Cenap Şahabettin

Türk şair, anı yazarı ve hekim (1870 - 1934)
Cenap Şahabettin
Şair ve yazar. Servet-i fünun edebiyatının temsilcisinden biri
Doğum tarihi 1870
Doğum yeri Manastır
Ölüm tarihi 12 Şubat 1934
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Sözleri değiştir

  • Hepimiz ölümün nişanlısıyız.
  • Gölgede duran güneşi göremez.
  • Pahalı başka, kıymetli başkadır.   
  • Bilim bir türlü, bilgisizlik bin türlüdür.
  • En çok gürültü boş tenekelerden çıkar.
  • İnsan ancak bilgisi kadar özgür olabilir.
  • Ümitsiz yürek, hiçbir şeyle aydınlanamaz.
  • Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür!    
  • Halk en az anladığına daha çok kuvvetle inanır.  
  • Körler memleketinde görmek bir hastalık sayılır.  
  • Aynaya pek çok bakan, kusurlarını pek az görür.
  • Zulmü affetmek büyüklük unutmak küçüklüktür.
  • Sofunun iki yüzlülüğü dindarı kandırır, dinsizi değil.   
  • Şen adam güneşe benzer, girdiği yeri aydınlatmış olur.
  • İnsan, sevdiğinden korkar, fakat korktuğunu sevemez.
  • Gündüz kandılını hazırlamayan, karanlığa razı demektir.
  • Zarafetin iki büyük düşmanı çok incelik ve çok kabalıktır.
  • Yalanı söküp atmadan gerçeği dikmeye çalışma, tutmaz.  
  • Alnını ne kadar dik tutarsan yere o kadar sağlam basarsın.
  • Eskiden kızdığına şimdi gülüyorsan akıllanmışsın demektir.
  • Seçkinler beğendikçe alkışlar, halk ise alkışladıkça beğenir.
  • Yanlışların en tehlikelisi ve en yanlışı kendini yanlış tanımaktır.  
  • Özgürlük, özgürlüğün ne olduğunu bilmeyenin hakkı değildir.
  • Hayatta en zor şey, amaçsız insanlarla yaşama zorunluluğudur.
  • Gerçeği görmek için her şeyden önce gerekli olan özgür bakıştır.
  • İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir.
  • Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür.    
  • Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, sokup atmak çok güçtür.
  • Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.   
  • İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler, itiraz edemezler.  
  • Özgürlüğü kötüye kullanan, ona layık olmadığını itiraf ediyor demektir.  
  • Başımıza bela geldi deriz; halbuki belaya ayağımızla kendimiz gitmişizdir.
  • Kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm, çünkü dosdoğrudur.
  • Ya bir yol bulacaksınız, ya bir yol yapacaksınız, ya da yoldan çekileceksiniz.
  • Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim; kölesi değil!     
  • Büyük adamlar memnuniyetle hizmet ederler, fakat kullanılmaya razı olmazlar.
  • Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder.
  • Neleri bilmediğini bilen çoktur, güçlük, neleri hiçbir zaman bilemeyeceğini bilmektir.
  • Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.
  • Vicdan. Onu herkes yüreğinde taşımaz; dilinde, midesinde ve hatta cüzdanında taşıyanlar vardır.
  • Söylenmemiş fikir yoktur, diyorlar. bu söz doğru ise bile bundan sonra bütün insanlar susacak değil.
  • Hakiki büyük adamlar güzel ağaçlara benzer. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar, meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir. Hiç kimseye ve hiçbir şeye zararı dokunmaz.

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Cenap Şahabettin ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.