Darbe

ani, yasa dışı ve genellikle şiddet kullanarak iktidarı ele geçirmek

Askerî darbe, bir ülkede silahlı kuvvetler mensuplarının silah zoru ile ülke yönetimine el koyması. Hükûmetlerin, ekonomik ve sosyal sorunları çözmekte başarısız oldukları iddiası cuntacılar tarafından askerî darbelerin başlıca sebebi olarak gösterilir.[1] Zaman zaman ordu tarafından hükûmetlere verilen muhtıralar da darbe benzeri sonuçlar doğurabilir.

Darbe
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Darbeciler genellikle, ordunun yapacakları eyleme karşı tarafsız kalmasını fırsat bilip iktidarı ele geçirerek lideri devirir; radyo ve televizyon gibi iletişim kanallarını işgal ederek hükûmet daireleri üzerinde otorite kurar, elektrik santralleri gibi temel altyapı tesislerini ve birçok kurumu kontrol altına alır.

Hakkında söylenenler

değiştir
  • Hiçbir darbe, anayasaya, kanunlara dayalı olarak yapılamaz. Darbecilerin hukuku yürürlükteki hukuk değildir. Zaten darbecilerin hukuku yoktur. O, bir zorbalıktır. Hiçbir anayasa, darbeye imkan veren bir anayasa değildir ki. Ama bizim şimdi yürürlükte olan anayasamız, yürürlüğe girdiği günden beri toplumun her kesiminin tartıştığı anayasadır ve dünyada da örneği yoktur. Hem bu kadar tartışılıp hem de varlığını sürdüren bir anayasadır.[2]Cemil Çiçek
  • Darbeyi yapanların elinde silah tutan askerlerin olması darbeyi sadece askerlerin gerçekleştirdiği anlamına gelmez. Darbeler tarihinin baş aktörü, görünen faili askeri bürokrasi olsa da darbeyi sadece bunların gerçekleştirdiği anlamına gelmez. Darbeleri her fırsatta alkışlayanların asker gölgesine sığınarak gizlediği en büyük yalanlardan biridir bu. Geçmişe dönük gazete arşivlerine göz atanlar bile askerlerin dışında kalan etkili kesimlerin hemen her seferinde ihtilal kışkırtıcılığı yaptığı çok açık şekilde görünür. İş çevrelerinden medyaya, (yarı resmi) sivil toplum kuruluşlarından yabancı gözlemcilere uzanan geniş bir yelpazenin olağanüstü teyakkuz halinin resmidir. Bu durum sadece askerin işareti ile darbeye ortam hazırlamak, meşrulaştırıcı gerekçeler üretmek için bir algı operasyonundan ibaret değildir. Çoğu kez sivil görünümlü bu elitist çıkar grupları askerleri kışkırtır. Düzenlerinin bozulmaya başladığı dönemlerde kapalı kapılar ardında bazen alenen askeri bürokrasiye görevini hatırlatan, kışkırtan talepler yapılır...[3]Akif Emre
  • Pentagon ve CIA'nın sponsor olduğu bir düşünce kuruluşunun yayımladığı sipariş rapor yeni bir darbe ihtimalini, Türk Silahlı Kuvvetlerinin orta kademesinin sözde rahatsızlığını adice açıklamıştır. Darbe iddiaları maalesef herkesin diline düşmüştür. Türkiye'nin Suriye'ye dönmesi için hunhar planlama ve proje hazırlayan odaklar boş durmamaktadır. Herkese çağrım şudur; önyargıları bir kenara bırakalım, birbirimize çatık kaşla bakmak yerine çevik bir iradeyle sahip çıkalım. Çözemediğimiz sorunları derin dondurucuya koyalım, Türkiye'nin gelecek haklarında, istiklal haysiyetinde milli birlik ve beraberlik şuuruyla, samimi bir üslupla buluşalım. Başka bir Türkiye yoktur. Sığınacak ve gidecek başka bir yurt yoktur. Yeni bir darbe ihtimalini dillendirmek bile bu ülkeye, bu millete nankörlük ve nimet bilmezliktir. Darbeyi aklından geçiren varsa, millete silah çekmeyi düşünen bulunuyorsa biliniz ki 82 milyonun kanını dökmeden bu şerefsiz tertip ve teşebbüsünde muvaffak olamayacaktır. Darbe demek karanlık demektir, iç çatışma demektir, Türkiye'nin defni ve tasfiyesi anlamına gelecektir. Bilinmelidir ki bu kanlı ve köhne sayfa açılmamak üzere kapanmıştır. Darbeye heves edenlerin hevesleri kursaklarında değil mezarda kalacaktır.[4]Devlet Bahçeli
  • Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki? — Franz Kafka
  • Bu ülkede, 71 yıllık çok partili siyasi hayatımızda 5 tane darbe oldu, çok sayıda darbe teşebbüsü oldu ve bu darbelere hazırlayan süreçler içerisinde bu tür çok sayıda bildiriyle Türkiye muhatap oldu. Yani Türkiye'de hiç darbe yokmuş, 12 Mart muhtırası yokmuş, 27 Nisan muhtırası yokmuş, 28 Şubat postmodern darbesi yokmuş gibi, yani uzayda bir yerde yaşıyoruz, burası sanki Norveç, İsveç ve İsviçre hiç bu tür olağanüstü müdahaleler olmamış gibi 'efendim ne darbesi' demek Türkiye'nin siyasi tarihini bilmemek demektir. Ya da darbecilerin niyetlerinin üstünü örtmek demektir.[5]Numan Kurtulmuş
  • 27 Mayıs, 28 Şubat, 12 Mart darbeleri, hepsi cuma günü olmuştur. Halkın 'mübarek gün' duygusunu istismar etmek için böyle yapıyor olabilirler diye düşünüyorum. Halkımız, geçmiş darbelere karşı da tepkiyi bir şekilde vermiştir ama canını ortaya koyarak verdiği böyle fiili bir tepkiyi ben ilk kez görüyorum. Halkımla gurur duydum, canını ortaya koyarak silahların, kurşunların, tankların karşısında dimdik durabilmek öyle kolay ve azımsanacak bir şey değildir.[6]Nuri Pakdil
  • Latin Amerika ülkelerinde yaşanan darbelerle Türkiye’de yaşanan darbeleri karşılaştırmak, ne olup bittiğini anlayamamak demek: Başka ülkelerde darbeler, o ülkelerin kaynaklarını sömürmek için yapılır; Türkiye’deyse milleti durdurmak, ruhunu yok etmek, kendine gelerek yeniden büyük tarihî yürüyüşe soyunmasını önlemek için![7]Yusuf Kaplan
  • Her darbeden önce kendi cumhurbaşkanını darbecilere teslim eden muhafız alayını ben tarihten silerim. - Besim Tibuk

Kaynakça

değiştir