Ertuğrul Özkök: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yeni sayfa: {{Biyografi |kişi_adı= Ertuğrul Özkök |resim_adı= |resim_başlığı= |doğum_tarihi= 4 Ağustos 1947 |doğum_yeri= İzmir |ölüm_tarihi= |ölüm_yeri= }} * Beyler, ben gazetec…
 
Nosferatü (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Biyografi
|kişi_adı= Ertuğrul Özkök
|resim_adı= empty.gif
|resim_başlığı=
|doğum_tarihi= 4 Ağustos 1947
9. satır:
}}
 
* Beyler, ben gazetecilik yapmıyorum aslında. Ben cambazım cambaz... Cambazlık yapıyorum. Siz bilmezsiniz, benim hayatımın ancak yüzde 20'si gazetecilikle, yüzde 80'i cambazlıkla geçer. Benim karşımda patron var, kızları var, damadı var... Yediğim fırçanın haddi hesabı yok.<br>(''Kendi gazeteciliği hakkında söyledikleri'')<ref>Emin Çölaşan - Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi - Bilgi Yayınevi Ankara 2007 sf. 89</ref>
(''Kendi gazeteciliği hakkında söyledikleri'')<ref>Emin Çölaşan - Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi - Bilgi Yayınevi Ankara 2007 sf. 89</ref>
 
* Dün sabah "bizim mahalleden" biriyle sohbet ediyordum. AKP'ye şiddetle muhalefet eden, Erdoğan'ı "Bu ülke için en büyük tehlike" olarak gören, dolayısıyla da beni şiddetle eleştiren bir "mahalle sakini".<br>"Meğer biz ayda yaşıyormuşuz" dedi.<br>Hayır ayda değil, sadece kendi mahallende yaşıyorsun. Kafanı oradan dışarı çıkarmıyorsun. Dünyayı, kendin gibi düşünen üç beş arkadaşın, senin mahallende oturan azgın azınlığın üç beş faksından, e-postasından ibaret sanıyorsun. Mesele bu.(...)<br>Bana göre bu seçimde, azgın azınlıklar her cephede hezimete uğradı.<br>Umarım bu hezimet, kendini galiplerin safında gören azgın azınlıklara da ders olur.<br>Bir gün o şımarıklık da dersini alır ve bu ülke huzura kavuşur...<br>Kısaca, dün bizim mahallede biraz şaşkınlık, daha fazla düş kırıklığı vardı.<br>O nedenle diyorum ki, bizim mahalledekiler biraz dışarı çıkmalı, ama Başbakan artık bizim mahalleye de uğramalı... <br>(''22 Temmuz seçimlerinden sonra yazdığı yazıdan'')
 
* Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor.<br>Ona kimsenin itirazı kalmıyor.<br>Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor.<br>Onları okudukça şunu düşünüyorum:<br>Bu tavır özünde iktidara muhalif değil, tam aksine müttefik bir tavırdır.<br>Ki o da takıyyenin bir başka türüdür.<br>(''14 Ağustos 2007 tarihli, Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil hakkındaki yazısından'')
"Meğer biz ayda yaşıyormuşuz" dedi.
 
* Kitabı okurken öyle bir hisse kapıldım ki, sanki Emin'in (Çölaşan) cebinde, benle ve Aydın Bey'le konuşurken ufak bir teyp vardı ve konuşmalarımızı banda alıyordu.<br>([[Emin Çölaşan]]'ın "Kobulduk Ey Halkım Unutma Bizi" adlı kitabı hakkında Aydın Doğan'ın açtığı tazminat davasındaki tanıklık ifadesinden)
Hayır ayda değil, sadece kendi mahallende yaşıyorsun. Kafanı oradan dışarı çıkarmıyorsun. Dünyayı, kendin gibi düşünen üç beş arkadaşın, senin mahallende oturan azgın azınlığın üç beş faksından, e-postasından ibaret sanıyorsun. Mesele bu.
(...)
Bana göre bu seçimde, azgın azınlıklar her cephede hezimete uğradı.
 
Umarım bu hezimet, kendini galiplerin safında gören azgın azınlıklara da ders olur.
 
Bir gün o şımarıklık da dersini alır ve bu ülke huzura kavuşur...
 
Kısaca, dün bizim mahallede biraz şaşkınlık, daha fazla düş kırıklığı vardı.
 
O nedenle diyorum ki, bizim mahalledekiler biraz dışarı çıkmalı, ama Başbakan artık bizim mahalleye de uğramalı...
(''22 Temmuz seçimlerinden sonra yazdığı yazıdan'')
 
* Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor.
 
Ona kimsenin itirazı kalmıyor.
 
Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor.
 
Onları okudukça şunu düşünüyorum:
 
Bu tavır özünde iktidara muhalif değil, tam aksine müttefik bir tavırdır.
 
Ki o da takıyyenin bir başka türüdür.
(''14 Ağustos 2007 tarihli, Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil hakkındaki yazısından'')
 
* Kitabı okurken öyle bir hisse kapıldım ki, sanki Emin'in (Çölaşan) cebinde, benle ve Aydın Bey'le konuşurken ufak bir teyp vardı ve konuşmalarımızı banda alıyordu.
(Emin Çölaşan'ın "Kobulduk Ey Halkım Unutma Bizi" adlı kitabı hakkında Aydın Doğan'ın açtığı tazminat davasındaki tanıklık ifadesinden)
 
== Kaynaklar ==
<references/>
{{Vikiler|
commons= {{Ertuğrul Özkök}} |
wikispecies= |
wikt= |
Satır 57 ⟶ 29:
m= |
}}
 
[[Kategori:Türkler]]
[[Kategori:Gazeteciler]]
[[Kategori:Kişiler-E]]