Hamlet

William Shakespeare'ın trajedisi

Hamlet, William Shakespeare'in yazdığı bir intikam trajedisi olup oyunun baş karakteri ve Danimarka Prensi'dir. Kesin olarak ne zaman yazıldığı bilinmemekle birlikte 1600'lü yıllarda yazıldığı tahmin edilmektedir.

upsağ

Perde I değiştir

  • Duyduğuma göre sabahın habercisi horoz
    Gün Tanrıyı uyandırırmış
    Yırtıcı, keskin sesiyle
    • Horatio, Sahne I
  • Onun için, eskiden kardeşimiz, bugün kraliçemiz
    • Kral, Sahne II
  • Kral: Ya sen, Hamlet, yeğenim, oğlum...
    Hamlet: Yeğenden biraz fazla, oğuldan bir hayli az
    Kral: Neden hep kara bulutlar gibisin böyle?
    Hamlet: Hiç de değil efendimiz, güneşin yanı başındayım.
    • sahne ii
  • İster istemez olacak bir şeyi,
    Olmasını herkesin olağan saydığı bir şeyi
    Neden yadırgayıp boşuna hayıflanmalı?
    • Kral Sahne II
  • Ah bu katı kaskatı beden bir dağılsa,
    Eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın!
    Ya da Tanrı yasak etmemiş olsa kendi kendini öldürmesini insanın!
  • Hamlet, Sahne II
  • Kadın zaaf demekmiş, meğer!
    • Hamlet, Sahne II
  • Ama boğ kendini yüreğim; dilimi tutmak gerek!
    • Hamlet, Sahne II
  • Ekonomi, Horatio, Ekonomi!
    Cenaze sofrasında sıcak yenen yemekler
    Düğün sofrasında soğuk verildi.
    • Hamlet, sahne II
  • Kötü işler gömülse de yerin dibine
    Çıkar bir gün insanların gözü önüne.
    • Hamlet, sahne II
  • Ayışığına da açsa güzelliğini
    En ürkek kız vermiş olur kızlığını.
    Kurtaramaz kendini çamur atandan.
    Daha çiçek açmadan kurt düşer
    Bahar tomurcuklarının içine.
    Pırıl pırıl sabah çiylerinde gençliğin
    En çok korkulur bulaşıcı dertlerden.
    Onun için sakın; korunmanın en iyi yoludur korku.
    Gençlik, tek başına bile azdırır kendini.
    • Laertes, sahne III
 
  • Güzel öğütlerin kulağımda küpe kalacak,
    Ama kardeşim, sen de pek benzeme sakın
    Şu iki yüzlü papazlara
    Bizi dikenli, sarp cennet yollarında sürerler
    Kendileriyse, aldırmayıp verdikleri telkine
    Göbekli, gamsız, kaygısız çapkınlar gibi
    Zevkin gül bahçelerinde gezerler.
    • Ophelia, sahne III
  • Dostların arasında denenmemiş olanları
    Çelik halkalarla bağla yüreğine.
    • Polonius, sahne III
  • Kavga etmekten sakın, ama ettin mi de
    Öyle bir et ki korksunlar senden.
    • Polonius, sahne III
  • Herkese kulağını ver, sesini verme.
    Herkese akıl danış, kendi aklını sakla.
    • Polonius, sahne III
  • Kesenin el verdiği kadar giyin
    Zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin.
    Çünkü kıyafet insanın mihengidir çok kez.
    • Polonius, sahne III
  • Ne borç ver ne de borç al; Çünkü borç vermek
    Çok kez hem paranı yitirmektir hem dostunu
    • Polonius, sahne III
  • Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol
    O zaman gece gündüze varır gibi,
    Sen de aldatmaz olursun kimseyi
    • Polonius, sahne III
  • İnsanın kendisi için de böyledir bu;
    Çok kez bir kusur olur yaratılışında,
    Suçu da yoktur bunda;
    Kendi seçmemiştir çünkü doğuşunu.
    • Hamlet sahne IV
  • Evet, tabiatından ya da bahtından gelen
    Bir tek kusurla damgalandı mı insan
    Başka değerleriyle bir melek olsa,
    Bir insanın olabileceği kadar büyük olsa,
    Yalnız o kusurundan ötürü
    Düşer insanların gözünden.
    • Hamlet, sahne IV
  • Neden? Ne var korkacak?
    Hayatım bir toplu iğne etmez gözümde
    Ruhumsa, ölümsüzdür madem onunki gibi,
    Ne yapabilir ruhuma?
    • Hamlet, sahne V
  • Çürümüş bir şey var Danimarka Krallığı’nda.
    • Marcellus, sahne V
  • Vaktim doluyor neredeyse, dönmek üzereyim yine
    İşkence ateşlerinin, kükürtlü alevlerin içine.
    • Hayalet, sahne V
  • Babanın canına kıyan yılan
    Onun tacını giyiyor şimdi
    • Hayalet sahne V
  • Daha başak vermeden biçildi günahlarım.
    • Hayalet, sahne V
  • Ey çürümüş yürekli kadın!
    Yılan, yılan, yüze gülen zehirli yılan!
    Yaz aklım yaz defterine, yaz şunu:
    Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan
    Zehirli bir yılan da olabilir.
  • Hamlet, sahne V
  • Yerde gökte daha öyle şeyler var ki, Horatio,
    Senin felsefenin düşlerine bile girmez.
    • Hamlet, sahne V
  • Çığırından çıkmış bir zaman bu. Ey kör talihim benim!
    Bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek.
    • Hamlet, sahne V

Perde II değiştir

 
  • Aşk çılgınlığının ta kendisi bu,
    Kendi yaman gücü yıkar kendini;
    Aklını öyle başından alır ki insanın
    Dünyada hiçbir tutku getiremez
    Onun başımıza getireceği belaları.
    • Polonius, sahne I
  • Deli olduğu bir gerçek; gerçek olması acı,
    Acı olması gerçek… Saçma bir söz oldu bu.
    Ama varsın olsun, edebiyat yapmayacağım.
    • Polonius, sahne II
  • İnanma istersen yıldızların yandığına,
    Güneşin döndüğüne inanma,
    Doğrunun ta kendisini yalan bil,
    Ama seni sevdiğime inan Ophelia.
    • Hamlet, sahne II
    • Hamlet’in Ophelia’ya yazdığı mektuptan.
  • Polonius: Beni tanıdınız mı efendimiz?
    Hamlet: Tanımaz mıyım, bir kadın tellalısınız.
    Polonius: Yanlış, değilim efendimiz.
    Hamlet: Öyleyse onun kadar namuslu olmanızı dilerim.
    Polonius: Namuslu mu dediniz?
    Hamlet: Evet bayım; Dünyamızın bugünlerinde, Namuslu insan binde bir çıkıyor da.
    Polonius: Çok doğru, efendimiz.
    Hamlet: Ve güneş bir köpek ölüsünde kurtlar üretirse, Leşleri bile gebe bıraktığına göre güneş… Bir kızınız var mı sizin?
    Polonius: Var, efendimiz
    Hamlet: Güneşe çıkmasın sakın. Gebelik kutsal şey, Ama korkarım kutsal olamaz senin kızın; Aman, dostum, hep kızında olsun gözün!
    Polonius: [Kendi kendine] Ben demedim mi? Aklı fikri hep kızımda! Ama ne tuhaf, tanımadı, birisine benzetti beni! Oynatmış, iyice oynatmış zavallı! Ama sen de az mı çektin aşk yüzünden, Söyle, az mı çektin gençliğinde?
    • Sahne II
  • Polonius: Ne okuyorsunuz efendim?
    Hamlet: Kelimeler, kelimeler, kelimeler!
    • Sahne II
  • Polonius: [Kendi kendine] Deli olmasına deli, ama mantığı yok değil. [Hamlet’e] Bu havanın dışına çıkmaz mısınız efendimiz?
    Hamlet: Çıkarım, mezarımda.
    • Sahne II
  • Polonius: Şimdilik izninizi alıp gideyim, efendimiz.
    Hamlet: Bundan daha seve seve verebileceğim, hiçbir şey alamazsınız benden, bayım.
    Canımdan başka, canımdan başka, canımdan başka!
    • Sahne II
  • Hamlet: Buyurun sevgili dostlar! Nasılsınız Guildenstern? Vay, Rosencrantz!Nasılsınız kardeşler?
    Rosencrantz: Dünyanın ufak tefek yarattıkları nasılsa öyle!
    Guildenstern: Fazla mutlu olmamaktan mutluyuz, Kader gömleğinde başta gelen düğmeler değil; Bizim iliklediğimiz düğmeler!
    Hamlet: Ama kaderin pabuçları altında da değilsiniz?
    Rosencrantz: Hayır o kadar da değil efendimiz!
    Hamlet: Öyleyse karnındasınız kaderin, ya da göbeğine yakın bir yerde.
    Guildenstern: Evet, öyle bir yerlerindeyiz.
    Hamlet: Mahrem bir yerlerinde mi? Öyle ya, doğru! Bir orospudur talih dedikleri. Ne var ne yok?
    Rosencrantz: Bir haber yok, efendimiz; ama dünya düzeldi diyorlar.
    Hamlet: Öyleyse kıyamet yaklaştı demektir.
    • Sahne II
  • Bir fındık kabuğu içinde bile kainatın kralı sayabilirim kendimi… gördüğüm kötü rüyalar olmasa.
    • Hamlet, sahne II
  • Züğürdün biri olduğum için teşekkürlerim de kıttır benim.
    • Hamlet, sahne II
  • Niçin çağrıldığınızı ben söyleyeyim size; böylece sır vermenizi önlemiş olurum, kral ve kraliçeye verdiğimiz sözün bir tüyü bile kirlenmez. Son zamanlarda, bilmem neden, bütün sevincimi yitirdim, her gün yaptıklarımı yapmaz oldum. Gerçekten öyle karardı ki içim, dünya, bu güzelim yapı, çorak bir kayalığa döndü gözümde. Hava, o canım başörtüsü dünyanın, şu cömert gök kubbeye bakın, bu yüce tavan altın parıltılarıyla bir şey değil benim için, pis, hastalıklı kokular birikintisinden başka bir şey değil. İnsan ne yaman bir yapı insan! Akıl gücüyle ne soylu bir varlık! Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Duruşu, kımıldanışı ne anlamlı, ne güzel! Ne melekçe davranışları, ne Tanrıca kavrayışları var! Evrenin gözbebeği insan, canlıların baş tacı! Ama benim için nedir insan, bu özü toz yaratık? İnsanın tadı yok benim için, kadının da yok…
    • Hamlet, sahne II
  • Öldürülmüş sevgili babasının biricik oğlu ben,
    Gökler, cehennemler öç almaya zorlar beni,
    Oturmuş gönül avuturum kelimelerle,
    Kaldırım yosmaları, aşçı yamakları gibi!
    Tuh, yazıklar olsun bana.
    • Hamlet, sahne II
  • Tiyatroyu bir kapan gibi koyup önüne
    Kralın vicdanını kıstıracağım içine.
    • Hamlet Sahne II

Perde III değiştir

 
Olmak ya da olmamak. İşte bütün mesele bu…
 
  • Melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
    Şeytanı bile kafese koyabilir insan.
    • Polonius, sahne I
  • Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!(Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!)
    Düşüncemizin katlanması mı güzel,
    Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
    Yoksa diretip bela denizlerine karşı
    Dur, yeter! Demesi mi?
    Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
    Bitebilir bütün acıları yüreğin,
    Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
    Çünkü ölüm uykularında,
    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
    Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
    Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
    Sevgisinin kepaze edilmesine
    Kanunların bu kadar yavaş
    Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
    Kötülere kul olmasına iyi insanın
    Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    Kim ister bütün bunlara katlanmak
    Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
    Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
    O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    Ürkütmese yüreğini?
    Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    Çektiklerine razı etmese insanı?
    Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    Yürekten gelenin doğal rengini.
    Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    Yollarını değiştirip bu yüzden.
    Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
    • Hamlet, sahne I
  • [Ophelia’ya] … Ama ille de evleneceksen, sersemin biriyle evlen: Çünkü akıllılar sizin kendilerini ne canavara çevireceğinizi bilirler.
    • Hamlet, sahne I
  • O kadar oldu ha? Öyleyse şeytan giysin bu karaları. Ben samur kürkler yaptırayım kendime. Allah Allah! Öleli iki ay olsun da unutulmasın hala bir insan? Demek biraz gayretle altı ay kadar da sürebilir bir büyük adamın hatırlarda kalması.
    • Hamlet, sahne II
  • Ya, gördünüz mü! Düşünün ne kadar küçük görüyorsunuz beni. Perdelerimi bilirmiş gibi davranıyorsunuz. Sırlarımı üfürmek istiyorsunuz yüreğimden; en yüksek, en alçak sesleri çıkarmak istiyorsunuz benden. Oysa şu çalgıyı, içi güzelim seslerle dolu, şu ufacık çalgıyı, bilmem, beceremem diyorsunuz söyletmesini. Allahtan korkun, bu düdükten daha mı kolay beni ötttürmek? Dilediğiniz çalgıya benzetin beni, kırın koparın perdelerimi, bir tek ses çıkaramazsınız benden.
    • Hamlet, sahne II
  • Hamlet: Şu bulutu görüyor musun, şurada? Bir deveye benziyor değil mi?
    Polonius: Doğru, vallahi, tıpkı bir deve.
    Hamlet: Bense bir fareye benzetiyorum.
    Polonius: Evet sırtı tam bir fare sırtı.
    Hamlet: Balina sırtımı yoksa?
    Polonius: Tamam, ta kendisi, balina sırtı.
    • Sahne II
  • İşte en uğursuz, en korkunç saati gecenin,
    Bu saatte açılır mezarları ölülerin,
    Cehennemin soluğu imdi sarar dünyayı,
    Sıcak sıcak kan içebilirim bu saatte,
    Öyle korkunç şeyler yapabilirim ki,
    Tüyler ürpertir gündüz gözüyle görülmesi.
    • Hamlet, sahne II
  • Ah, bir leş benim suçum, gökleri tutuyor kokusu;
    En eski lanet, ilk kardeş kanı var içinde.
    • Kral, sahne II
  • Nedir bu? Şu kırılası ellerin üstünde
    Kardeş kanı bir parmak kalınlığında da olsa,
    Hiçbir yağmur, hiçbir rahmeti göklerin
    Yıkayamaz mı, bembeyaz edemez mi bu elleri?
    • Kral, sahne II
  • Sözlerim uçuyor havaya, ama düşüncem yerde;
    Öz olmayınca söz yükselmiyor göklere!
    • Kral, sahne III
  • Evet ve bütün bunlar niçin? Nerede yaşamak için?
    Yağlı, pis ter kokuları içinde bir yatağın,
    Alçalıp çamura batmak için,
    Gübre yığını üstünde koklaşıp sevişmek için!
    • Hamlet, sahne IV
  • Çünkü pisliğin ortalığı sardığı bu zamanda
    İyiliğin af dilemesi gerekiyor kötülükten.
    • Hamlet, sahne IV
  • Güven bana! Sözler soluk, soluk da cansa
    Canım çıkmadan tek söz çıkmaz ağzımdan.
    • Kraliçe, sahne IV

Perde IV değiştir

 
  • Bir iftira atılmaya görsün ortaya,
    Dedikodusu, hedefinden şaşmaz bir gülle gibi,
    Zehirli okunu salar dünyaya.
    Bu ok bize değmesin de bari.
    Vurulmaz havaları delip gitsin.
    • Kral, sahne I
  • Rosencrantz: Anlamıyorum ne demek istediğinizi.
    Hamlet: Buna sevindim: En acı söz ninni gibi gelir sersemin kulağına.
    Rosencrantz: Efendimiz, cesedin nerede olduğunu söyleyin, sonra kralın yanına gelin bizimle.
    Hamlet: Ceset kralın yanında ama kral cesedin yanında değil. Nedir kral dediğin şey—
    Guildenstern: Şey mi efendimiz?
    Hamlet: Hiçbir şey.
    • Sahne III
  • Hamlet: Kral yemiş bir kurdu rastgele bir insan balık yemi yapar, kurdu yutan balığı da yer.
    Claudius: Ne demek istiyorsun bunlarla?
    Hamlet: Hiçbir şey, sadece anlatmak istiyorum ki size, bir kral bir dilencinin bağırsakları içinde de yurt gezisine çıkabilir.
    • Sahne III
  • Bir esinti uğruna, şan olsun diye
    Mezara gidiyorlar yatağa gider gibi.
    Birkaç dönüm yer savaşıp alacakları
    Orduların kılıç oynatmasına elvermez,
    Ölülerin gömülmesine yetmez bir avuç toprak.
    • Hamlet, sahne IV
  • Ey düşüncem, bundan böyle ya kana boyan,
    Ya da beş para etmediğine yan.
    • Hamlet, sahne IV
  • Acılar geldi mi
    Tek tek gelmiyor ki gözcüler gibi
    Tümenle geliyor dertler!
    • Kral, sahne V
  • Zavallı Ophelia’m benim, sulardan bıkmışsındır artık
    Öyleyse gözyaşlarımı tutmalıyım.
    • Laertes, sahne VII

Perde V değiştir

 
 
 
  • Vah, zavallı Yorrick! Ben tanırdım onu, Horatio, şakalarının tadına doyulmazdı; ne ince boşlukları olan bir adamdı. Kaç kez sırtında taşımıştır beni. Şimdiyse ne iğrenç geliyor bana! Yüreğim bulanıyor baktıkça. Şurasında dudakları vardı, kim bilir kaç kez öptüğüm. Nerde o şakaların şimdi? O hoş deliliklerin, türkülerin. O birden sofrayı kahkahalara boğan parlak buluşların? Bir teki kalmadı mı kendi sırtarışınla alay edecek? Hiç mi çenen kalmadı? Hadi, koş kraliçenin odasına; git, de ki yüzüne parmak kalınlığında boyalar da sürse boşuna, bu hale gelecek sonunda. Güldür bakalım onu bununla.
    • Hamlet, sahne I
  • Koyun toprağa menekşeler çıksın
    O güzelim koklanmamış göğsünden.
    • 'Leartes, sahne I
  • Ophelia’yı seviyordum ben. Bin kardeşi
    Bütün sevgilerini birleştirip gelseler,
    Sevemezler onu benim sevdiğim kadar.
    • Hamlet, sahne I
  • Söylesenize kuzum,
    Nedir böyle davranışınızın sebebi bana?
    Ben hep sevmişimdir sizi. Ama aldırma.
    Ne çıkar Hercules de gelse, ne olur?
    Kedi miyavlar, köpek avını bulur.
    • Hamlet, sahne I
  • Demek ki tanrısal bir güç karışıp işe
    Biz ne taslaklar çizersek çizelim,
    Son biçimi o veriyor kaderimize.
    • Hamlet, sahne I
  • Kötü fallar umurumda değil benim. Serçenin ölmesinde bile bildiği vardır kaderin. Şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.
    • Hamlet, sahne II
  • Yüreğinde bir yerim varsa,
    Geç git biraz gideceğim cennete
    Biraz daha katlan bu kötü dünyamıza
    Benim hikâyemi anlatmak için.
    • Hamlet, sahne II
  • Ah! Ölüyorum Horatio!
    Korkunç zehir kemirdi, bitirdi canımı!
    İngiltere haberlerini duyamam artık
    Ama Fortinbras’ın yıldızı parlayacak sanırım.
    Can çekişen oyumu ona veriyorum ben de.
    Söyle ona bunu. Olan bitende benim de az çok…
    Üst tarafı sessiz bir dünya. [Ölür.]
    • Hamlet, sahne II
  • Bir soylu yürek durdu, iyi geceler, canım prens.
    Meleklerin ninnileriyle uyu son uykunu!
    • Horatio, sahne II

Dış bağlantılar değiştir

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Commons'da Hamlet ile ilgili çoklu ortam dosyaları bulunmaktadır.

Vikikaynak'ta Hamlet ile ilgili belge kayıtları bulunmaktadır.

Vikipedi'de Hamlet ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.