Winston Churchill

Britanyalı devlet adamı (1874–1965)
Winston Churchill
(1944)
Doğum tarihi 30 Kasım 1874
Doğum yeri Blenheim Palace, Woodstock, Oxfordshire, İngiltere, Birleşik Krallık
Ölüm tarihi 24 Ocak 1965
Ölüm yeri Hyde Park Gate, Londra, Birleşik Krallık
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Winston Churchill, Britanyalı politikacı ve devlet adamı. 20. yüzyılın en önemli siyasilerinden biridir. II. Dünya Savaşı'nın en önemli dört liderinden birisidir.

Sözleri değiştir

  • Amerikalılar her zaman doğru olanı yapacaktır, tüm diğer seçenekleri tükettikten sonra.
  • Asla vazgeçmeyin.
(Harvard Üniversitesi öğrencilerine karşı yaptığı konuşma.)
  • Avrupa'nın tek yapması gereken kendi görkemi, sadakati ve değerleri içerisinde yerinden kalkmak ve ayakta durmaktır ve eski ya da yeni, Nazi veya komünist olsun, zulmün tüm biçimlerine zapt edilemez ve eğer zamanı gelince ileri sürülürse bir daha hiçbir zaman meydan okunamayacak güçlerle göğüs germektir.
(Avrupa Birleşiyor’dan, Winston Churchill’in 1947 ve 1948 konuşmaları.)
  • Azametin bedeli sorumluluktur.
(İng. orijinali: The price of greatness is responsibility.)
  • Balkanlar; tükettiğinden daha fazla tarih üretiyor.
  • Başarı, başarısızlıktan başarısızlığa heyecanını kaybetmeden gitmekle gelir.
  • Başarı son değildir; başarısızlık da ölümcül değildir. Önemli olan devam etme cesaretini gösterebilmektir.
  • Başarı her zaman daha fazla çabayı, çok çalışmayı gerektirir.
  • Ben alkolün benden aldığının fazlasını alkolden aldım.
  • Ben doktoruma ne ücret ödüyorsam, avukatıma bunun iki katını öderim. Çünkü; doktoruma ne anlatırsam anlatayım, doktor bana bir reçete yazar ve gider. Ağrıyı, sızıyı, acıyı ben tek başıma çekerim. Oysa avukatıma ne anlatırsam anlatayım ben onun yanından rahatlamış bir şekilde çıkarken, tüm anlattığım dert, tasa ve kasvet, artık onun derdi haline gelir.
  • Ben en iyisiyle kolayca tatmin olurum.
  • Ben Tanrı ile karşılaşmaya hazırım. Ancak Tanrı, benimle karşılaştığında katlanacağı acıya hazır mı onu bilemiyorum.
  • Biz her zaman İrlandalıları biraz tuhaf buluruz. Onlar İngiliz olmayı reddederler.
  • Biz, saygıları dışında herhangi bir milletin hiçbir şeyini istemeyiz.
  • Britanya ve Fransa; savaş ve onursuzluk arasında seçim yapmak zorundaydı. Onursuzluğu seçtiler ama yine de savaşmak zorunda kalacaklar.
(Münih Antlaşması (1938) sonrası Britanya ve Fransa hükümetlerinin Nazilerin isteklerine boyun eğmesi üzerine mecliste yaptığı konuşma.)
  • Bu son değil. Hatta sonun başlangıcı bile değil, sadece başlangıcın sonu.
(Müttefikler'in Almanlara karşı kazandığı El Alameyn zaferi sonrası mecliste yaptığı konuşma.)[1]
  • Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.
  • Büyük ve iyi, çok nadir olarak aynı adamdır.
  • Bütün büyük şeyler basittir ve hatta çoğu tek bir kelime ile ifade edilebilir; Özgürlük, adalet, onur, görev, acıma ve umut.
  • Cehenneme doğru gidiyorsanız, gitmeye devam edin.
  • Cesaret ayağa kalkıp konuşabilmek olduğu gibi; cesaret aynı zamanda oturup dinlemesini de bilmektir.
  • Cesaret olmadan diğer tüm erdemler anlamını yitirir.
  • Duayla savaş kazanılsaydı, komutanları papazlardan seçerdik.
  • Demokrasinin ne olduğunu anlamak istiyorsanız; herhangi bir seçmenle 5 dakika civarında konuşun.
  • Demokrasilerde halk, tüm yanlışları denedikten sonra doğru olanı bulur.
  • Demokrasi; diğerleri hariç, en kötü yönetim biçimidir.
  • Diplomasi öyle bir sanattır ki insanlara ‘cehenneme gidin’ dersiniz, sizden yol tarifi isterler.
  • Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa, yarın kaybeder.
  • Düşen bir çığda, hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.
  • Düşmanların mı var? Ne hoş! Bu, hayatta bazı konularda
  • Dünyada ortalıkta dolaşan bir sürü berbat yalan var. En kötüsüyse, yarısının doğru olması.
  • "Eğitimsiz bir insan için, söylenmiş sözlerin kitaplarını okumak iyi bir şeydir."
(My Early Life: A Roving Commission, Bölüm 9, 1930. İng. orijinali: It is a good thing for an uneducated man to read books of quotations.)
  • Enerjimi koruyorum.. Oturma imkanınız varken asla ayağa kalkmayın. Ve uzanabilecek durumdayken de asla oturmayın.
Bay Churchill, hayattaki başarınızı neye bağlıyorsunuz? sorusuna verdiği yanıt.
  • El Alameyn'e kadar bir tane bile zaferimiz yoktu, El Alameyn'den sonraysa bir tane bile yenilgimiz olmadı.
(Dünya Savaşı Anıları, 4. cilt, Bölüm 33)
  • Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz demenin bir anlamı yoktur. Gerekli olanı yaparken başarılı olmak zorundasınız.
  • En parlak başarım, karımı benimle evlenmeye ikna edebilmemdi.
  • Eğer bir adamı öldüreceksen, kibar olmanın hiçbir maliyeti yoktur.
  • Fikirlerini asla değiştirmeyenler, hiçbir şeyi değiştirmezler.
  • Geçmişini unutan bir milletin, geleceği olmaz.
  • Geçen hafta tören geçişini ve genç Kraliçemizin muhafızlarının başında ata binişini izledim... Kuşkusuz İngiliz ırkından hiç kimse böyle bir gösteriyi gurur duymadan izleyemez. Ancak düşünen hiçbir erkek ya da kadın şu korkunç sorudan kaçamaz: Tüm bunlar neye dayanıyor? Bin yıllık geleneklerin ve zaferlerin, piyasaların, ticari ve finansal işlemlerin gelgitleriyle karşı karşıya kalması gerçekten de zor görünüyor... ve ödeme gücümüzün ve dolayısıyla itibarımızın ve nüfuzumuzun bağlı olduğu dar marjları aydan aya izlemek zorundayız. Ancak elli milyon adalı, sadece otuz milyon için yiyecek yetiştiriyor ve geri kalanı için kendi çabalarına, becerilerine ve dehalarına bağımlı, daha önce görülmemiş ya da en azından kaydedilmemiş bir sorun sunuyor. Tarihte hiçbir zaman bu kadar büyük, bu kadar karmaşık, yaşam tarzından bu kadar emin, bu kadar baş döndürücü bir yükseklikte ve bu kadar tehlikeli bir temel üzerinde duran bir topluluk olmamıştır.
Savoy Hotel, Londra'da yapılan konuşma (11 Haziran 1952), aktaran Winston Churchill, Stemming the Tide: Speeches 1951 and 1952 (1953), s. 298-299
  • Geleceğin imparatorlukları, aklın imparatorluklarıdır.
  • Gelişmek, değişmektir. Mükemmel olmak, sık sık değişmek demektir.
  • Hayata gerçek yol gösterici olan; doğru olanı yapmaktır.
  • Her ne kadar şehit olmak istesem de, ertelenmesini tercih etmişimdir.
  • Her şey canımı sıkıyor.Son sözleri
(İng. orijinali: "I'm bored with it all.")
  • Hiç kimse, uşağının yanında büyük adam değildir.
Yanında çalışan yardımcısının kendisi hakkında yazdığı kitap konusundaki düşünceleri sorulduğu zaman.
  • Her millet, layık olduğu şekilde yönetilir.
  • Haberleri yaratmak, onları almaktan iyidir. Aktör olmak, eleştirmen olmaktan iyidir.
  • Her çeşit hata yapacaksınız. Ancak cömert ve doğru olduğunuz ve ayrıca ateşli olduğunuz sürece, dünyaya zarar veremezsiniz.
  • Herkes ispiyonlayabilir, ama yeniden ispiyonlamak belli bir ustalık gerektirir.
  • Hayattaki en büyük ders, bazen aptalların bile haklı olduğunu bilmektir.
  • Hayatım boyunca sık sık sözlerimi yemek zorunda kaldım ve itiraf etmeliyim ki bu her zaman sağlıklı bir diyet oldu.
  • Hükümeti kontrol eden halktır, hükümet halkı kontrol edemez.
  • Hiçbir salaklık, hoşgörüsüz idealizmin salaklığından daha pahalı değildir.
  • Hiçbir şey intikamdan daha pahalı, daha tıkanmış değildir.
  • İnsan, kendisini kızdıran şeyler kadar büyüktür.
  • İyi vergi diye bir şey yoktur.
  • İyi bir konuşma bir kadının eteği gibidir. Konuyu kapsayacak kadar uzun, ilgiyi yaratacak kadar kısa.
  • İdare edilebilen zorluklar, kazanılmış fırsatlardır.
  • İnsanî değerler içerisinde en çok saygı gösterilmesi gereken değer cesarettir; çünkü söylenildiği gibi "diğer bütün değerleri güvence altına alan değer cesarettir."[2]
  • İtfaiye ile ateş arasında tarafsız kalamam.
  • İki insan sürekli aynı şeyleri düşünüyorsa, biri gereksiz demektir.
  • Kartallar sustuğunda, papağanlar gevezelik etmeye başlar.
  • Kan, meşakkat, ter ve gözyaşından başka vadedecek bir şeyim yok.
(İng. orijinal: I have nothing to offer but blood, toil, tears, and sweat.)
  • Kapitalizmin doğal ahlaksızlığı, nimetleri adaletsiz paylaşmasıdır; sosyalizmin doğal faziletiyse sefaleti eşit paylaşmasıdır.
  • Komünistler şeytana hizmet ediyor; şeytan ise Stalin'e.
  • Kötümser her fırsattaki zorluğu görür, iyimser ise her zorluktaki fırsatı.
  • Küçük bir yalanın, onu korumak için daha büyük yalanlardan oluşan bir korumaya ihtiyacı vardır.
  • Mezarlıklar, vazgeçilemez insanlarla doludur.
  • Kötülerin kötülüğü, erdemlilerin zayıflığıyla pekiştirildi.
  • Mükemmelliğin bedeli, çok sorumluluktur.
  • Müttefiklerle savaşmaktan daha kötü tek bir şey vardır, o da onlarsız savaşmaktır.
  • Olaylar gerçekleşmeden önce kehanette bulunmaktan her zaman kaçınmışımdır, çünkü olay gerçekleştikten sonra kehanette bulunmak çok daha yerinde bir politikadır.
  • Propaganda, gerekirse yalanla yapılır.
  • Rusya; bir muamma içinde gizemle sarmalanmış bir bilmecedir.
  • Savaş tarihinde hiçbir vakit bu kadar çok kişi bu kadar az kişiye bu kadar şey borçlu olmamıştır.
(İng. orijinal: Never in the field of human conflict was so much owed by so many to so few)
  • Savaş esiri; sizi öldürmeye çalışan ve başarısız olan, sonra da sizden kendisini öldürmemenizi isteyen kişidir.
  • Sosyalizm bir başarısızlık felsefesidir. Sosyalizm, cehalettir ve kıskançlıktır. Onun doğasında var olan, sefaletin eşit paylaşılmasıdır.
  • Savaş zamanı hakikat o kadar kıymetlidir ki yalanlardan bir duvarla korunur.
  • Siyasette ne yapacağınız konusunda tereddüte düştüğünüzde hiçbir şey yapmayın. Eğer ne söyleyeceğiniz konusunda şüpheye düştüyseniz, gerçekten ne düşündüğünüzü söyleyin.
  • Söylenmemiş sözlerin efendisiyiz, ama ağzımızdan kaçmasına izin verdiklerimizin kölesiyiz.
  • Sağlıklı vatandaşlar, bir ülkenin sahip olabileceği en büyük varlıktır.
  • -Osmanlı’ya atıfta bulunarak- sıkacaksın boğazını. Bir sıkımlık canı var. Göreceksiniz, donanmamızın Çanakkaleyi geçip Marmaray’a girdiği haberi bile yeterli… Padişah, sarayında ne yapacağını şaşırır, iki mermi ile çatısını başına yıkarım. İstanbul’un bir ucundan bir ucuna bir çıra gibi yanacağı korkusu, onların akıllarının başlarından uçup gitmesi için kafi.[3]
  • Şaka çok ciddi bir şeydir.
  • Şahsen ben her zaman öğrenmeye hazırım, ancak öğretmekten her zaman hoşlanmam.
  • Tarih bana karşı nazik olacaktır. Çünkü onu yazmayı planlıyorum.
  • Tarihi incele. Devlet işlerinin bütün sırrı tarihte yatar.
Amerikalı bir öğrencinin, bir kimsenin liderliğin zorluklarına nasıl hazırlanabileceğini sorduğunda verdiği yanıt.
  • Tarih; insanlar tarafından işlenen cinayetlerin, çılgınlıkların ve talihsizliklerin yazıldığı defterdir.
  • Tavır, büyük bir fark yaratan küçük bir şeydir.
  • Tüm gösterilerin en korkunç olanı, medeniyetin merhameti olmayan gücüdür.
  • Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil, rüzgara karşı koydukları için yükselirler.
  • Üzülmek istiyorum, ama vakit bulamıyorum.
  • Yediğim sözler hazımsızlık yapmadı.
  • Yiyeceklerimizin daha büyük bir bölümünü evde yetiştirmek zorunda kalacağımız kesin. ... Bu yüksek ücretler ve iyileştirilmiş konutlar temelinde sağlıklı köy yaşamının güçlü bir şekilde yeniden canlanacağını görmeyi umuyorum.
Yayın (21 Mart 1943), aktaran The Times (22 Mart 1943), s. 6
  • Zaferin sorunları yenilginin sorunlarından daha makbuldür ama daha az zorlu değildir.[4]
  • Zenginliği yok etmeye çalışabilir ve yaptığınız tek şeyin yoksulluğu artırmak olduğunu görebilirsiniz.
Churchill Kendi Kendine: The Definitive Collections of Quotations, ed. Richard Langworth, 2008, s. 29 (1947, 12 Mart)

  • Bernard Shaw, Pygmalion oyununun galası icin Winston Churchill'e bir davetiye gönderir ve klasik İrlandalı alaycılığı ile şu notu da ekler:
"Davetiye iki kişiliktir. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa."
Churchill bunun üzerine bu yıldızının hiç barışmadığı ama görüşmekten de kendini alıkoyamadığı Bernard Shaw'a şu notu gönderir:
"Galaya değil ama ikinci oyuna gelirim, tabii sahnelenirse."

  • Savaş sırasında Winston Churchill her zaman 9'da yatarmış. Biri ona sormuş: "Sayın Churchill, dışarıda savaş var. Siz neden yatıyorsunuz?" O da demiş ki "İngiltere'nin yarın sağlam ve dinç bir Churchill'e ihtiyacı var."

Hakkında değiştir

  • Churchill, büyük bir emperyalist ve tahtın savunucusu idi, Çanakkale'de yenildi ve sonra bir "tampon" peşine düştü, İzmir'in işgaline şiddetle karşı çıkıyordu. Atina ile savaşı dahi göze aldığını artık biliyoruz. İzmir'e çıkışı felaket saydığı kesindir. Çıktılar, İngilizler arkalarını boşalttılar. Büyük Taarruz başladığında Elenler'in arkası boştu. Deniz vardı ve döküleceklerdi ve "döktük". Churchill'e borcumuz sanıldığından büyüktür. — Yalçın Küçük
  • Düşmanlarımıza bakarken, bir Yahudi arkasında hemen başka bir Yahudi görüyoruz. Yahudiler Roosevelt'in arkasında! Onun bizzat danışmanları Yahudilerden oluşuyor. Yahudiler, Churchill'in arkasında ve onu hep kontrol ediyorlar. Yahudiler, İngiliz-Amerikan-Sovyet basının arkasındaki kışkırtıcılardır. Yahudiler, Kremlin'in karanlık düşüncelerine saklanmış olan Bolşevizm'in gerçek sahipleridir. — Joseph Goebbels
  • Aman sağlığınızı ihmal etmeyiniz, siz memleket için lazımsınız. Öğle yemeklerinden sonra muhakkak yarım saat de olsa yatıp istirahat etmelisiniz. İngiltere Başbakanı Churchill, İkinci Cihan Savaşı sırasında Londra bombardıman edilirken dahi öğle uykusuna yatarmış.
Vehbi Koç'tan Kenan Evren'e Churchill örneğiyle tavsiye, 12 Ekim 1980

Kaynakça değiştir

  1. "The End of the Beginning". 10 Kasım 1942
  2. Great Contemporaries
  3. 1915 Çanakkale Savaşı, Kastaş Yayınevi, İbrahim Artuç, s. 35
  4. DEBATE ON THE ADDRESS
Winston Churchill ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.