Henri Barbusse

Fransız yazar (1873 – 1935)
Henri Barbusse
Yazar, şair, gazeteci
Doğum tarihi 17 Mayıs 1873
Doğum yeri Asnières-sur-Seine, Fransa
Ölüm tarihi 30 Ağustos 1935
Ölüm yeri Moskova
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Henri Barbusse (d. 17 Mayıs 1873, Asnières-sur-Seine — ö. 30 Ağustos 1935, Moskova), Fransız romancı, şair, gazeteci ve komünist.

Sözleri değiştir

  • Dar görüş, insan zekâsının bir hastalığıdır.  
  • İnsan her zaman birini kendine siper eder.   
  • Işıkta görüntümüz var. Oysa karanlıkta biz varız.
  • En yakınımızda olan şeyi çoğu zaman farketmeyiz.   
  • Savaş, basit erlerin etiyle canından teşkil edilmiştir.  
  • Çıldırıyor muyum? Hayır, çılgın olan gerçeğin kendisi.  
  • Yaşama duyduğumuz öfke dışında bir cehennem yok.   
  • Değişme için çalışmayan kötülük için çalışıyor demektir.  
  • Enternasyonalist olmadan, özgürlükten yana olunamaz.    
  • Yaşıyorum ama, biliyorum, insan ölümünden önce tükeniyor.
  • İnsanlık ölüyor ve bu can çekişmenin tanığı da, çağdaş zaman.
  • Tanrı beni teselli edemez, çünkü bana istediğim şeyi veremez.   
  • İnsanın kendini ifade etmesinin en kusursuz yoludur edebiyat.  
  • İnsanlık, ölüm korkusu üzerine kurulmuş bir yenilenme arzusu.   
  • Birbirine saldırmış iki ordu, intihara kalkışmış bir büyük ordudur.   
  • Bir şey gerçekten bittiğinde, her şey bitmiş gibi gelmez mi insana?      
  • Düşünmek gerek, ama başkalarının aklıyla değil, kendi aklınla düşüneceksin.  
  • Her şey tamamiyle kaybolunca; insan bir zamanlar çok mutlu olduğunu anlıyor.     
  • Yalnızca kendi halkının davasını görebilen kişi kendi halkına da ihanet ediyor demektir.  
  • Hayatın gizemini çözüyorum ama dünyanın üzerinde kendimi kaybolmuş hissediyorum.  
  • Karanlık çökünce bütün yorgunluklar gibi bütün umutlar da birbirine benziyor nedense.   
  • Benim talihsizliğim, taşıyabileceğimden çok daha büyük ve güçlü bir hayale sahip olmak.   
  • Ben insanlardan nefret ediyorum. Onlardan iğreniyorum. Bütün insanlara bunu söyleyebilirsin.    
  • Sonra bakınız ne oldu, en fazla vatansever nutukları atanlar en evvel kaytarmanın yolunu buldular.    
  • Kiliselerin içinde yarattığımız dışında bir cennet yok. Yaşama duyduğumuz öfke dışında bir cehennem yok.  
  • Hayattan hiç bir beklentim yok: sadece ben varım, akşamın çıplak bıraktığı, bir çığlık gibi göğe yükselen ben.   
  • Gerçek; ölümü yok etmiyor, mesafeleri azaltmıyor, zamanı geciktirmiyor ama bize aslında ne olduğumuzu anlatıyor.     
  • İnsan, tam anlamıyla hayatın içindeyken, onu görmez ve hakkında hiç bir şey bilmez; bir aşırı uçtan öbürüne körlemesine geçer.    
  • Nerede olursa olsun, erkek ve kadın, birbirine zıt düşüyor. Erkek yüz kere sevebilirken, kadın çok sevip, çok unutma gücüne sahip.
  • Bu sessizlik, bu ortak cehalet, yeryüzündeki en acımasız şeyler. Artık sevmiyor olmak, nefret etmekten daha beter. Ölüm de acı çekmekten daha beter.  
  • Edebiyat tüm sanatların üzerinde yer alıyor. Yaratılan başyapıtların miktarı ne kadar çok olursa olsun müziğin armonisi bir kitabın kısık sesinin yerini asla tutamaz.   
  • Boşluk daima aramızda, zaman ise bir hastalık gibi bize bağlı. Ancak zaman boşluktan daha acımasız.Boşluğun içinde ölü bir şey var, zamanın içindeyse öldüren bir şey.  
  • İnsan duygularının en yüce olanı şefkattir; saygıyı, gerçekliği ve aydınlığı getirir insana. Anlamak, gerçeğe ulaşmak, yani sevmektir; sevmek demek, tanımak ve anlamaktır.    
  • Beş yüz gündür, şu bulunduğumuz dünya köşesinde, bombardımanlar, tüfek ateşleri; sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar sürüp gidiyor, hiç dinmeden. Ebedi bir savaş alanına gömülüp kalmışız.    
  • Evinden gidersin ve her şey yıkıldı zannedersin, ama işler öyle değildir; sen bunu böyle zannederken herkes yeniden yaşayışını düzenler ve yavaş yavaş sen sanki yokmuşsun gibi olursun ve eskisi gibi mutlu olmak ve gülümsemek için senden vazgeçerler.
  • Sahip olmadıkları şeyleri düşünenlere yazık! Haklılar ama fazla haklılar ve bir taraftan da doğal değiller. Sıradan insanlar, güçsüzler ve alçak gönüllüler onların olmayan şeylere karşı kayıtsız kalırlar ve her şeye, herkese sıkıntısızca değip geçerler. Ama diğerleri! Ama ben!   
  • Toprağın altında üzerindeki canlılardan daha fazla ölü var ve biz yaşamdan çok ölüme sahibiz. Sadece bir zamanlar sesleriyle etrafımızı saran şimdiyse yok olmuş insanlar değil kastettiğim, biz de yıldan yıla parça parça ölüyoruz. Henüz var olmayan da ölecek. Neredeyse her şey ölü.   
  • Dünyanın bütün aşıkları birbirine benziyor. Tesadüfen vuruluyorlar birbirlerine. Birbirlerini görüyor ve yüzlerinin güzelliğine tutuluyorlar. Deliliğe eş, şiddetli bir sevgiyle aydınlatıyorlar birbirlerini. Hayallerin gerçekliğini doğruluyorlar. Bir an boyunca, yalanı gerçekle değiştiriyorlar.   
  • Yalnızca kendi halkının davasını görebilen kişi kendi halkına da ihanet ediyor demektir. Zira bu halkın da diğerleriyle beraber karmakarışık bir halde içine düşeceği katliamları hazırlamış olmaktadır. Değişme için çalışmayan kötülük için çalışıyor demektir. Enternasyonalist olmadan, özgürlükten yana olunamaz.

Alıntılar değiştir

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Henri Barbusse ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.