Forrest Gump

1994 yapımı Amerikan filmi
18 Eylül 2023 tarihinde kontrol edilmiş kararlı sürüm gösterilmektedir. İnceleme bekleyen 1 değişiklik bulunmaktadır.


Forrest Gump, 1986 yılında Winston Groom tarafından aynı adla yayımlanan romandan esinlenerek çekilmiş, 1994 yapımı epik, romantik, komedi-drama dalında bir filmdir. Robert Zemeckis tarafından çekilmiş ve Tom Hanks, Robin Wsağ, Gary Sinise ve Sally Field başrol oyunculuklarını yapmıştır.

Forrest Gump
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Forrest Gump (1994)

  • Bize Vietnam'ın Amerika Birleşik Devletleri'nden farklı olacağını söylemişlerdi, barbekü ve biralar hariç tabii farklıydı.
  • Sadece aptallık yapanlar aptaldır.
  • Hayat bir kutu çikolatadır, şansına ne çıkacağı belli olmaz...
  • Koş Forrest koş!
  • Ölüm de hayatın bir parçası.
  • Çölde bir gün doğumunda, gökyüzü öyle güzel görünürdü ki cennetin nerede bitip, dünyanın nerede başladığını bilemezdim...
  • Annem mi haklıydı, yoksa Teğmen Dan mı? Bilemiyorum. Herkesin bir kaderi var mı bilemiyorum, yoksa rüzgara kapılmış gibi tesadüfen oraya, buraya mı sürükleniyoruz? Bence her ikisi de doğru. Belki ikisi de aynı anda oluyor.
  • Akıllı bir adam değilim, ama aşkın ne olduğunu biliyorum.
  • Ben cennete gideceğim Teğmen Dan.
  • Bacakları güçlü Bayan Gump, gördüğüm en güçlü bacaklar. Fakat sırtı, bir politikacı kadar eğri.
  • -İsa'yı bulabildin mi Gump?
  • Onu aramam gerektiğini bilmiyordum efendim.
  • İlerlemeden önce geçmişini arkaya al.
  • Üzgünüm Teğmen Dan, kadının tadı sigara gibiydi.
  • Neden ölüyorsun anne?
  • Ben bir futbol yıldızı, bir kahraman, ülke içinde tanınan ve karides teknesi kaptanı ve üniversite mezunu olduğum için Alabama'nın büyük kafaları bana güzel bir iş teklif etti.
  • Teğmen Dan, yeni bacaklar almışsınız, sihirli bacaklar...
  • Hey Forest, Vietnam'da korktun mu?
  • O, o benim gibi mi yani aptal mı?
  • Bubba bir karides teknesinin kaptanı olacaktı. Ama onun yerine Vietnam'daki nehrin kıyısında öldü. Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum.
  • Bir insanın ayakkabılarından çok şey anlarsın.
  • Hepimizin bir kaderi vardır. Olaylar gelişigüzel olmaz, önceden planlanmıştır.
  • Bir insanın ihtiyacı olduğu para bellidir. Gerisi sadece gösteriştir.
  • Hayata devam edebilmen için geçmişi geride bırakman gerekir.
  • Forrest Gump: Bir cumartesi sabahı öldün. Ve seni buraya, ağacımızın altına gömdüm. Ve babanın o evini buldozerle yerle bir ettirdim. Annem her zaman ölmenin hayatın bir parçası olduğunu söylerdi. Keşke olmasaydı. Küçük Forrest, gayet iyi gidiyor. Yakında tekrar okula başlamak üzere. Her gün kahvaltısını, öğle yemeğini ve akşam yemeğini ben yaparım. Her gün saçını taramasını ve dişlerini fırçalamasını sağlarım. Ona masa tenisi oynamayı öğretiyorum. O gerçekten iyi. Çok balık tutuyoruz. Ve her gece bir kitap okuruz. O çok zeki, Jenny. Onunla çok gurur duyardın. Ben. Ehm, bir mektup yazdı ve okuyamayacağımı söyledi. Yapmamam gerekiyor, o yüzden senin için burada bırakacağım. Jenny, annem mi haklıydı yoksa Teğmen Dan mi bilmiyorum. Her birimizin bir kaderi mi var yoksa hepimiz tesadüfen mi rüzgarda uçuyoruz bilmiyorum ama ben, bence ikisi de olabilir. Belki de ikisi aynı anda oluyor. Seni özledim Jenny. Bir şeye ihtiyacın olursa, çok uzakta olmayacağım.

Diyaloglar

değiştir
Forrest Gump: Senin neyin var anne?
Forrest'in Annesi: Ben ölüyorum Forrest. Gel buraya, gel şöyle otur.
Forrest Gump: Neden ölüyorsun anne?
Forrest'in Annesi: Vaktim doldu, sıram geldi. Aa hayır, sakın korkma bi' tanem. Ölüm de hayatın bir parçası. Hepimizin kaderinde olan bir şey. Bunu bilmiyordum ama senin annen olmak da kaderimde vardı. Elimden geleni yaptım.
Forrest Gump: Çok iyiydin anne.
Forrest'in Annesi: Ben insanların kaderini kendinin çizdiğine inanırım. Tanrının sana verdiklerini en iyi şekilde değerlendirmelisin.
Forrest Gump: Benim kaderimde ne var anne?
Forrest'in Annesi: Onu kendin bulman gerekecek. Hayat bir kutu çikolatadır Forrest. Şansına ne çıkacağı belli olmaz.

Jenny Curran: Vietnam'da korktun mu?
Forrest Gump: Evet. Bilmiyorum. Bazen yağmur yıldızların çıkmasına yetecek kadar dururdu... ve sonra güzeldi. Güneş bataklığa batmadan hemen önceki gibiydi. Suda her zaman milyonlarca ışıltı vardı... şu dağ gölü gibi. O kadar netti ki Jenny, sanki üst üste iki gökyüzü varmış gibi görünüyordu. Ve sonra çölde, güneş doğduğunda, cennetin nerede bittiğini ve dünyanın nerede başladığını anlayamazdım. Çok güzel.
Jenny Curran: Keşke orada seninle olabilseydim.
Forrest Gump: Öyleydin.
Forrest Gump ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.