Hasan Âli Yücel
Türk politikacı ve eğitimci (1897–1961)
(Hasan Ali Yücel sayfasından yönlendirildi)
Hasan Âli Yücel | |
---|---|
Doğum tarihi | 17 Aralık 1897 |
Doğum yeri | İstanbul |
Ölüm tarihi | 26 Şubat 1961 |
Ölüm yeri | İstanbul |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Hasan Âli Yücel (17 Aralık 1897, İstanbul - 26 Şubat 1961, İstanbul), Türk felsefe öğretmeni, eski millî eğitim bakanı, Köy Enstitüleri'nin kurucusudur.
Sözleri
değiştir- Şimdi, hür, müstakil bir vatan olarak üstünde dimdik durduğumuz bu azik topraklar, onun (Atatürk'ün) bize, ölmez, zeval bulmaz yadigarıdır. Ondan ayrılmanın acısı, kalplerimizde vatan muhabbetine, istiklal aşkına İnkılabetti. Onu vatanımız kadar sevmek, vatanımızı onun kadar sevmek olmuştur.[1] - 19 mayıs 1939'daki konuşmasından.
- Yapmak, yaratmak… Onun için arayıp, bulmak… Aradığını bulmak için öğrenmek… Bunun yerine biz de sadece hazırları belletmek hâkim. (…) …kitaptan okuyarak, öğretmen … insan yetiştiremez.[2]
- Ölüm mutlaka varılacak bir uçtur. Ölümden değil, iz bırakmadan ölüşten korkmalıyız.[3]
- Hasan Ali Yücel, Enstitüleri “bir arı kovanı halinde tam bir aile görüşü ile kendi ihtiyaçlarına cevap vermek mihveri etrafında işleyen bir insan fabrikası”na benzetmektedir (Yücel, 1993, s. 63)[4]
- Köy Eğitmeni Projesi daha sonra kurulan Köy Enstitüleri için uygun ortamı hazırlamış ve Köy Enstitülerine geçişi bir nevi kolaylaştırmıştır. Hasan Ali Yücel, kendisinden önce başlanan bu Köy Eğitmeni Projesiyle yetişen eğitmenlerden kırsal kesimde alınan verimin memnuniyet verici olduğunu düşünerek “köyden yetişmiş, köy kalkınmasının hayati ehemmiyetini içinden duymuş, çalışkan ve müteşebbis gençlerin köy çocuklarını ve köy halkını yetiştirmek için lazım olan bilgiler, maharetler, teknik vasıtalar ve bilhassa ideallerle” donatıldıklarını dile getirmiştir (Birinci Maarif Şurası, 1939, t.y.).[4]
Hakkında söylenenler
değiştir- Hasan Âli Yücel’in İslami çevrelerde yanlış anlaşılan bir tarafı var. "Yücel sadece batılı klasikleri çevirdi" diyorlar. Ama Yücel, aynı zamanda doğu klasiklerini, Mevlana, Yunus Emre, İbn-i Haldun, Firdevsî dâhil tasavvuf ve felsefe literatürünü de aktardı. Biz bunu atlıyoruz. Hasan Âli Yücel'den sonra da Cumhuriyet döneminde kimse çıkmadı. Böyle rezillik olmaz. Kendi kaynaklarıyla barışık olmayan bir toplumun entelijansiyasının kendisiyle ve dünyayla barışık olması mümkün değil. Biz kendimizi kandırıyoruz.[5] — Yusuf Kaplan
- Hasan Âli Yücel 1500’e yakın kitap çıkarmış. Osmanlı klasikleri yok içinde. Yahu 1941-1943 arası Yunanistan işgal altındaymış. 24 cilt olarak Evliya Çelebi’yi basıyorlarmış. Üç cilt kalmış. Bu üç cildi de faşist işgali altındayken basıp bitirmişler. Daha bizde basılmadı. Enayimi Yunanlılar? Eşşek mi? Ve biz akıllı mıyız?[6] — Kemal Tahir
- Can Yücel'e sorarlar; Neden hep babanıza olan sevginizi anlatan şiirler yazıyorsunuz da,annenize olan sevginizi anlatan şiirler yazmıyorsunuz? Can Yücel cevap verir; Anneme olan sevgimi anlatacak kadar şair değilim.[7]
- Köy Enstitüleri ile kapalı olan köylü hazinesi keşfolunmuştur. Bunun mütehassısları cesaretle bunun içine girdiler. Başarıyı, ilk önce burada değerlendirmek lazımdır. Köy Enstitülerinde çalışanları, Hasan Ali Yücel’i , Hakkı Tonguç’u rahmetle anmak isterim. Ben Devletin başındaydım. Köy Enstitülerindin asıl zahmetini çekenler, bu eserin mimarları ve onun tutunması için çalışanlardır. Eser onlarındır.[8] — İsmet İnönü
Kaynakça
değiştirHasan Âli Yücel ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.