Edep: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
3210 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Nosferatü (mesaj | katkılar)
k 3210 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Fuzûlî tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
1. satır:
* Mârifet ehlinin ilk makamı edeptir. - [[Hacı Bektaş-i Veli]]
 
*'''Bi-edeb ra edeb kerden edeb est'''
 
:Bu Farsça özdeyişe ilk kez Ekşi Sözlük’te rastlamıştım, “'''Edepsize edepsizlik yapmak edeptendir'''” şeklinde çevrilip bir başlık olmuştu. Hem başlangıç seviyesinde Farsça biliyor oluşum ve hem de Fars kültüründe böylesine bir anlamda kullanılacak olmasına ihtimal vermeyişim nedeniyle, dilbilgisi ve anlam bakımından bir çözümleme yapma gereği hissetmiştim. Nasıl olur da bir özdeyiş, ifade ettiği anlamın tam zıddı bir anlamda kullanılıyor olabilirdi!
 
:Önce dilbilgisi açısından ele alalım ve kurallara uygun yazıp adım adım çevirelim:
 
:1. Adım: bî-edeb râ edeb kerden, edeb est.
:2. Adım: siz-edep -e edep yapmak, edep-tir.
:3. Adım: edepsize edep yapmak edeptendir.
 
:Görüldüğü üzere, “edepsizlik yapmak” diye bir ibare yok vecizede. '''Edep kerden''', “edepli davranmak, edepli olmak” demektir. Fiilin içerisinde olumsuzluk belirten herhangi bir ek yok -ki öyle denmek istenseydi na- olumsuzluk eki yardımıyla nekerden denilirdi. Öte yandan, vecizede bir tek olumsuzluk eki var: bî; ve bu da vecizenin başındaki “edepsiz” için kullanılmıştır. Yanlış çeviride gördüğümüz “edepsize edepsizlik” ibaresindeki iki tane -siz ekini tek bir bî ile karşılamak mümkün değildir.
 
:Güzel Türkçemizle söyleyecek olursak, “'''Edepsizin karşısında edepli kalmak edeptendir'''” ya da “'''Edepsize edeple karşılık vermek edeptendir'''.”
 
:Bu açıklama, vecizenin dilbilgisine ilişkindi. Şimdi içeriğe dair bazı değinilerde bulunayım: Edepli olmak, İslam’da insana her türlü koşulda emredilen bir davranış biçimidir. Kalem suresinin 4. ayeti, “Ve muhakkak sen pek büyük bir ahlak üzeresin” der. İslam peygamberi de “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” ve “Beni Rabb’im terbiye etti ve terbiyemi de en güzel yaptı” sözlerini söylemiştir.
 
*'''Mevlana''' da şu güzel beyitleriyle edeb’in anlamını ve önemini yeterince göstermiştir:
 
:âdem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist
:fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est
:'''çeşm be küşâ-yı bi-bîn cümle kelâmullâh râ
:âyet âyet hemegî ma’nî-i kur’ân edeb est'''
 
Türkçesiyle: “âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir; âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir; gözünü '''aç bak cümle kelamullaha; ayet ayet bütün manası kur’an’ın edeptir'''.”
 
*edep bir tac imiş nur-i hüda’dan
:giy ol tacı emin ol her belâdan
 
*eddibu’n-nefse eyyühe’l-ahbabu
:turuku’d-dini kulluha edebu
 
Bu Arapça beyit de Türkçede şu anlama geliyor: “nefsinizi edepli kılın ey dostlar, dinin tüm yolları edeptir.”
 
 
*'''el-fazlu bi’l-edeb, lâ bil asli ve’n-neseb'''
 
:Yani “erdem edeptedir, soy sopta değil.”
 
'''*men lem yüeddibhü’l-ebevan
:yüeddibhü’l-melevan'''
Türkçe anlamı: “'''Ailesinde edeplenmeyenleri zaman ve koşullar edeplendirir'''.”
 
*Şimdi de Nabi’den bir beyit aktaralım:
 
''':hadd-i zâtında kim olmazsa edib
:feleğin sillesi eyler te’dib'''
Görülen o ki, söylemekten çekinmemek gerek: Edepli olmak, edepli kalmak, her durum ve koşulda bir erdemdir. Edepsizliğe edepsizlikle karşılık vermek, erdemli bir insanın yapması istenmeyen bir davranış biçimi olarak reddedilmiştir. Felsefede bu görüşe karşılık gelen görüşler ve anlayışlar var mıdır, bilmiyorum ama en azından İslam’da edebin, kaynağı Kur’an-ı Kerim’de bulunan bir zorunluluk, zorunlu bir davranış biçimi, hal olduğu gerçeği hadisler ve beyitlerle de desteklenmiştir. Dahası, “adabımuaşeret”i de “edebiyat”ı da bu bağlamda anlamak gerekir aslında.
 
 
 
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Edep" sayfasından alınmıştır