Antonin Artaud

Fransız oyuncu
Antonin Artaud
Fransız oyun yazarı, aktör, yönetmen ve şair.
Doğum tarihi 4 Eylül 1896
Doğum yeri Marsilya
Ölüm tarihi 4 Mart 1948
Ölüm yeri Paris, Ivry-sur-Seine
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Antoine Marie Joseph Artaud (d. 5 Eylül 1896, Marsilya - ö. 1948, Paris), Fransız oyun yazarı, aktör, yönetmen ve şair.

Sözleri

değiştir
  • İnsanın yüzü bir ölüm alanıdır.  
  • Ben sadece acımdan doğdum.     
  • Bilinç bir iştahtır, yaşama iştahı.  
  • Beni intihar ettirdiler. Ne müthiş!    
  • Kimse de yalnız değildir ölmek için.     
  • Dövüşmek için darbeler almak lazım.     
  • İnsan hasta, çünkü kötü inşa edilmiş.  
  • İnsan intihar etmez. İnsanı intihar ederler.  
  • Bende varolan her şeyin tek yargıcı benim!   
  • Hastalık, güzelliğin filizlendiği ahengi yaratır.   
  • Sanki sürekli alçalıyor gerçekliğin normal düzeyi.      
  • Yaşam yalnızca, istekler ve olumsuz güçler dizisidir.    
  • Uzun zamandır ölüm, benim için bir değer taşımıyor.   
  • Gerçek acı, insanın kendi içindeki değişimi hissetmesidir.  
  • Utanç duygusu yenilenlerde cesareti yeniden uyandırdı.  
  • Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.  
  • Azıcık bir gerçekle yetinmeyecek kadar acı çekmiştim ben.   
  • Diyebilirim ki ben, gerçekten, bu dünyada varlık olamadım.     
  • İki yol vardı önünde: sınırsız dışarınınki, boyutsuz içerininki.   
  • Varlığın bulaşıcı yaşmamının mide bulandırıcı bir çökelişi var.      
  • Kendi kendimi yıkıma uğratıyorum; artık, yaşıyor sayılamam.   
  • Ölüme açlık duymuyorum, varlık olmamaya açlık duyuyorum.    
  • "Sırra ermişlerin" yanında yutturmacılar her zaman var olacaktır.      
  • Ve bazen daha fazlası gerekmez bir dahiyi intihara sürüklemek için.  
  • Kötülük her insana eşit ölçüde verilmemiştir, deha da öyle, delilik de.  
  • Paramparça. Sanki bir ışık yağmuru.Bu ne biçim ölüm? diye düşünür.         
  • Kendimi, yaşamdan kendi irademle kopardım, yazgımı aşmak istedim!  
  • Düşüncelerimi teker teker bırakmakla, daha şimdiden intihar ettim ben.   
  • Sadece iliklerimi sarsanın açıklığına inanıyorum, aklıma konuşanın değil.  
  • Yaşam, bir nesne, bir biçim değildi bende,bir dizi mantık yürütmeydi yalnızca.     
  • Anlaşılması için yeterince ayrıntı vardır. Açıklamak nesnenin şiirini bozmak olurdu.  
  • Gerçek tiyatro her zaman bana, tehlikeli ve dehşetli bir eylem olarak görünmüştür.  
  • Var olmak için kendini olmaya bırakmak yeter, ama yaşamak için,birisi olmak lazım.
  • İçindeki gerçek ölümün beni korkutmadığı aceleci bir ölümün yara izlerini taşıyorum.   
  • Ve artık hiç kimse tanrıya inanmıyorsa, bu, herkesin giderek insana inanmasındandır.    
  • Zengin olarak sen bir köpeksin, ben senden daha değerliyim suratına tüküreyim senin.  
  • Kaygı verici olan bu dünyanın düzeninden sonra bir başkasının daha olduğunu bilmek.       
  • Bir gecikmeyle hissediyorum yaşamı, umutsuzlukla farkediyorum ondan kopmadığımı.   
  • Benimle ben olmayan arasında, henüz bitmemiş, yüzyıllardır devam eden bir savaş var.      
  • Yeryüzü insanın krallığı değildir ve bu dünyada yaşamak bir düşüş, garip bir rütbe indirimidir.   
  • Bu soruları sorduktan sonra, huzura kavuşan hiç kimse olmadı Kimim ben? Nereden geliyorum?   
  • Şifalı ölüm, doğadan ayırarak iyileştiriyor bizi; ama ya ben, olgulara yol vermeyen acıların ürünüysem?  
  • İntihar etmiş deli oradan geçmiş ve resmin suyunu doğaya iade etmiş, ama ona, kim onu geri verecek?   
  • Tüm bireysel eylemler toplumsallığa aykırıdır. Deliler, toplumsallık diktatörünün kurban ettiği kimselerdir.   
  • Makinanın olduğu yerde her zaman dipsiz kuyu ve hiçlik, yapılanı bozan ve ilga eden teknik bir müdahale var.     
  • Düzen, Düzensizlik, Birlik, Anarşi, Şiir, Ses kakışımı, Ritim, Uyumsuzluk, Büyüklük,  Çocukçalık, Yüce gönüllülük, Kıyıcılık.   
  • Varlık kuramında ben neyim? Ben, yaşamını yitirmiş olan ve tüm araçlarla onu yerine geri getirmeye çalışan bir insanım.    
  • Bir deli, toplumun dinlemek istememiş olduğu ve dayanılmaz gerçekler söylemesini engellemek istemiş olduğu bir insandır da.  
  • Herkes aslında cehennemden çıkmak için yazmıştır, ya da resim yapmıştır, heykel yapmıştır, taslak yapmıştır, kurmuştur, bulmuştur.   
  • Ben artık ne ölebiliyorum ne yaşayabiliyorum, ne de ölümü ya da yaşamı istememezlik edebiliyorum. İnsanların tümü de benim gibi.   
  • Çünkü bir deli, toplumun dinlemek istememiş olduğu ve dayanılmaz gerçekler söylemesini engellemek istemiş olduğu bir insandır da.    
  • İnsan, kendi hiçliğinin tadına varabilseydi, kendi hiçliğinde dinlenebilseydi ; bu hiçlik, herhangi bir varoluş biçimi olmasın, ama tam bir ölüm de olmasın.     
  • Sıkıntı İç sıkıntısı delirtir. İç sıkıntısı intihar ettirir. İç sıkıntısı lanetler. İç sıkıntısını tıp bilmez. İç sıkıntısını doktorunuz duymamıştır. İç sıkıntısı yaşamı yaralar. İç sıkıntısı yaşamın göbek kordonunu düğümler.   

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Antonin Artaud ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.