar, yaşamın vazgeçilmezini temin etmiş ve bütün düşünce ve isteklerini bir maksat, bir meslek, bir amaca yöneltmiş olur. Ancak talih, eşlerin ruh ve kalplerini iyi geçindirsin!<ref>Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk’ün Yanında, s. 172)</ref> (1914)
Satır 376 ⟶ 349:
*Zamanında kitaplar karıştırdım. [[Hayat]] hakkında filozofların ne dediklerini anlamak istedim. Bir kısmı her şeyi kara görüyordu. “Mademki hiçiz ve sıfıra varacağız, dünyadaki geçici ömür sırasında sevinç ve mutluluğa yer bulunmaz” diyorlardı. Başka kitaplar okudum, bunları daha [[akıl]]lı adamlar yazmışlardı. Diyorlardı ki: “Mademki sonu nasıl olsa sıfırdır, hiç olmazsa yaşadığımız sürece şen ve [[neşe]]li olalım.” Ben kendi karakterim bakımından ikinci hayat görüşünü beğeniyorum, fakat şu sınırlar içinde: Bütün insanlığın varlığını kendi şahıslarında gören adamlar zavallıdır. Besbelli ki, o adam birey sıfatı ile yok olacaktır. Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Anlayışlı bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir...<ref name="Antonescu">[http://web.archive.org/web/20180628120602/http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/romanya-disisleri-bakani-antonescu-ile-konusma Romanya Dışişleri Bakanı Antonescu İle Konuşma]</ref>
<!-- Lütfen alfabetik sırayla ekleyin. Teşekkürler! -->
 
==Hakkında söylenenler==
*{{Ayrıca [[bakınız|Mustafa Kemal Atatürk/Atatürk hakkında söylenmiş sözler|Atatürk hakkında söylenmiş sözler]]}}
*Atatürk, bir ülkenin kaybettiği kaynakları harekete geçirmenin ve yeniden canlandırmanın olanaklı olduğunu gösteren ilk kişiydi. Bu bakımdan Atatürk bir öğretmendi; [[Benito Mussolini|Mussolini]] onun ilk, ben ikinci öğrencisiydim.<ref>Stefan Ihrig, Naziler ve Atatürk, Alfa Kitap, 2015, s. 162</ref>
** [[Adolf Hitler]], 1938
*...Çünkü, kendisi [[tarih]]in şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürk'ün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiye'nin canlı, [[laiklik|laik]] [[demokrasi]]sidir. Ve bu Meclis de bunun devamını sağlamaktadır bugün.<ref>[http://www.hurriyet.com.tr/o-bile-yeterdi-11379762 Hürriyet, 06.04.2009]</ref>
** [[Barack Obama]], 2009
*Her şeyden ötesi, o bir kurucudur, modern zamanların en büyük ulus kurucusudur.
** [[Andrew Mango]], ''Atatürk'' (2011), s. 6
* O, steplerde yaşayan Tatarların bir geri dönüşü, bir anakronizm, ilkel ve vahşi güce sahip biri, dünyaya gelmesi gerektiği çağdan çok geç doğmuş bir liderdir. Tüm Orta Asya'nın göçü sırasında doğmuş olsaydı, Bozkurt sancağı altında ve bir Bozkurt'un yüreği ve içgüdüleriyle [[w:Süleyman Şah|Süleyman Şah]]'ın yanında at koşturuyor olurdu. Askeri dehası ile duyguların, bağlılık ve ahlaki değerlerin zayıflatamadığı acımasız kararlarıyla, ülkeleri fetheden, kentleri yakıp yıkan ve seferleri arasındaki barış dönemlerini zevk ve safâ âlemleriyle dolduran, vahşi akıncıların başında bir [[Timur|Timurlenk]] veya [[Cengiz Han]] olabilirdi.<ref>[http://archive.org/details/in.ernet.dli.2015.201032/page/n333/mode/2up ''Grey Wolf: Mustafa Kemal – An intimate study of a dictator'' (Bozkurt: Mustafa Kemal – Bir diktatörün samimi portresi), beşinci ucuz baskı, Temmuz 1935, s. 333]</ref>
** Harold Courtenay Armstrong, 1932.
** Orijinali: ''He is a man born out of due season, an anachronism, a throw-back to the Tartars of the Steppes, a fierce elemental force of a man. Had he been born in the centuries when all Central Asia was on the move he would have ridden out with Sulyman Shah under the banner of the Grey Wolf, and with the heart and instincts of a Grey Wolf. With his military genius, and his ruthless determination unweakened by sentiments, loyalties or moralities, he might well have been a Tamerlane or a Jenghis Khan riding at the head of great hordes of wild horsemen, conquering countries, devouring and destroying cities, and filling in the intervals of peace between campaigns with wild and hideous orgies of wine and women.''
* [[William Shakespeare|Shakespeare]] yazdı, [[Albert Einstein|Einstein]] düşündü, Atatürk yaptı.<ref>[http://www.hri.org/news/turkey/trkpr/2000/00-01-05.trkpr.html ''HR-Net'' (5 Ocak 2000)]</ref>
** [[Bill Clinton]], 2000.
** Orijinali: ''Shakespeare wrote, Einstein thought, Atatürk built.''
* Tüm korkunç Türklerin en korkuncu.<ref>''THE TWO KEMALS; The Polished Aristocrat of European Circles in Contrast With the Ruthless Commander of Fanatical Turks'', [http://query.nytimes.com/gst/abstract.html?res=9E0CE7DE1F3CEE3ABC4953DFB6678389639EDE New York Times, 1 Ekim 1922].</ref>
** [[Arthur James Balfour|Lord Balfour]], 1922.
** Orijinali: ''Most terrible of all the terrible Turks.''
 
==Kaynakça==
{{Kaynakça}}
 
==Hakkında==
* [[Mustafa Kemal Atatürk/Atatürk hakkında söylenmiş sözler|Atatürk hakkında söylenmiş sözler]]
* [[Atatürkçülük]] hakkında söylenenler
{{Vikiler|
commons= Category:Mustafa Kemal Atatürk |