Seyit12

Sonraki değişiklik →

İçerik silindi İçerik eklendi

GörselVikimetin

Satır içi

16.56, 9 Nisan 2013 tarihindeki hâli

Şablon:Oyuncu bilgi kutusu

Vikisöz:Babil

en-3

This user is able to contribute with an advanced level of English.

fr-1

Le personne peut contribuer avec un niveau élémentaire en français.

Şablon:Kullanıcı Antik uygarlıklar

Şablon:Kullanıcı matematiksever

Şablon:Kullanıcı biyoloji

Şablon:Kullanıcı Hayvansever

Bu kullanıcı, National Geographic okumaktan ve izlemekten hoşlanır.

Şablon:Kullanıcı Yüzme

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı Atatürkçüdür.

}}

{{Kullanıcı

	Bu kullanıcı erkektir.

}}

{{Kullanıcı

tr	Bu kullanıcının ana dili Türkçe'dir.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

tarih

Bu kullanıcı tarihle ilgili yazı yazabilir.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı İnternet aramalarını Google ile yapar.

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı satranç oynamaktan hoşlanır.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı bilimle uğraşmayı sever.

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı bir kitap kurdudur.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı her türlü kişisel saldırıyı kınar.

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı kadına karşı şiddete kesinlikle karşıdır

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı, National Geographic okumaktan ve izlemekten hoşlanır.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

	Bu kullanıcı Müslümandır.

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı artık savaşların bitmesini istiyor.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

	Bu kullanıcı bilime büyük bir ilgi duyar.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı Vikisöz'ün mutlak tarafsız olma ilkesi hakkında kesinlikle tolerans göstermiyor.

}}

{{Kullanıcı

Bu kullanıcıya e-posta ile ulaşabilirsiniz.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı doğru şeyleri yapmaya çalışır. Eğer bir hata yaparsa, lütfen bildirmekten çekinmeyin.

}}

Şablon:Kullanıcı -

{{Kullanıcı

Bu kullanıcı empati yapmanın yararlarına inanır.

}}

Şablon:Kullanıcı -

diğer kullanıcılar

Hayatı

Seyit Culum (d. 18 Haziran 1997, İstanbul, Türkiye) 18 Haziran 1997'de Bayrampaşa,_İstanbul'da bulunan Şafak Hastanesi'nde doğdu.24 gün hastanede maddi sıkıntılar yüzünden rehin kaldı.Büyüme çağındayken 6 yaşında Fevzi Çakmak Anaokulu'nda okuma bildiğinden yirmi gün kalıp atıldı.

2003 senesinin sonuna doğru Yunus Emre İlköğretim Okulu,Sultangazi,İstanbul'da ilk sınıfına başladı.Başarılarıyla beğenen okuma alışkanlığını hiç bırakmadı.

Okuduğu kitaplarının sayfalarını sayma alışkanlığı vardı.8 yıl boyunca 451 kitaptan 779324 sayfa okudu bu zamana kadar hep birşeyler kaparak beyninde tasvir ederek amcasının beğenisini kazanmıştır.Çok bekledi ve beklemeye devam ediyor.Bu sözü nereden kaptığını bulursanız onun zihninde birisi olduğunuz belli olacaktır.Beklemek,kaybetmenin yarısıdır.

2006 senesinde babasının isteğiyle okul kaydını Gaziosmanpaşa,İstanbul'da bulunan Mustafa Gümüş İlköğretim Okulu'nda 1 yıl boyunca eğitim aldı.Arkadaşı Kaan Aygün le beraber İstanbul'u 1 gün boyunca Anadolu Yakası'nda gezmiştir.

2009,senesinde Tekrar Yunus Emre İlköğretim Okulu 'na döndüğünde daha çok şey öğrenecektir.O sene bir dizi başladı. Ondan çok şey öğrendi sanırım,çünki tam bir Tuncel Kurtiz hayranıydı şu sözlerinde:

O başkası olabiliyor.O gezebiliyor.Üşenme duygusunu yitirmiş,biyografisindende anlaşılabiliyor.İfadesinde belirtmiştir., Tuncel Kurtiz bir farklıdır başkadır.Şu sözleri onun yaşamına benzediği için şu sözleri katmıştır:

Sevdiği Sözler

Canım zamanı değil ,şimdi dağılmanın duraksamanın zamanı değil.Mesele senden çıktı sevgilim,
İntikamın içine çektiği herkes tehlikede artık.Durursan Kurtlar Kokunu Alır
Durursan Kurtlar aralarında didişmeyi bırakır,sana dönerler.Bir kere görürlerse kim olduğunu..
Öyle kurnaz ki bunlar..Önce sana değil,sevdiklerine geçirirler dişlerini..

Bilmiyorum çok tuhaf görünüyor . Çevremdeki insanlara bakıp 'Bunlar benim dostlarım mı ? ' diye düşünüyorum ve onları tanımıyorum.
Herkes öldürür sevdiğini, kulak verin bu dediklerime .

Kimi bir bakışı ile yapar bunu ,kimi dalkavukça sözler ile
Korkaklar öpücükle öldürür ,yürekliler kılıç darbeleri ile.
Kimi gençken öldürür sevdiğini,kimi yaşlı iken de
Şehvetli ellerle boğar kimi ,kimi altından ellerle

Merhametli kişi bıçak kullanır,zira bıçakla ölen çabuk soğur şerefli ölmeye layıktır
Kimi yeterince sevmez
Kimi fazla sever
Kimi satar
Kimi de satın alır
Kimi de gözyaşı döker öldürürken
Kimi kılı kıpırdamadan

Çünkü herkes öldürür sevdiğini,Ama herkes öldürdü diye ÖLMEZ.

- Tuncel Amca

aşık olmak bir andır o an herşey daha güzel gelir gözüne bırakamazsın kaçamazsın yakalanırsın aslında her kaçmak istediğinde Aşık olmak anlık bir şeydir., Birden her şeyin çok parlak gözündüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok daha lezzetli olduğu bi an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz.

Sadece bir bakar. Olmuş..

-Mete.

... -- Eski sevgilimi hatırladım ya..
-- Hangisini?
-- Ya işte onu hatırlayamadım..d
--Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu ya da bir şeyin?
-- Evet evet farkettim bunu. Her farkettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler, yani buna değer verirler; bazılarıysa başka birtakım şeylere değer verirler, bunlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplumun içinde erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir, koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bir işe girmek için yarışır, güzel bir kadınla evlenmek için yarışır... Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu...
-- Aslında kazanmak nedir ki? En büyük zaferi kazandığında bir Antonious olduğunu düşün; Paris'e geldiğini ve o takın altında olduğunu ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün ve gücün en üstünde olduğunu... Yalnız kaldığın o anda "n'oldu be, şimdi n'olacak?" diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.
-- Peki bunun farkında olmak; yaşlı bir kızılderilinin dediği gibi, "hayatın bize sunamadıklarını mı sunar" yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi "sanat diğer tüm şeyler gibi seks için midir?". Yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir?
-- Bazen yanılabilir
-- Bazen susar
-- Bazen konuşmak ister
-- Bazen dinlemek ister
-- Bazen yalnız kalmak ister
-- Bazen arkadaş ister
-- Bazen gitmek ister
-- Gider bazen
-- Bazen gidemez
-- Bazen hiç gidememekten korkar
-- Bazıları sonsuz neşeye doğar
-- Bazıları sonsuz geceye
-- Bazen ölürsün
-- Bazen ölemezsin, bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin
-- Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan
-- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için
-- Bazen ağlarsın bayağı.
-- Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı... Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da bazen sen zaten içmeye gidiyorsun; bazen Acıbadem'den bir taksiye biniyorsun "Kadıköy'e" diyorsun; bazen yüzüne bile bakmıyor.
-- Bazen bir kadın geliyor, oturuyor karşına ve ağlıyor
-- Kadınlar hep ağlıyor
-- Bazen bir kadın sana, "en çok korktuğum şey bir kadının gözyaşıdır" diyor kendi adına, "eğer çok sevdiysen" diyor, "eğer çok sevdiysen", oysa bilmiyo ki sevmek de bir ana ait.
-- Her şeyin başı su.
-- Felsefe'nin de.

Bazen susarsın.
hiç olmadığı kadar çok susarsın,
o kadar çok konuşan insana inat,
ufak bir tebessümdür konuştuğun.
gülmek değildir,
acının dudaklar da bulduğu şekildir.
evet bazen susarsın çünkü farkındasındır.

-Kaan. ve -Mete.

Kaybedenler Kulübü

(...)Bu kadar insan nasıl oluyor da aynı yere gitmek üzere anlaşıp bir araya geliyorlar, yola çıkıyorlar? Ne çabuk karar veriyorlar? Bizim karar vermemiz ne kadar uzun sürdü oysa. Bir iki kişi olsa neyse: yüzlerce binlerce kişi nasıl şaşırmadan doğru otobüslere binip istedikleri yere gidiyorlar? Neden oraya değil de şuraya gidiyorlar? Anlaşılmaz bir düzen bu.Ben nereye gideceğimi bilemiyorum mesela.Herkes sizin gibi olsaydı bu ülke şimdiye kadar kalkınmış olurdu efendimiz. Çok şeyler biliyorlar Olric, çok farklı şeyler biliyorlar. Kimi, pencerenin yanında oturmayı akıl ediyor, kimi ön tarafta yerim olsun diye diretiyor. Kimden ne zaman öğrendiler bu kadar bilgiyi?Bazısı sigara içiyor: öyle olur olmaz bir marka değil, kendi istediği sigaradan içiyor. Bazıları da, yol uzundur diye, bir sürü gazete, dergi alıyor otobüse binmeden önce. Gazete satanlar biliyorlar onların ne çeşit dergileri istediklerini; hemen koltuklarının altındaki yığından, kılıç çeker gibi çıkarıveriyorlar." Tehlikeli Oyunlar_(roman)-1971 - Oğuz Atay

Seyit12 (mesaj) 12:00, 13 Ocak 2013 (UTC)

Tuncel Kurtiz 77 yaşında olması onu ayrı bir karakter olduğunu düşündüren yapısını sakallarına benzetti. Sosyal bir çocuk olan Seyit,:

Stand Up'dan Cem Yılmaz'ı Sözlerden Tuncel Kurtiz'i Şiirlerin den ise,Nazım Hikmet Ran'ı örnek aldı.Nazım Hikmet'in 24 şiirini ve 14 tane eserinin yarısını bilmesi çevrenin sevilen birisini yapacağını zannederken çevre bilinci düşük olduğundan,akli dengesinin yerinde olmadğını zannettiler.(Kendisine göre)

Dış Bağlantılar

http://www.facebook.com/ShqipSpeqtra
http://www.twitter.com/SeyitCuluMM

İç Bağlantılar

Şimdi,bu bilindikleri bir kenarak bırakalım ve düzeltelim. Sadece katkılarım bulunmaktadır. Seyit12 (mesaj) 11:31, 13 Ocak 2013 (UTC)