Fyodor Dostoyevski: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Cekli829 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
42. satır:
*İnsanın aklı çoğaldıkça can sıkıntısı artar.
*Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır
*Gerçek bir centilmen tüm servetini bir anda yitirse bile yine de soğukkanlılığını bozmayacaktır. Para centilmenliğin öylesine uzağındadır ki, bunun lafı bile olmaz.
Kumarbaz
*Yeryüzünde tek bir çocuk dahi acı çekiyorsa, Tanrı yoktur!
*Orada leş gibi kokan iğrenç yeraltında, alaya alınarak güçlendirilmiş sıçancık yavaş yavaş kine; soğuk, zehirli, özenle sonu gelmez bir kine boğulur. Kinini kırk yıl en ince, en utanç verici ayrıntılarına dek anımsayacak; her anımsayışta kendinden daha bir yüz kızartıcı şeyler ekleyerek, bu uydurmalarıyla kendini yiyip bitirecektir. Bir yandan kuruntularından utanır; bir yandan da olanları anımsamaktan, yeni baştan kurcalamaktan, "olabilirdi" düşüncesiyle başka başka uydurmalar eklemekten kendini alamaz. Bağışlamak nedir bilmez. Belki öç almaya bile kalkışır, ama beceriksizce, miskin miskin, uzaktan uzağa, sinsice, ne öç almak hakkına, ne de başarısına inanmadan yapar bunu; öbür yandan öç almak istediği kimseden yüz kat fazla üzüleceğini, ötekinin kılının bile kıpırdamayacağını ta başta bilir. Ölüm döşeğinde bunları bir kez daha, bunca zaman birikmiş faizleriyle birlikte anımsayacak ve...Bakın işte, bu soğuk, iğrenç yarı umutsuzlukla, yarı inançla, kahrından kendini bilinçli olarak yeraltına kırk yıl diri diri gömmede; zorlamayla yaratılmış durumunun yine de kısmen içinden çıkılabilir olmasında; bütün o içe işleyen doyurulmamış isteklerinin özünde; kesin olarak verilen kararla bunun peşinden gelen pişmanlıklar çalkantısında yatmaktadır o garip acı hazzının özü.
Satır 52 ⟶ 54:
*Mutsuzken başkalarının mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygular parçalanmaz, yoğunlaşır.
*Herkes gerçekte olduğundan daha sertmiş gibi görünmeye çalışır, sanki herkes açıkça dışa vurunca duygularıyla alay edileceğinden korkmaktadır.
*İnsan en iyi dostunu burnu sürtmüş bir durumda görmekten gerçektende hoşlanır; dostlukların büyük bölümü böyle bir mahçubiyet üzerine kuruludur, tüm aklı başında insanların bildiği eski bir gerçektir bu.
Kumarbaz
*Gerçek bir centilmen tüm servetini bir anda yitirse bile yine de soğukkanlılığını bozmayacaktır. Para centilmenliğin öylesine uzağındadır ki, bunun lafı bile olmaz.
Kumarbaz
*
*Yitirilen şey geri gelmez. Ağızdan çıkan sözde öyle.
*Sizi kırdım, ama biliyorum -eğer seviyorsanız, kırgınlık uzun zaman kalmaz akılda, ve siz beni seviyorsunuz.- (Naştenka)