Dursun Karataş

DEV-SOL ve DHKP-C örgütlerini yönetmiş komünist (1952-2008)
Dursun Karataş
Doğum tarihi 25 Mart 1952
Doğum yeri Cevizdere köyü, Elazığ
Ölüm tarihi 11 Ağustos 2008
Ölüm yeri Etten Leur, Hollanda
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
  • Yalnız değiliz! Tüm dünya halklarıyla birlikteyiz.
    Güçsüz değiliz; Gücümüz inancımızda, tarihsel ve siyasal haklılığımızdadır.
    Biz kazanacağız! Çünkü biz halkız ve haklıyız.[1]
  • Çağımızda egemen sınıfların kendilerini en teknik, en ölümcül silahlarla donattıklarını, devlet denilen yönetici mekanizmayı güçlü ve karmaşık bir silaha dönüştürdüklerini düşünürsek, bir mekanizmayı yıkmak için halkın silahlanması zorunludur.[2]
  • Halkların düşmanı emperyalizmdir ve biz tüm dünya emperyalizmin önünde eğilip ona biat ederken bile uzlaşmadık, uzlaşmayacağız. Yaşayan ölüler durumuna asla düşmeyeceğiz. Kimsenin de düşmesine tepkisiz kalmayacağız. Düşmanlarımızla uzlaşmayacağız. Devrimden başka bir çözüm olmadığını, bunun için de savaşmaktan başka bir yol olmadığını unutmayacağız. Emperyalizm halklara acının sayısız türünü yaşatırken, oluk oluk kan akıtırken, dünyayı kendi isteğine göre şekillendirirken, başka yol var diyenler beynini emperyalizmin işgalinden koruyamayanlardır. Savaşmayın, direnmeyin, ölmeyin, öldürmeyin diyenler bu savaşta halkların karşısındadırlar. Lenin, “Ya yok olacağız, ya da gidebildiğimiz kadar ileri gideceğiz” diyordu, uzlaşmayacağız. “Yok olursak, dünya proleteryasına muazzam bir deneyim bırakacağız. Kazanırsak dünyanın ilk proleter devletini kuracağız. Ama uzlaşmayacağız, teslim olmayacağız” diyordu. “İktidarı ele geçirdikten sonra, bir adım gerilemeyeceğiz, burjuvaziye taviz vermeyeceğiz” diyordu. Katillerimizle, hırsızlarla, yalancılarla, ahlaksızlarla uzlaşmayacağız! Düzene dair hiçbir şeyle uzlaşmayacağız. Bitiremediniz! Bitiremeyeceksiniz! Biz Cepheliyiz: Uzlaşmayacağız! Devrimden vazgeçmeyeceğiz![3][4][5]
  • Selçuklular'dan başlamak üzere Anadolu toprakları, sömürülen, zulmedilen halkın isyanlarına beşiklik etmiş, yiğit önder ve savaşçıların, halkın kanlarıyla sulanan bereketli Anadolu toprağı isyanlarla yorulmuştur. İşte bu nedenle bu topraklar isyankar topraklardır ve köklerimiz buradadır. Bir değil, on değil, belki de sayılamayacak çoklukta bu isyanlar, ayaklanmalar, Anadolu ihtilalini büyütmüş, ona güç katmıştır. Hakça ve kardeşçe bir yaşam için, kimi beş, kimi on yıl süren bu ayaklanmalar, sömürü ve zulmün hüküm sürdüğü vatanımızda, başta bu gerçeği değiştirme kavgasını sürdüren Cepheliler'den başlamak üzere bir isyan, bir başkaldırı geleneği miras bırakmışlardır. Tarihsel akış ve gelişim kesintisizdir. Her evresi, her dönemeci, her yenilgi ve zaferi yeni bir süreci doğurur. Kavga tohumları, on yıllardır Anadolu topraklarının dört bir yanına serpilmekte, Anadolu ihtilali yoluna devam etmektedir. Cepheliler, Anadolu topraklarına anti-emperyalist, anti-oligarşik demokratik halk istikrarı için yani emperyalizme ve işbirlikçi faşist iktidara karşı Anadolu ihtilali için savaşmaktadır. Anadolu ihtilali için can vermeye devam ediyoruz. Gencimiz, yaşlımız, işçimiz, öğretmenimiz, erkeğimiz, kadınımız, er geç kazanacağımız bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün bedelini ödüyoruz.[6][7]
  • Sistemlerini sürdürmek için hedef bütün halkın zihni diyen emperyalistlerin halk saflarının içindeki muhalif , devrimci, sol kesimlerin “zihni” ile ilgilenmeyeceğini düşünmek, halk düşmanlarını hiç tanımamak olur. Neyi neden yaptıklarını, ne sonuç beklediklerini ve aldıklarını hiç anlamamak olur. Savaş gerçeğinin, sınıf mücadelesinin kurallarının, farkında olmamaktır bu. Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Emperyalistler ve işbirlikçileri, ayakta kalabilmek için özellikle kendi sistemlerine alternatif gördükleri sol kesimlerin beyinlerini teslim almaya büyük öncelik vermişlerdir. 1990’lardan bu yana sürdürülen tasfiyecilik süreci, bu politikanın pratiği olarak şekillenmiştir.[8][9][10]
  • Başarılı sonuçlar almamız için ayaklarımız yere basmalı. Yani gücümüzü somut gerçeklerden almalıyız. İnsan gerçekliğimizi bilip ona göre eğitim programı uygulamalıyız. Kendi gerçekliğimizi bilip iç düşmanımızla kıyasıya çatışmalıyız. Düşmanımızı tanıyıp savaşı büyütmeliyiz. Genç yaşına rağmen Türkiye devriminin yolunu yazan bir önderin öğrencileriyiz. Genç yaşlarına rağmen tasfiyeciliği alt etmiş önderlerimizin öğrencileriyiz. Herkesin sosyalizm öldü dediği bir dönemde sosyalizmi savunan bir hareketin öğrencileriyiz. Bu ideolojik netlik gücünü gerçeklerden alıyor. Biz de hayalperestliği bırakıp yüzümüzü gerçeklere döndüğümüzde, dava adamı olabildiğimize kazanamayacağımız zafer yoktur.[8][10]
  • ... İşkenceden başka yolumuz yoktur, bunun için işkence yapmak zorundayız. Ve bunun için de sayın savcı, burada işkencecileri savunmaktadır.
(Cunta savcısının işkenceye dair sözleri üzerine)
  • En sağlam halka ben olmalıyım! Herkes, hepimiz yapabiliriz bunu.
  • Sıradan değil, en sağlam halka olmak.
  • Tuz buz etseler de her yanımızı, elimizi kolumuzu kırsalar da, dişlerimizle tutunabilmeliyiz.
  • Dişlerimizi sökseler, gözümüzle tutunabilmeliyiz bu halkaya.
  • Beynimizi de söküp alamazlar ya; o bizim.
  • Her koşulda direnmeyi beynimiz öğretti bize. Onu kimse alamaz elimizden.
  • Nefes alıp verdiğimiz sürece, nefesimizle tutunabilmeliyiz bu halkaya.
  • Beynimiz yerinde durduğu sürece bu halkaya tutunmalıyız.
  • Son nefesimize kadar tutunmalıyız bu en sağlam halkaya.
  • Çünkü şimdiye kadar kırılamadı bu en sağlam halka.
  • Dünyanın en güçlü orduları da kıramadı bu halkayı.
  • Bu halkayı kıracak en güçlü silahı bulamadı egemenler daha. Bulamayacaklar da. Biz varoldukça bulamayacaklar.
  • Emperyalizm var oldukça, diz çökmeyenler, en sağlam halka oldular.
  • Faşizm varoldukça, ona karşı direnenler en sağlam halka oldular.
  • Sosyalizm hedefimizden asla vazgeçmediğimiz sürece, hala duruyor olacak en sağlam halka.
  • Her şey çok güzel olacak.Son sözleri
Dursun Karataş ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.

Kaynakça değiştir

  1. Devrimci Sol davası savunması (PDF)
  2. Yürüyüş Dergisi, 8 Mart 2015, sayı 459, sayfa 59
  3. Yürüyüş Dergisi, 28 Aralık 2014, sayı 449, sayfa 59
  4. http://yuruyus.info/2014/12/ogretmenimiz-6/
  5. http://www.sosyalistforum.net/yuruyus/40214-ogretmenimiz-2.html
  6. Yürüyüş Dergisi, 23 Kasım 2014, sayı 444, sayfa 59
  7. Yürüyüş Derğisi 444. sayı (PDF)
  8. 8,0 8,1 Yürüyüş Dergisi, 9 Kasım 2014, sayı 442, sayfa 59
  9. http://www.halkinsesitv.com/index.php/duyurular/20174-yuerueyue-dergisi-442-says-ckt.html#.VTP-jOH7LDc
  10. 10,0 10,1 http://yuruyus.info/2014/11/ogretmenimiz-4/