Diyojen
Yunan filozof
Diyojen | |
---|---|
Kinik Felsefesinin Öncüsü Ünlü Filozoftur. | |
Doğum tarihi | İÖ 412 dolaylarında, İÖ 403, İÖ 400 dolaylarında |
Doğum yeri | Sinop |
Ölüm tarihi | İÖ 323 dolaylarında, İÖ 323 |
Ölüm yeri | Eski Korint |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Diyojen (Diogenes) (d. MÖ 412 ya da MÖ 404, Sinop - ö. MÖ 323, Korint), Sinoplu Diyojen ve Kinik Diyojen olarak da bilinen kinik filozof.
==Sözleri ==,
- Eğitim, altın bir çelenk gibidir. İnsana yüce bir onur kazandırır ve bir bedel karşılığında elde edilir.[1]
- İşsiz adamların işidir aşk.
- Hayvan eti yiyenler insan eti de yiyebilirler.
- Köleler efendilerine değersiz insanlar da tutkularına köledir.
- Yeryüzünde en iyi şey nedir?" diye sorduklarında: Hür olmak.
- Dışarıdan güçlü görünüyor olabilirsin, ama savaşlar içeride kazanılır.
- Yeryüzünde Öğretmenlikten DAHA ŞEREFLİ Bir Meslek Tanımıyorum.
- Çok dinlememiz ve az konuşmamız için iki kulağımız ve bir dilimiz vardır.[2]
- Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var? Çok dinleyelim az konuşalım diye.
- Güpegündüz elinde lambayla dolaşırken kendisine ne yaptığını soranlara: Adam arıyorum, adam!
- Çeşmeden avucu ile su içen bir çocuk görünce haykırarak: Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti.
- Büyük İskender Korinthos'ta “Bir dileğin var mı?” diye sorduğunda "Gölge etme, başka ihsan istemem" der.
- "Adam ne vakit evlenmeli?" diye soran kişiye: Genç ise, henüz evlenme zamanı gelmemiştir. ihtiyar ise, vakti geçmiştir.
- Bir gün sokak ortasında, Adamlar! Adamlar! diye bağırmaya başlar. Halk etrafına toplanır. Diyojen, Ben adamları çağırıyorum! diye sopası ile onları kovar.
- Kendisini iyi döşenmiş bir eve götüren bir adamın “Bir daha yerlere tükürmemesini” tembihlemesi üzerine yüzüne tükürerek: Buradan daha kirli bir yer bulamadım. der.
- Büyük İskender Korinthos'ta "Bir dileğin var mı?" diye sorduğunda söyledikleri.
- Bir eşkıya, fakir olduğu için ona hakaret ettiğinde ona hitaben: 'Bir adama, fakir olduğu için hakaret edildiğini hayatımda hiç görmedim ama pek çok insanın hırsızlıklarından ötürü asıldıklarını gördüm.
- Büyük İskender, Diyojen’i, birbiri üstüne yığılmış insan kemikleri içinden bir şey ararken görerek ne yaptığını sorduğunda: Babanızın kemiklerini arıyorum, ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum.
- Diyojen’e bir adamın ne kadar akıllı olduğunun nasıl anlaşıldığını sordular. Yanıtı kısa oldu: Konuşmasından. Bir soru daha sordular: “Peki adam ya hiç konuşmazsa? Diyojen’in yanıtı bu kez şöyle oldu: O kadar akıllı olanı henüz yok dünyada.
- Bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: Ben bir serseriye yol vermem, der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: Ben veririm!
- Yıkanmak için gittiği hamamın pislik içinde olduğunu görmesi üzerine hamamcıya: Yanılıp da bu hamama yıkanmaya gelenler, daha sonra temizlenmek için nereye giderler? diye sorar.