In Bruges, İrlandalı oyun yazarı Martin McDonagh'ın yazıp yönettiği 2008 yapımı film. Belçika'nın Brugge şehrinde çekilmiştir.

"Uyanık olduğumu biliyorum; ama rüyadaymışım gibi hissediyorum."

Ray değiştir

  • Londra'nın bir yerinde, altında hiç açılmayacak bir sürü hediye olan bir Noel ağacı var. Şunu düşünürdüm hep, eğer hayatta kalırsam, o eve gidecek, oradaki anneden özür dileyecek ve bana uygun gördüğü cezayı kabul edeceğim. Hapis... Ölüm... Hiç sorun değildi. Çünkü en azından hapiste ya da ölüyken, kahrolası Brugge'de olmazdım. Ama sonra, birden aklıma geldi ve farkına vardım ki, siktir et dostum, belki de cehennem budur. Sonsuzluğun geri kalanını Brugge'de geçirmek! Ve gerçekten, ölmemeyi diledim... Ve gerçekten, ölmemeyi diledim...
  • Kadınlara vurmam ben. Bir kadına hiç vurmam, Chloë. Bana bir şişeyle vurmaya çalışan bir kadına vururum ben! Bu farklı bir şey. Bu nefs-i müdafaa, öyle değil mi? Ya da karate yapabilen bir kadına. Ama genellikle kadınlara vurmam ben, Chloë.
  • Harika bir gün olup çıktı bugün. İntihar eğilimli olan benim, arkadaşım beni öldürmeye çalışıyor, silahım yürütüldü ve hâlâ Brugge'deyiz.
  • Belçika nesiyle tanınır?.. Çikolatası ve çocuklara kötü muamele edilmesiyle. Ve çikolatayı sadece, çocukları kandırmak için icat etmişler.

Ken değiştir

  • (Brugge hakkında) Uyanık olduğumu biliyorum; ama rüyadaymışım gibi hissediyorum.

Diyaloglar değiştir

Ken: Yukarı çıkar mısın?
Ray: Ne var yukarıda?
Ken: Manzara.
Ray: Neyin manzarası? Aşağının manzarası mı? Buradan da görebilirim.
Ken: Ray, şu dünyadaki en kötü turist sensin gibi.
Ray: Ken, Dublin'de büyüdüm. Dublin'i seviyorum. Eğer bir çiftlikte büyüyüp emekli olsaydım, Brugge beni etkileyebilirdi. Ama öyle büyümedim, o yüzden de ilgimi çekmiyor.

Eirik: (Ray hakkında) Onu soymaya çalışıyordum ama o, silahımı benden aldı. Silah kuru sıkılarla doluydu, ve beni gözümden vurdu. Şimdi ise, doktorun dediğine göre, bu gözümle bir daha göremeyeceğim.
Harry: Dürüst olmak gerekirse, hepsi senin suçunmuş gibi geliyor bana.
Eirik: Ne?
Harry: Esasında, eğer bir adamı soyuyorsan ve de sadece kuru sıkı taşıyorsan, ve silahının senden alınmasına izin veriyorsan, ve kuru sıkıyla gözünden vurulmana izin veriyorsan, -ki sanıyorum o adam sana oldukça yaklaşmak zorunda- evet, nonoş olmak tamamen senin suçun. O yüzden neden sızlanmayı bırakıp keyfine bakmıyorsun?
Yuri: Eirik, ben karşılık vermezdim.
Eirik: Adamı ölü istediğini sanıyordum.
Harry: Adamı ölü istiyorum. Adamı çarmıha gerilmiş istiyorum. Ama bu durum, onun seni mıhladığı gerçeğini değiştirmez, seni nonoş. Değil mi?

Oyuncular değiştir

In Bruges ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.