Mustafa Kemal Atatürk/Kadınlar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sae1962 (mesaj | katkılar)
Sözler eklendi.
Yusuftanrıverdi (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
95. satır:
| sayfa = 76
| alıntı = Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri (II)
}}</ref><!--L->
<!--M-->
<!--N-->
<!--O-->
<!--Ö-->
<!--P-->
<!--R-->
<!--S-->
* "Sözün kısacası sonuç: Bu, kadın konusunda cesur olalım, kuşkuyu bırakalım. Açılsınlar. Onların dimağları gerçek bilgi ve sanat ile bezensin. İffeti, bilimi sağlıklı biçimde açıklayalım. Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim.."<ref>{{Kitap belirt
| son = İNAN ( Prof. Dr.)
| ilk = A. Afet
| editör = Nurer UĞURLU
| başlık = M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatırları
| biçim = kitap
| tarih = 1918-06
| yıl = 1999-04
| yayımcı = Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayımcılık A.Ş.
| yer =
| dil = Türkçe
| isbn =
| sayfa = 54
| alıntı = Mustafa Kemal Atatürk'ün Altı Defterde Yazdıkları
}}</ref>
<!--Ş-->
 
<!--T-->
* "Türk kadını Dünya'nın en münevver, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır siklette değil, ahlakta, fazilette ağir, vakur bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türk’ü zihniyetiyle, azmiyle muhafaza ve mudafaaya kadir nesiller yetiştirmektir. Milletin menbaı, hayat-ı içtimaiyenin esası olan kadın, ancak faziletkar olursa vazifesini ifa edebilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır. Burada Fikret merhumun cümlece malum olan bir sözünü hatırlatırım: ‘Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer."