Âfâkî ve enfüsi delillerin yanında vicdana kulak verildiği takdirde o da "Allah" der ve vicdan hakikati kendi enginliğinde duyduğu an, bütün delil ve kitapları bir tarafa bırakır. Acz ve fakrını hissetmesiyle hiçbir delile ihtiyaç duymadan, çok defa da bir ıztırar hâliyle "Allah" der ve O'na dayanır. Hele esbabın bilkülliye sukut ettiği an insan vicdan kulağıyla kendini dinleyebilse çok farklı buudlarda farklı hakikatlere şahit olur.. evet vicdan ve fıtrat asla yalan söylemez.[1]