II. Mehmed: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok
Erkistreet (mesaj | katkılar)
Sayfayı tahrip etmekten vazgeçiniz. Fatih'e ait olmayan bir takım uydurma sözleri eklemeyiniz. Ve paylaştığınız yazılar anlaşılabilir düzeyde olsun.
21. satır:
m= |
}}
 
* Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz!
:''Hristiyan ordusunun ilerleyişini haber alması üzerine, tahtı kendisine bırakıp Manisa'ya çekilen babası Sultan II.Murad'a yazdığı mektuptan. '''Bu sırada sadece 12 yaşındaydı.'''''
 
* İmparatoruna söyle, benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz!
:''İstanbul'un fethi için hazırlıklar sürerken kendisini caydırmaya çalışan elçilere verdiği yanıt''
 
* Ey [[Konstantiniye]]! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!
:''İstanbul'un fethi sırasında''
 
* Kent benimdir, lakin tutsakları ve ganimetleri size bağışlıyorum. Ülkemin sancakları pek çoktur. Konstantiniyye surlarına çıkacak yiğite en zengin, en güzel eyaletlerin beyliğini vereceğim ve hayal edemeyeceği kadar çok ihsana boğacağım.
: ''İstanbul'un kuşatması sırasında orduyu motive etmek için söylediği rivayet edilen konuşma''
 
*"Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz"
 
*İstanbul'u niçin fethettiklerini sorduklarında ''Önce o benim gönlümü fethettiği için''
 
* Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim. {{gününsözü|3 Mayıs 2007}}
Satır 42 ⟶ 44:
 
* Şeyhim Akşemseddin Hazretleri İle Beraber Yaptığım Zikrin Lezzetine Dünyaları Bile Değişmem. Eğer Şeyhim İzin Verseydi Zikir Yolunu Tercih Eder, Saltanatı Terk Ederdim.
 
* Ey [[Konstantiniye]]! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!
:''İstanbul'un fethi sırasında''
 
* "'''Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz!'''"
:''İstanbul'un fethi için hazırlıklar sürerken kendisini caydırmaya çalışan elçilere verdiği yanıt''
 
* Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
Satır 100 ⟶ 96:
 
* On cerrah, on hatip, üç de hasta bakıcı atadım. Ayın muayen günlerinde Konstantiniyye'i (İstanbul) gezecekler, istisnasız her kapıyı çalacaklar ve içerde hasta olup olmadığını sual edecekler, hasta bulunduğu vakit şifa bulmalarını sağlayacaklar. Durumları önem teşkil etmekteyse hiçbir masraf ettirmeyip darüşşifaya kaldırıp tedavi ettirecekler.
 
* Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz!
:''Hristiyan ordusunun ilerleyişini haber alması üzerine, tahtı kendisine bırakıp Manisa'ya çekilen babası Sultan II.Murad'a yazdığı mektuptan. '''Bu sırada sadece 12 yaşındaydı.'''''
 
* Evet, padişah benim. Ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz. Çünkü kendisi benim hocamdır.
Satır 108 ⟶ 101:
 
* İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, kim bu vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister ya da onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir. (Ayasofya Vakfiyesinden)
 
* Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul’un Taşlık mevkiinde kain ma’lümu’l-hudud olan 136 bab dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki:
 
:* Bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.
:* Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
 
==Bakınız==
"https://tr.wikiquote.org/wiki/II._Mehmed" sayfasından alınmıştır