Johann Wolfgang von Goethe: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Fuzûlî (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Dogakirmizioglu (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
55. satır:
*Niye ki bu bitmek bilmez yaratılış,
*Yok olacaksa bir gün her yaratılmış! (Faust)
 
*Bir insanı tanımak için neyi [[gülünç]] bulduğundan daha iyi bir [[gösterge]] olamaz.
*Geleceğe bakmayı severiz çünkü önümüzde şekilsizce uçuşmakta olan olaylara dilediğimiz gibi şekil vermek isteriz.
*[[Kalabalık]] bir toplantıda olup da, bunca insanı bir araya getiren şansın kendi [[dostlarımızı]] da bir araya getirmesi gerektiğini düşünmeden edemeyiz.
*Ne kadar [[yalıtılmış]] bir yaşam sürerseniz sürün, haberiniz bile olmadan ya borçlu ya da alacaklı olursunuz...
*Bize [[teşekkür]] borcu olan biriyle karşılaştığımızda hemen bunu düşünürüz. Teşekkür borçlu olduğumuz ve bunu hiç aklımıza getirmediğimiz kişilerle ise ne kadar sık karşılaşırız?
*Başkalarına kendimizden söz etmek gayet doğaldır; başkalarının kendileri hakkında söylediği şeyleri, onların kast ettiği biçimde anlamaksa bir [[kültür]] meselesidir.
*Duyduğumuz şeyleri başkalarına anlatırken onları tahrif etmemizin nedeni zaten başta tam anlayamamış oluşumuzdur.
*Uzun süre konuşup da dinleyicilerine yaltaklanmayan kişi, [[hoşnutsuzluk]] uyandırır.
*Söylenen her söz karşıtını kışkırtır.
*[[Çelişki]] ve [[dalkavukluk]]; ikisi de sohbetin değerini düşürür.
*En huzurlu toplumlar, üyeleri arasında karşılıklı güler yüz ve [[saygı]]nın eksik olmadığı toplumlardır.
*Ahlaka aykırı unsurlar, hislerimizi rahatsız etmeyecek şekilde dile getirildikleri zaman, bunları gülünç buluruz.
*[[Mantık]]lı insan sık sık gülünecek bir şey olmadığı halde güler. Onu kışkırtan her ne olursa olsun, verdiği tepki kendi iç huzurunu ifade eder.
*Sağduyulu bir insan hemen hemen her şeyi gülünç bulur; [[bilge]] insansa hemen hemen hiçbir şeyi.
*[[Yaşlı]] bir adam hala genç kadınlarla ilgilendiği için kınanınca şöyle demişti: ‘ Bir insanın kendini gençleştirmesinin tek yolu budur ve bunu yapmayı herkes ister.’
*[[Hata]]larımızın yüzümüze vurulmasından , bunlardan ötürü cezalandırılmaktan rahatsız olmayız, sabırla bunların acısını çekeriz; ama kendimizi bu hatalardan arındırmamız gerektiğinde sabrımız ortadan kalkar.
*Bazı kusurlar bir insanın var oluşu için gereklidir. Eski dostlarımızın bazı tuhaf özellikleri ortadan kalkmış olsa bu hoşumuza gitmezdi.
*Eğer bir insan kendi [[karakter]]ine aykırı davranırsa ‘Fazla zamanı kalmadı’ diye yorumlarız bunu.
*Hangi kusurlarımızı muhafaza edip, kendi içimizde dizginleyebiliriz? Diğerlerine zarar vermektense, onların hoşuna gidenleri.
*[[Tutku]]larımız; ya birer kusur ya da birer erdemin daha şiddetli halleridir.
*Tutkularımız gerçek anka kuşlarıdır. Eskisinin küllerinden bir yenisi doğar.
*Büyük tutkular umutsuz birer hastalıktır. Onları tedavi edebilecek olan şey, onları gerçekten tehlikeli hale de sokabilir.
*Tutkular itiraf edildiklerinde hem şiddetleri artar, hem de yatışırlar. Sevdiklerimize söylediklerimiz ve söylemediklerimiz arasında bulunacak bir orta yol, belki de başka hiçbir alanda bu kadar arzu edilir bir şey değildir.
*[[Sanatçılar]] ve [[zanaatkarlar]], bir insanın, tamamen kendine mahsus olan şeyleri bile kendine mal edemediğinin en açık kanıtını sunarlar. Sanatçının çıkardığı işler, doğduğu yuvayı terk eden kuşlar gibi elinden kaçıp giderler.
 
{{Vikiler|