Diriliş "Ertuğrul"

Türk televizyon dizisi (2014–2019)

Diriliş "Ertuğrul", 10 Aralık 2014 tarihinde TRT 1'de yayın hayatına başlayan tarih ve kurgu türündeki Türk televizyon dizisidir. Yapımcılığını Tekden Film'in üstlendiği, senaryosunu Mehmet Bozdağ'ın yazdığı, yönetmenliğini Metin Günay'ın yaptığı, başrollerini Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Hülya Darcan, Serdar Gökhan, Didem Balçın ve Esra Bilgiç'in paylaştıkları dizi, 29 Mayıs 2019 tarihinde 150. bölümü ile final yaparak sona erdi. Toplam 5 sezondan oluşmaktadır.

Diriliş "Ertuğrul"
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
  • Sen ve senin gibiler, ihanet tacını takınca kral oldum sandınız. Kökünüz kuruyana dek, kellenizi almaktan yorulmayacağım! (Ertuğrul Bey'in Ural Bey'i öldürürken söylediği söz, 86. Bölüm)
  • Ey, düşmandan daha zalim olan ihanet! Sana bu toprakları dar edeceğim! (101. Bölüm)

Sahneler

değiştir

Bu Cehennemin Zebanisiyim (27. Bölüm)

değiştir

(Ertuğrul, Moğol askerleri tarafından yakalanıp büyük bir kervansaraya, Baycu Noyan'ın huzuruna getirilir. Avlunun ortasında bir sürü yaralı insan, üst üste yığılmıştır. Noyan'ın elinde ise bir meşale yanmaktadır...)

Noyan: Ben de seni bekliyordum aziz dostum!..

Ertuğrul: Sen de kimsin?

Noyan: Noyan'ın cehennemine hoşgeldin Ertuğrul!

Ertuğrul: Demek Baycu Noyan sensin?..

Noyan: Evet! Bu cehennemin zebanisiyim!..

(Noyan, elindeki meşaleyi yaralı insanlara yaklaştırarak onları tutuşturur. İnsanlar acıyla bağırmaya başlarlar. Ertuğrul ise bir şey yapamaz, elleri kolları bağlıdır. Gözlerinin önünde insanların yanmasını büyük bir üzüntü ve sinirle izler...)

İnsan Kimdir? (49. Bölüm)

değiştir

(Muhyiddin İbn'ül Arabi, Geyikli ile birlikte sessizce oturmakta ve doğanın güzelliğine bakmaktadır...)

Geyikli: İnsan kimdir efendim?

İbn'ül Arabi: Allah'ın yeryüzündeki mührüdür. Ağaçlar, kuşlar, bitkiler, deryalar (denizler), nehirler niçin var? Ay geceyi niçin süsler? Güneş, Dünya'yı niçin ısıtır? Deryalar niçin beşik gibi sallanır? Nehirler niçin akar? Gün niçin doğar? Doğan gün niçin batar? Hepsi "insan" için... Kainattaki bunca güzellik, bunca temaşa, bunca hazırlık sadece insan için! İnsan hayat bulsun diye, insan huzura kavuşsun diye ve insan şükretsin diye! Ancak, insan nankör! Bakar, lâkin görmez; duyar, lâkin hissetmez. (Derinden bir nefes alır ve yine derinden verir.) Şu bir nefes olmazsa koca insan devrilir. Devrilir, hakikati görmez! Allah'ı hatırlamaz, kudreti kendinden bilir. Allah bizi her daim şükredenlerden eylesin!

Geyikli: Âmin!..

Devlet Kuracağım (60. Bölüm)

değiştir

(Ertuğrul'un ağabeyi Gündoğdu, Kayı obasının yeni beyi seçilir. Otağda bulunan herkes, Gündoğdu'nun elini öpüp beyliğini kutlar. Sıra Ertuğrul'a gelir...)

Ertuğrul: ...Gayrı bu obada durmak bana zuldür. Bey'iniz, sizlere hayırlı olsun. Gayrı benim payıma düşen, bana inanan bir avuç insanla birlikte yollara düşmek olacaktır.

Gündoğdu: Kendi obanda bile bey seçilemedin Ertuğrul. Nereye gidersin? O bir avuç zavallının da eceli olacaksın!

Ertuğrul: Tek başına bir ümmet olan Hz. İbrahim gibi yollara düşüp, senin o zavallı dediğin insanlarla devlet kuracağım!

Ertuğrul ve Vasilius (80. Bölüm)

değiştir

(Ertuğrul, Karacahisar tekfuru Vasilius'u Hanlı Pazar'da tuzağa çeker. Lâkin Vasilius hazırlıklı gelmiştir: Ertuğrul'un en yakın adamlarından biri olan Bamsı'yı adamlarına yakalattırmıştır. Ertuğrul, bu yüzden Vasilius'u öldüremez ve çok sinirlenir...)

Ertuğrul: (Kılıcını yerde yatan Vasilius'a dayatarak...) Kahpe oyunlarınız, seni de devletini de daha fazla yaşatamayacak Vasilius!

Emir Sadettin Köpek: Ertuğrul Bey! Gaye hasıl oldu. Bunu ver, Bamsı'yı al !

(Ertuğrul, Turgut'a döner.)

Ertuğrul: Turgut! Bamsı'yı alıp gelesiniz! En küçük oyunlarında, ikisinin de kellesini al !

Turgut: Emredersin beyim! (Vasilius'u yerden kaldırır.)

(Vasilius, yerdeki kılıcını almak istediğini söyler. Eğilip kılıcını alırken, Ertuğrul kılıcının üzerine basar.)

Ertuğrul: O kelleni, Karacahisar Kalesi'nin surlarında sallandıracağım!

Vasilius: Kalemde bekliyor olacağım. Hı hı ha ha!..

Bahadır Bey ve Hanlı Pazar Satışı (96. Bölüm)

değiştir

(Ertuğrul'un kardeşi Dündar, Hanlı Pazar'ı Bahadır Bey'e satmak için anlaşır. Ölü sanılan Ertuğrul, son anda Hanlı Pazar'a yetişip sözleşmeyi bozar...)

Ertuğrul: ...Bu mukavelelerin (sözleşme) benim gözümde zerrece hükmü yoktur!

Emir Sadettin Köpek: Sen ne dersin Ertuğrul Bey?! Dündar Bey, mukaveleye Kayıların mührünü bastı. Şahitlerin huzurunda Bahadır Bey'in altınlarını aldı.

Bahadır Bey: (Sözleşme kâğıdını eline alarak havalı bir tavır takınır ve Ertuğrul ile konuşur) Elimde Kayı mührünün olduğu bu anlaşma olduktan sonra, senin de sözlerinin hükmü yoktur Ertuğrul Bey!

(Ertuğrul, Bahadır Bey'in elindeki sözleşme kâğıdını alarak yırtmaya başlar.)

Emir Sadettin: Ertuğrul !!!

(Ertuğrul kâğıdı yırtar. Herkes şaşırır. Emir Sadettin Ertuğrul'a durması için seslenir ama o, aldırmıyor...)

Emir Sadettin: Ert...

Hanlığınızın Kaderi (119. Bölüm)

değiştir

(Ertuğrul, Sultan Gıyasettin Keyhüsrev'in emri ile Selçuklu mektubunu Moğol hükümdarı Ögeday'ın karargâhına ulaştırır. Ögeday'ın huzuruna çıkar...)

Ögeday Han: Sultan'ın bana nice sözler, nice hediyeler göndermiş ola Ertuğrul Bey?

Ertuğrul: Sultanımın söylediği sözler dilimde, gönderdiği hediyeler (Elindekini gösterir) bu heybenin içindedir Ögeday Han...

Ögeday Han: (Ertuğrul'un getirdiği heybeye bakar...) Sultanın, Hanlar Hanı Ögeday'a göndermiş olduğu hediyeyi o küçük heybeye mi sığdırmıştır?!

Ertuğrul: Bu heybenin içinde, Hanlığınızın kaderi vardır Ögeday Han!

(Hem Ögeday Han, hem Baycu Noyan, hem de otağda bulunan tüm Moğol devlet yöneticileri inanılmaz şaşırır... Ögeday, biraz da sinirlenir.)