İdeolocya Örgüsü: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok |
düzen... |
||
1. satır:
== Alıntılar ==
* [[w:Tanzimat|Tanzimat]]tan beri devam eden sahte
* [[w:Kudüs|Kudüs]] orada, [[w:Mekke|Mekke]] orada, [[w:Kâbe|Kâbe]] orada... Ne kadar insan yüzü varsa hepsinin birden yöneleceği istikâmet sırrı orada. (Sayfa 37)▼
* Mesele,
▲}}'''İdeolocya Örgüsü''', Müslüman - Türk yazar, şair ve fikir adamı [[Necip Fazıl Kısakürek]]'in, kendisine has üslûbuyla [[Büyük Doğu Hareketi]]'ni anlattığı eserin adıdır.
▲* Doğuş olmaya doğuş. Doğu olmaya [[Doğu]]. En doğrusu [[Doğu]]'nun doğuşu. (Sayfa 10)
▲* [[Tanzimat]]tan beri devam eden sahte [[inkılâp]]lar ve bu [[inkılâp]]ların türettiği sahte kahramanlar, dâvâmızın, müşahhas plânda baş meselesidir. (Sayfa 12)
▲* Büyük [[Doğu]], âlem olduğu mefkûre çerçevesinde senfonik bir orkestra. (Sayfa 13)
▲* Her şey [[Doğu]]'dan geldi; her şey, her şey, yani ruhumuz. (Sayfa 36)
▲* [[Kudüs]] orada, [[Mekke]] orada, [[Kâbe]] orada... Ne kadar insan yüzü varsa hepsinin birden yöneleceği istikâmet sırrı orada. (Sayfa 37)
▲* Mesele, [[Batı]]'yı anlamak. Dâvânın en nazik istikâmeti, bütün mâzi ve tarih hükümlerinin özü ve halinde bugün [[Doğu]]'nun [[Batı]]'ya karşı nasıl bir anlayış tavrı takınacağında. (Sayfa 41)
* İlk buhran devremizde, bağlı olduğumuz iman manzumesinin vecd ve aşkını kaybettikten sonra anlamadan kabuğa mıhlı kalmak yüzünden, Batı harikasını hemen müşahede altına alıp ciğerlerimize sindirmek ve şahsiyetimizi kaybetmeksizin kanımızda eritmek imkanlarından nasıl mahrum kaldıksa; ikinci buhran devremizde, ayılmak bilmez bir hayret ve dehşet psikolocyası altında, Batı'nın kabuğunu bir türlü oyamadık ve meyvesine eremedik. (Sayfa 55)
* Kemal devrini çoktan yaşamış ve tüketmiş bulunan Doğu âlemi, (Rönesans)tan sonra, Türk bütünlüğündeki devamının tam bir ucuzculuğa çarptığına ve bu yüzden Doğu milletleri arasındaki merkezî düğümün pörsümeye ve gevşemeye başladığına şahittir. (Sayfa 61)
* Aynı kazana bir kerecik sokulup çıkarmakla elde edilen
*
* Şahsiyeti, Fransızların (Lejyon donör) nişaniyle mükâfatlandırılan Tanzimat'ın Mecelle'sine karşılık, boyacı küpü tercüme kazanına sokulup çıkarılmış İsviçreli Türk Medeni Kanunu nedir? (Sayfa 63)
* Şifası için
* Düşünmediğimizi düşünmedikçe düşünebilmekten uzak yaşayacağız. (Sayfa 72)
* Yalnız
* O küllî şeyin adı ki
*
* Bir kişinin herkes, herkesin de bir kişi olduğu hakikati
* Âlemde tek
*
* Aya biz gidecek ve oraya, bilmem kaç yıldızlı
* Fakat
*
* Giden şey İslâm, gelen şeyse hiçti. (Sayfa 155)
* [[Kanuni Sultan Süleyman|Kanunî]] devrinden beri gerçek inkılâbı bekliyoruz. (Sayfa 161)
*
* Fakat sadece ruhlarda ve düşünce çevresinde bir inkılâp... (Sayfa 194)
* Bu inkılâbın âletleri,
* Çölde, devesine, kölesiyle nöbetleşe binen Reisler Reisi'nin ahlâkı. Buna muhtacız... (Sayfa 396)
*
* Biz, gerçek milliyetçiliği, geriye doğru değil, ileriye doğru, menba istikâmetinde değil, mansap istikâmetinde, tohum üstünde değil
*
* [[Hürriyet]] bir gâye değil, vasıtadır ve gâye bir tarafa bırakılıp vasıta gâyeleştirilemez. (Sayfa 425)
* Bir dilde uzun, dolgun ve çok heceli kelimeler, tefekküriyet ve medeniyet işaretidir. (Sayfa 427)
*
* Ruhumuzun ırzına geçtiği sanılar
* Bir
* Yine o, hep o, yalnız o, daima o... (Sayfa 476)
* Gerilerini dönüp, ileriye kıçlarındaki gözle bakanlar bize "gerici" diyor. (Sayfa 536)
Satır 53 ⟶ 45:
* Sen yalnız düşün! (Sayfa 556)
* Sen, düşünmeyi düşünmekten başlayarak düşün, yeter! (Sayfa 556)
{{Vikipedi}}
{{italik başlık}}
[[Kategori:Kitaplar]]
|