III. Mehmed
13. Osmanlı padişahı (1595–1603)
(III. Mehmet sayfasından yönlendirildi)
III. Mehmed | |
---|---|
Sultan III. Mehmed huzurunda müzisyenler san'atlarını icra ederken bir minyatür | |
Doğum tarihi | 26 Mayıs 1566 |
Doğum yeri | Manisa |
Ölüm tarihi | 21 Aralık 1603 (37 Yaşında) |
Ölüm yeri | İstanbul |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
III. Mehmet, 1595-1603 arası hüküm sürmüş 13. Osmanlı padişahı
Sözleri
değiştir- "Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretlerinden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır. Dedemiz Sultan İkinci Selim'le (II. Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (III. Murat) bu usulü bozdular. Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük. Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler. Kararımız odur ki yakında sefere çıkacağız. Hazırlıklar tamamlansın. Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir"[1]
- (Estergon Kalesi ve Vişegrad gibi önemli kale ve şehirlerin Avusturyalıların eline geçmesi üzerine durumun kötüye gittiğini anlayan Sultan III. Mehmed'in devlet ricaline hitaben yaptığı konuşma.)
- "Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camii'nde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz!"[2]
- (Sefere bizzat çıkmak istemesi üzerine kendisine karşı çıkan annesi Safiye Sultan'a cevabı.)
- "Yokdurur zulme rizamiz, adle biz mâilleriz.
Gözleriz Hakkin rizasini emrine kaailleriz.
Arifiz, âyine-i âlem - nümadir gönlümüz.
Rüzgârin cünbüsünden sanmayin gaafilleriz.
Püse-i ask içre Adli kaal ezelden kalbimiz,
Gill-ü gisdan hâliyiz, âlemde sâfi dilleriz." - "Kılıcımın üzerine yemin ederim mukavemet etmeden, her iki taraftanda kan akmadan teslim olursanız, mücahidlerime Hatvan kalesinde yapılanları size yapmayacağım. Teslim olmazsanız siz bilirsiniz!"[3]
- (Orduyu Hümayun'un Eğri kalesi üzerine yürüyüp varması üzerine kale muhafızlarına hitâben)
- "Bilirim dün çok endişe ederdiniz yağan gülleler zarar eriştirir diye, bir neferime inen gülle sanki bana inmemiş sanırsınız..."[2]
- (Haçova Meydan Muharebesinde savaşın çok çetin geçmesi üzerine padişahı savaş alanından uzakta tutma gayretlerine binaen)
- "Esselatü vesselam Efendimizin himmetleriyle bize artık bu sahrada bir şey olmaz!"[2]
- (Haçova Meydan Muharebesinde Hazinedarbaşından Hırka-i Saadeti getirmesini istemesiyle birlikte Halife-i Ru-yi Zemin (Yeryüzünün Halifesi) olarak giyip, Muharebeyi bizzat cepheden idare etmesi sebebiyle kendisi için endişe edenlerin kuvve-i maneviyelerini yükselterek onlara hitâben)
- "Hayatın devam ettikçe makamında kalacaksın."[2]
- (Mühim hudut kalelerinden olan Kanije'nin düşmesi ile muvaffakiyetten çok memnun olan padişah'ın, bu fetihle Kanije Fâtihi unvanını da alan Sadrazam Damat İbrahim Paşa'ya gönderdiği hatt-ı humayunda hitâben)
- "Tiryaki kulum ile istişare edip beraber rey üzre haber olasınız..."[2]
- (Tiryaki Hasan Paşa'nın Kanije'deki başarılı Müdâfaâ'nın kendisine bildirilmesinden sonra,büyük takdirle karşılayarak gönderdiği fermanlarda Sadrazam Yemişçi Hasan Paşa'ya hitâben)
- "Benim yiğit kularım; atalarımdan beri bana sadık kaldınız. Sizi her zaman yanımda hissettim ve hissedeceğim. Sadrazamıma sadık kalınız ve destekleyiniz, asileri cezalandırınız."[2]
- (Sipahilerin isyanını haber almasıyla birlikte İstanbul'a gelen Sadrazam Yemişçi Hasan Paşa'nın, Padişah'ın bir hatt-ı hümayun'unun meseleyi halledeceğini bildirmesi üzerine, ertesi gün Süleymaniye Camii önünde okunan fermanında Yeniçerilere hitâben)
- İslam dinini kabul ederseniz mal ve mülkünüz üzerinde eskisi gibi tasarruf edebilir, hür olursunuz. Buna yanaşmazsanız serbestçe çıkıp gidebilir, hayatınızı kurtarırsınız. Bu şartlardan birini kabul etmeyip savaşa girişirseniz birinizi sağ komam, bilmiş olasınız.[4]
- Eğri Kalesi kuşatıldığında kale muhafızlarına gönderdiği mektupta yazmıştır.