İtalyanca atasözleri
Vikimedya liste maddesi
- Aygıra şekerini vermeden önce, ahırın kapısını sıkıca kilitle....
- Bir İtalyan çiftçinin 18 yaşına giren kızına nasihati
- Bin tane olasılık tek bir doğru bile etmez.
- Büyük acılar sessizdir.
- Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar.
- Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur.
- En iyi zırh, menzil dışında durmaktır...
- Kadın, kitap, at ödünç verilmez.
- Kartal için bir güvercini mağlup etmek bir şeref değildir.
- Kimin sabrı varsa dünya onundur.
- Okumuş cahil kadar cahil yoktur.
- Olanaksızı isteyerek olası en iyiyi elde ederiz
- Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur.
- Parasız sağlık, yarı yarıya hastalık demektir.
- Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür.
- Güzellik, bakanın gözündedir.
- All'orso paion belli i suoi orsacchiotti
- Evlenmek için gurbete giden ya aldatacak ya aldanacaktır.
- Yaşa ve yaşat.
- Vivi e lascia vivere
- Aşkın gözü kördür.
- Amore è cieco
- Olacak, olacaktır.
- Che sarà, sarà
- Aptalla parasının yolları çabuk ayrılır.
- Uno sciocco e il suo denaro son presto separati
- Son gülen, iyi güler.
- Ride bene chi ride l'ultimo
- Erken kalkan kuş, kurtçuğu yakalar.
- L'uccello mattiniero si becca il verme
- Vakit, nakittir.
- Il tempo è denaro
- Yasak en tatlı meyvedir.
- I frutti proibiti sono i più dolci
- Cehennemin yolları iyiniyet taşlarıyla döşenmiştir.
- Di buona volantà sta pieno l'inferno
- Para parayı çeker.
- Il denaro è fratello del denaro
- Tarih tekerrürden ibarettir.
- La storia si ripete
- Göze göz dişe diş.
- Occhio per occhio, dente per dente
- Samimiyet saygısızlığı besler.
- Confidenza toglie riverenza
- Yaşamak için ye, yemek için yaşama.
- Mangiare per vivere e non vivere per mangiare
- Beni dostlarımdan Tanrı'm korusun, düşmanlarımdan ben kendimi korurum.
- Dagli amici mi guardi Dio, che dai nemici mi guardo io
- İhtiyaç duyulan arkadaş gerçek arkadaştır.
- Al bisogno si conosce l'amico
- Geç olması hiç olmamasından iyidir.
- Meglio tardi che mai
- Kumarda kaybeden aşkta kazanır
- Sfortuna al gioco ,fortune in amore
- İştah yedikçe açılır.
- L'appetito vien mangiando
- Yaşam olduğu sürece ümit vardır.
- Finché c'è vita c'è speranza
- Birlikten kuvvet doğar
- L'unione fa la forza
- Zaman, büyük bir ilaçtır.
- Il tempo è un gran medico
- Erkek saltanatını sürer, yöneten ise kadındır.
- Donna danno, sposa spesa, moglie maglio
- Herkes,her an olgun olamaz
- Niuno è savio d'ogni tempo
- Merhamet/Yardımseverlik evde başlar.
- La carità comincia a casa propia
- Roma bir günde kurulmadı.
- Roma non fu fatta in un giorno
- Biriktirilen bir kuruş, kazanılan bir kuruştur.
- Quattrino risparmiato, due volte guadagnato
- Riske girmeyen, bir şey koparamaz.
- Chi non risica non rosica
- İyi dostlarla iyi bir aile sofrasında asla yaşlanmazsınız.
- Dost bulan,hazine bulmuştur.
- Chi trova un amico, trova un tesoro
- Evleneceğin kadını ve ineğini kendi köyünden seç !
- Moglie e buoi dei paesi tuoi villagio
- Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak iyidir.
- Meglio sola che male accompagnata
- Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
- Lontani dagli occhi, lontani dal cuore
- Dilin kemiği yoktur.
- La lingua non ha ossa ma fa ronpere il dosso
- Aslan olarak bir gün yaşamak koyun olarak bin yıl yaşamaktan daha iyidir.
- Devrilen ağacı herkes oh olsun diye çağırır.
- Tanrı kapıyı kapatırsa, pencereyi açar.
- İnsan her rüzgarda yelken açmayı öğrenmeli.