Ahmet Ümit
Türk yazar ve şair
Ahmet Ümit | |
---|---|
Türk şair ve yazardır. | |
Doğum tarihi | 30 Eylül 1960 |
Doğum yeri | Gaziantep |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Ahmet Ümit (d. 30 Eylül 1960, Gaziantep), Türk şair ve yazardır.
Daha çok polisiye roman türünde eser veren bir yazardır.
Sözleri
değiştir- Silahla yaşayan silahla ölür.
- Mutluluk, yetinmeyi bilmektir.
- En iyi adalet, hukukla sağlanır.
- Kötüler gider ama kötülükler kalır.
- Arkadaşlık, aşktan daha önemliydi.
- Güvenilir insan her yerde kıymetlidir.
- Alçaklıkların en rezili siyasi alçaklıktır.
- Beklemeyi bilmek en büyük bilgeliktir.
- Aşktan daha buyuk bir bencillik yoktur.
- Değişimin en büyük düşmanı önyargıdır.
- İnsanın doğadan başka sığınacak yeri yoktur.
- Ölmüş olması insanı alçaklıktan kurtarmaz ki.
- Kaybetmeye alıştıkça daha çok özgürleşiyor insan.
- Ama cehennem korkusu bile düzeltemiyor insanı.
- Büyülü dünyaların kapısını açan tek anahtar: Kitaplar.
- Yaşadığın şehir özgür değilse sen de özgür olamazsın.
- İnsanın en zayıf anı, kendini en güçlü hissettiği andır...
- Yaşama bilinci olmayan bir ülkenin tarih bilinci olur mu?
- Susma, alışkanlık yapacak. Sustukça daha çok susacaksın.
- Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu gerçek yapmaz.
- Vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem?
- Hayat, yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten?
- Vicdan azabı korkunç bir duygu. Beklemek ondan daha korkunç.
- Vicdanlarıyla birlikte yitirdikleri bir şey daha vardı: mutlulukları.
- İnsanın kazandıgı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur.
- Millet ya dine vurdu kendini ya da uyuşturucuya. Bu güzel mi şimdi?
- Önemli olan baktığın şey değil, baktığın şeyin sende neler uyandırdığı.
- Eşitlik herkese aynı davranmak değil, herkese aynı özeni göstermektir.
- O kadar çok hayal kırıklığına uğradım ki, artık umut etmek istemiyorum.
- Cinayet işleyenler, kurbanlarıyla birlikte kendi huzurlarını da öldürürler.
- Bir insanın, öteki insanı öldürmesinden daha tuhaf bir durum olabilir mi ki..?
- Her yer karardı, ama gözümün patladığını anlamadım, birazdan geçer zannettim.
- Ülken ateşler içinde kalmışken, kendi gönül yaranı söndürmenin peşinde koşamazsın...
- Şiddeti kullanarak ideal bir toplum yaratamazsın. Çünkü kullandığın yöntem, kendine benzetir seni.
- Lafa geldi mi herkes şikayetçi. Fakat bir şeyler yapalım dediğinizde, önce kendi çıkarlarına bakıyorlar.
- Aşk, ulaşamayacağın birini abartarak, onun kafandaki ideal kişi olduğunu sanarak tutkuyla bağlanmaktır.
- Kendine haksızlık etme, insanlar o kadar korkunç ki senin merakın onların vahşeti yanında çok masum kalır.
- Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur.
- İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışamıyorsun.
- Adalet, vicdanımız ile yasa arasında bir yerde duruyor. bu nedenle yasa adaleti sağlamada tek başına yeterli olamaz.
- Zaman insanla oynamayı seven, hem zalim hem de merhametli bir tanrıdır. Ona karşı çıkamazsın, yapman gereken beklemek.
- Bize gereken gerçektir, hayalden, büyüden, rüyadan arınmış gerçek. İçinize işleyen bakışlara kanmayın, hiçbir bakış masum değildir.
- Uçuruma giden bir trenin içindeyiz. Treni kullananlar, bu güzergahı değiştirmek yerine uçuruma gidiyoruz diyenleri susturmakla meşguller…
- Kalbin attığı sürece vücut iyileşebilir. Oysa özün bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor. Sonuna kadar kendi kendine kanamayı sürdürüyor.
- Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.
- İnancın ne kadar yıkıcı bir silah olabileceğini bir kez daha görüyorum. Bu genç beyinler, bu tutkulu kişilikler doğru bir yöne kanalize edilebilseydi ülkeye ne kadar yararlı olurlardı.
- Kadınlar, ama sahiden seven kadınlar, erkeğin güçlü olmasıyla ilgilenmezler. Seni severler, çünkü yüreklerinde bir yere dokunmuşsunur. Bunu farkına varmadan yapmışsan daha çok severler.
- Paran varsa her şeyi satın alabilirsin, elbette en başta da insanları. Doktorları, hakimleri, savcıları, polisleri, yanlış anlamayın herkesi. Bu ülkenin sorunu ahlaksızlık, şeref yoksunluğu, onur kaybı...
- Ben hala solcuyum... Eleştiriye kapalı biri değilim... Bu ülke de tabular var. Devlet tabudur, din tabudur, aile tabudur..Bunlara bir de aşkı eklediler... Tasavvufu buldum, aydınlandım diye bir şey yok..
- Tıpkı ırk , cinsiyet gibi, din de insanları ayrıştıran bir olgu olduğundan ortak payda olarak kabul edilmemeliydi. Hepimizin bir tek ortak özelliği vardı : insan olmak. Farklı inançlara , farklı etnik kökenlere , farklı cinsiyetlere , farklı dünya görüşlerine sahip olsak da hepimiz insandık.
- Bir yazarın ulaşmaya çalıştığı şey başarı olmamalıdır. Mutluluk olmalıdır. Başarı dediğimiz şey aslında mutluluğumuzu oluşturan dallardan biridir. Ama bazen başarı için mutluluğumuzdan vazgeçtiğimiz olur.[1]
- Suç, tıpkı insan DNA'sı gibi birçok bilgiyi içinde barındırmaktadır. İşlenen bir suçu inceleyerek çağı, toplumu ve insanı anlatabilirsiniz. Anlatının derinlik kazanması ise baska bilgilerin yanı sıra saglam bir felsefe bilgisini de gerekli kılmaktadır. Bu bilgi eksik oldugunda yapıtta sorunlar çıkması adeta kaçınılmaz hale gelir [2]