Cenap Şahabettin: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nosferatü (mesaj | katkılar)
k 88.231.143.55 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, 78.176.14.245 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
Değişiklik özeti yok
10. satır:
 
*Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır.
*Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kez kendilerini meşe fidanı sanırlar.<sup>[[Vikisöz:Günün sözü/arşiv|Günün sözü 23 Ocak 2006]]</sup>
*yüksek yerlerde hem yılana, hemkartala rastlanır.biri uçarak diğeri sürünerek oraya gelmişlerdir.
*Seçkinler beğendikçe alkışlar, halk ise alkışladıkça beğenir.
*Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder.
*Hakiki büyük adamlar güzel ağaçlara benzer. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar, meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir. Hiç kimseye ve hiç birhiçbir şeye zararı dokunmaz.
*Kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm, çünkü dosdoğrudur.
*Ağaçların, çiçekler gözü, kuşlar dilidir.
*Kadınların ağzı işlemezse dili, ağzı ve dili işlemezse gönlü işler.
*Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken yine aynı insanlara rastlayacağız.
*Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.
*Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.
Satır 27 ⟶ 25:
*Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.
*Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür.
*Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kez kendilerini meşe fidanı sanırlar.<sup>[[Vikisöz:Günün sözü/arşiv|Günün sözü 23 Ocak 2006]]</sup>
*Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür!
*Gündüz karanlığına hazırlanmayan, gece karanlığına razı demektir!
*Başkası düştü mü, "çürük tahtaya basmasaydı" deriz, kendimiz düşünce, tahtanın çürük olmasından şikâyet ederiz.
*Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir.
*Ya bir yol bulacaksınız, ya bir yol yapacaksınız, ya da yoldan çekileceksiniz.
*Arapça ve Farsçayı atarsak esrârengiz şiir olmaz.
*En çok gürültü boş tenekelerden çıkar.
*İnsan, sevdiğinden korkar, fakat korktuğunu sevemez.
*Alnını ne kadar dik tutarsan yere o kadar sağlam basarsın.
*Menfaat sandalye gibidir, ayağının altına alırsan yükselirsin, başının üstüne alırsan ezilirsin.
*Gerçekleri güneşe benzetirler, doğrudur. Gözlerimizi yaralar gerekçesi ile çoğu kez bakamayız.
*Yalanı söküp atmadan hakikati dikmeye kalkışma:; tutmaz.
*En çok bolluk getiren yağmur, alın teridir.