Küçük Prens: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
MerlIwBot (mesaj | katkılar)
k Bot: Kaldırılıyor: fr:Antoine de Saint-Exupéry (strongly connected to tr:Antoine de Saint-Exupéry), et:Väike Prints (deleted)
içerik yeniden oluşturuldu
1. satır:
[[Dosya:File0290.jpgSt.Ex copie 1.JPG|144px|thumb|right|"İşte sırrım, çok basit. En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni görmez." XXI]]
{{Kitap
'''''[[w:Küçük Prens (roman)|Küçük Prens]]''''' (Fransızca: ''Le Petit Prince'') Fransız yazar ve pilot [[Antoine de Saint- Exupéry]]'nin en ünlü romanı.
|Kitap_adı=Küçük Prens<br>Le Petit Prince
|resim_adı= [[Resim:Kucukprensonkapak.jpg|Küçük Prens|220px]]
|yazarı= Antoine de Saint-Exupéry
|basım_tarihi= 1946
|yayınevi= Editions Gallimard
|dili= Fransızca
|türü= Roman
|isbn_id= ISBN 9789753100502
}}
'''Küçük Prens''' (Fransızca: Le Petit Prince) Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry'nin en ünlü romanı.
 
* ''Les grandes personnes ne comprennent jamais rien toutes seules, et c'est fatigant, pour les enfants, de toujours et toujours leur donner des explications.''
----
** ''Büyükler hiçbir şeyi kendi kendilerine anlayamazlar. Onlara durmadan her şeyi anlatmak da çocuklar için yorucudur.''
*** Bölüm I
 
* ''Dessine-moi un mouton!''
*Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa, yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yeter. Çünkü insan kendi kendine 'işte benim çiçeğim oralarda bir yerde' diyebilir.
** Bir koyun çiziver bana!
***Bölüm II
 
* ''Quand on a terminé sa toilette du matin, il faut faire soigneusement la toilette de la planète.''
*Eğer büyüklere, "güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı: pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var" derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. Ne zaman ki onlara, "yüz milyonluk bir ev gördüm" dersiniz, işte o zaman size, "oo, ne kadar güzel bir evmiş!" derler gözlerini koca koca açıp.
** Her sabah kendinize çeki düzen verdikten sonra, gezegeni de köşe bucak temizlemelisiniz.
*** Bölüm V
 
* ''J'aime bien les couchers de soleil. Allons voir un coucher de soleil...''
*Sen de kendi kendini yargılarsın, diye karşılık verdi kral. En zoru da budur. İnsanin kendini yargılaması başkasını yargılamasından daha zordur. İyi yargılamayı başarırsan, gerçek bilge olduğunu kanıtlamış olursun.
**Gün batımlarına bayılırım, haydi günbatımını görmeye gidelim.
*** Bölüm VI
 
*''J'aurais dû ne pas l'écouter, me confia-t-il un jour, il ne faut jamais écouter les fleurs. Il faut les regarder et les respirer.''
*İnsanların arasında da yalnız kalır insan.
** "Onu dinlememeliydim," diye açıldı bir gün bana, "Çiçekleri asla dinlememelisin. Onları seyretmeli, onları koklamalısın yalnızca."
*** Bölüm VIII
 
* ''Il faut exiger de chacun ce que chacun peut donner, reprit le roi. L'autorité repose d'abord sur la raison. Si tu ordonnes à ton peuple d'aller se jeter à la mer, il fera la révolution. J'ai le droit d'exiger l'obéissance parce que mes ordres sont raisonnables. <br> Alors mon coucher de soleil ? rappela le petit prince qui jamais n'oubliait une question une fois qu'il l'avait posée. <br> Ton coucher de soleil, tu l'auras. Je l'exigerai. Mais j'attendrai, dans ma science du gouvernement, que les conditions soient favorables.''
*İşte böyle. Bu yüzden de onlara “ Küçük prens çok güzeldi, kahkaha atıyordu ve bir koyun istemişti. İşte bunlar onun var olduğunun kanıtıdır “ deseniz, omuzlarını silkecek ve size çocuk muamelesi yapacaklardır. Ama “ Onun geldiği gezegen Asteroid B-612 “ derseniz, size inanacaklar ve sorular sormaya başlayacaklardır. Onlar böyle işte. Bu zayıflıklarından yararlanmak doğru olmaz. Çocukların yetişkinlere karşı daima anlayışlı olmaları gerekir.
**"Doğru" dedi kral. "Herkesten verebileceğini kadar istemek gerek. Otorite her şeyden önce mantık ister. Gidip de halka kendilerini denize atmalarını emrederseniz, devrim yaparlar. Ama, itaat istemek benim hakkım, çünkü ben mantıklı emirler veriyorum." <br> Sorduğu sorunun peşini bırakmayan Küçük Prens, "Ya benim günbatımım?" diye hatırlattı.<br> "Eveet, senin günbatımın..." dedi kral. "Tamam, günbatımına kavuşacaksın, bu konuda emir vereceğim. Lâkin kendi yönetim ilkelerim çerçevesinde, koşulların olgunlaşmasını bekliyorum."
*** Bölüm X
 
* ''C'est véritablement utile puisque c'est joli.''
*..Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. Kimse sizin için canını vermez. Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. Çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgârdan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. Yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. Çünkü benim gülümdür o..
** [''Çok güzel bir meslek bu''] Güzel olduğu için de yararlı.
*** Bölüm XIV
 
* ''Les enfants seuls savent ce qu'ils cherchent.''
*Senin oradaki insanlar, dedi Küçük Prens, bir bahçenin içinde binlerce gül yetiştiriyorlar ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. Aslında aradıkları tek bir gülde, ya da bir damla suda bulunabilir. Ama kördür gözler. '''İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçekleri görebilir.'''
** Yalnızca çocuklar ne aradıklarını biliyorlar.
 
*** Bölüm XXII
*...Bana bakıyordu. Elimde çekiç, parmaklarım yağdan simsiyah olmuş, ona çok çirkin gözüken bir nesnenin üzerine eğilmiş olan bana...
:- Tıpkı büyükler gibi konuşuyorsun!<BR>
:Biraz utandım ama o acımasızca sürdürdü:<BR>
:- Herşeyi birbirine karıştırıyorsun, karmakarışık ediyorsun.<BR>
:Gerçekten çok kızmıştı. Altın renkli saçları rüzgârda dalgalanıyordu.<BR>
:- Gezegenlerden birinde yaşayan kırmızı yüzlü bir adam tanıyorum. Tek çiçek koklamamış, tek bir kez yıldıza bakmamış, kimseyi sevmemiş. Yaşamı boyunca tek yaptığı sey bir takım sayıları toplamak. O da bütün gün kendi kendine aynı şeyleri söylüyor, senin gibi: "Çok önemli işlerim var benim!" Bunları söylerken gururla kabarıyor göğsü. Ama o insan değil ki, mantar!<BR>
:- Ne?<BR>
:- Mantar!<BR>
:Küçük Prens şimdi öfkesinden bembeyazdı.<BR>
:- Çiçeklerin milyonlarca yıldır dikenleri var. Milyonlarca yıldır koyunlar dikenli çiçekleri de yiyorlar. Peki neden bu çiçeklerin hâlâ dikenleri olsun diye çabalamalarının nedenini anlamaya calışmak önemli işlerden sayılmıyor? Koyunlarla çiçeklerin arasındaki bu savaşs kırmızı yüzlü adamın topladığı rakamlardan daha mı önemsiz? Hele benim gezegenimde, yalnız benimkinde yaşayabilen bir çiçeğimin olduğunu, bunu koyunun bir ısırışta yok edebileceğini düşün. Bu çok mu önemsiz?<BR>
:Şimdi de yüzü al aldı.<BR>
:- İnsan bir çiçeği severse, milyonlarca ve milyonlarca yıldızda yalnız tek bir çiçek açarsa, işte o yıldızlara bakarak mutlu olur. Kendi kendine şöyle der: Ama koyun çiçeği yerse bütün yıldızlar kararıverir... Bu da hiç önemli değil öyle mi?<BR>
:Sözleri hıçkırıklara boğuldu.<BR>
:Gece olmuştu. Âletlerimi olduğu yere bıraktım. Şu anda çekicin, cıvatanın, susuzluğumun ne önemi vardi? Yıldızlardan, gezegenlerden birinde, benim gezegenim Dünya´da bir Küçük Prens vardı avutulacak. Kollarıma aldim onu ve başını okşadım...<BR>
 
* ''Ce qui embellit le désert, dit le petit prince, c'est qu'il cache un puits quelque part...''
** '''Çölü güzel kılan, bir yerinde bir kuyu saklıyor olması.'''
*** Bölüm XXIV
 
* ''Mais les yeux sont aveugles. Il faut chercher avec le cœur.''
** '''Ama gözler gerçeği göremez ki. Yüreğiyle aramalı insan.'''
*** Bölüm XXV
 
{{Vikisöz== Dış bağlantılar}} ==
{{Vikiler|
commons= Category:Antoine de Saint-Exupéry |
Satır 54 ⟶ 53:
m= |
}}
 
{{Vikisöz bağlantılar}}
 
 
[[Kategori:Çocuk kitapları]]
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Küçük_Prens" sayfasından alınmıştır