Erich Fromm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Koc61 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Koc61 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
21. satır:
* [[Gerçek]] hiç bir zaman [[şiddet]] tarafından çürütülemez.
* Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir.
* Her bir beyin hücresi minik bir holgram gibi calisir. Yani "bütünün bilgisi"ni icinde tasir, ama disaridan gelen uyari, o gizli ve hazir duran potansiylein hangi frekansina hitap ederse, o bilgi görünür hale gecer. Ayrica her hücre bir digerine oranla binde 5"lik bir aci farki ile algilama yaptigi icin, herbiri digerinden daha degisik bir yönü yansitma imkani bulur. Kisaca, gelen her uyariher hücre tarafindan algilanir, kendi farkliligi katilir ve digerlerine aktarilir.
Amac, tümünün ortak ürünü olan algilama ya da düsüncenin mükemmelligidir. Eger hücrenin biri bu algilamayi kendisinde tutar ve bir digerine aktarmazsa, algilama gerceklesmez veya düsünce bloke olur. Algilama, düsünme veya hatirlama gerceklesemez. Böylece akisin kesilmesi, bir hücrenin bencilce davranmasi, onlarinin tümünün ortak ürününün verimsiz ve basarisiz olmasina yola acar. Insanlarda da durum aynidir. Saklayip biriktirdikce ve sahip oldukca, hem kendi stres ve yükleri artar hem de onlarin ortak ürünleri olan tarihin ve dünyanin yetersiz, kisir, ve verimsiz kalmasina neden olurlar. Para, bilgi, düsünce. Biriken her sey...
Sahip olmaci ve ayrilikci anlayis, bizi kendi icimize kapatiyor ve cevreden izole ediyor. Saklaniyoruz, gizleniyoruz. Kendi disimizdaki her sey bize rakip ve düsman gibi.
Bütüncül bir insan anlayisina gecildiginde (hümanist bir toplum), herkes tipki bir beyindeki hücreler gibi, evren bütünlügünün icindeki yerini ve önemini farkedecektir. O zama da, nicin digerleriyle paylasmak, neden onlarin da iyiligini kendimizinki kadar istemek ve "ortak ürünün mükemelligi icin nasil calismak zorunda oldugumuz" gercekleri net olarak belirecektir. Tipki yagmurun yagmasi ve günesin dogmasi gibi dogal olan bu evrensel yasalara uymak, insana zor gelmez ona aci da vermez. Cünkü evren boyutu ile bir olmak ve tüm insanlarla ortak olan bir frekansta titresmek, olsa olsa sevinc ve mutluluk gözyaslari getirir.
Düsük frekansta yasarken biriktirmenin bir kanserli hücre gibi tüm bünyeyi tahrip ettigini farkedemeyiz. Bunu farketmek icin ilkin, gelismis, kendi sorumlulugunun bilincine ulasmis bireylerin ortaya cikmasi sart.
Her ne olursa olsun biriktirmek, damarda biriken kolesterol ya da yaglar gibidir. Akisi yavaslatir, keser, tutar, engeller. Insani fakir kilar, zayiflatir, gücsüz birakir.Cünkü herkesin ortak üretimi olan "ortak ürünün durmasina, bloke olmasina ve verimsizlesmesine neden olur ya da kanserli bir hücre gibi kendisiyle birlikte bütünü ölüme götürür. Evrensel müzigin titresimine katilmak icin insanin, bütün icindeki önemini ve görevini kavramsi, yani kendi notasini en iyi bicimde icra ederek evren müzigini daha zengin ve mükemmel hale getirmeye calismasi gerektigini kavramasi gerekir. Ancak o zaman mülkiyet anlayisi, calisma bicimleri ve toplumun bütün yapisi da bambaska bir bicim alacaktir.
* Özel mülkiyetin, ona sahip olmayan insanlar için bile ne kadar önemli, dokunulmaz olduğuna çok güzel bir örnek şöyledir. Almanya'da birinci dünya savaşından sonra insanlar çok zor şartlar altında iken bir referandum yapılır ve insanlara sorulur "Savaşı kaybetmemizin sorumlusu olan Alman imparatoruna/luğuna ait mülklere el konulması ve bunun fakir /zor durumdaki halk yararına kullanılması veya mülkiyete dokunulmaması hakkında ne istedikleri". Referandum sonucunda özel mülkiyet kendilerine ait olmadığı halde halk "Hayır el konulmamalı kararını alır".
{{Vikiler|
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Erich_Fromm" sayfasından alınmıştır