Irvine Welsh
İskoç yazar
Irvine Welsh | |
---|---|
Doğum tarihi | 27 Eylül 1958 |
Doğum yeri | Leith, Edinburgh |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
- Kendinden ödün vermeden, iğrenç ikiyüzlülüğe fazla bulaşmadan ve bu çürümüşlüğe kendini fazla kaptırmadan bir topluluğu tatmin etmenin en iyi yolu klişelere sadık kalmaktır.
- Seç! Sonsuz seçenekler arasından daima, ama daima, kendini seç! Cilalı görüntüler üzerine hayatı seç, tükenerek ve tüketerek yaşamayı seç, arkadaşlarını birer piyon gibi oynatmayı seç, bir zamanlar senin için değerli olan şeyleri parayla, çıkarla, anlık doyumlarla takas etmeyi seç! Adam satmayı seç, içi kof ama dışı ışıltılı şeylerin hüküm sürdüğü dünyada kendi façanı parlatmayı seç! Beğenmeyi değil, beğenilmeyi; sevmeyi değil, sevilmeyi; tanımayı değil, tanınmayı; zihnini açmayı değil, uyuşturmayı; acı ile değil, hazla dibe vurmayı seç! Ekrana yansıyacak görüntüyü sen seç! Ve tüm seçimlerin tükendiğinde, tüketecek şeyler de sona erdiğinde, yine de yaşamayı seç!
- Hayat sıkıcı ve anlamsız. Büyük umutlarla başlıyoruz, sonra çuvallıyoruz. Hepimiz bir gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfederiz. Hayatımızın gerçeğini farklı biçimlerde yorumlayacak dolambaçlı düşünceler geliştiririz, bedenimizle büyük şeylere, gerçek şeylere dair kayda değer bir bilgiye uzanmaksızın.
Aslında, kısa ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayat yaşar, sonra da ölürüz. Kendimizi her şeyin tamamen anlamdan yoksun olmadığına inandırmak için hayatlarımızı bokla doldururuz; kariyerle, ilişkiyle falan… - Bizi seç. Hayatı seç… Çamaşır makinesi seç, araba seç, bir kanepeye oturup ağzına berbat şeyler tıkıştırarak beyin uyuşturucu ve ruh çökertici aptal televizyon programları seyretmeyi seç. Bir huzur evinde üzerine sıçıp işeyerek çürümeyi, bencil ve kafayı yemiş çocukların için bir utanç kaynağı olmayı seç. Hayatı seç.
- Hayatını yaşa! Kontrollü yaşa! Dışarı çık. Gez, dolaş. Takılmak istediğin her şeye takıl ama kontrolü elden bırakma. Artık sevişirken karşındaki insana doğum kontrol hapı ya da prezervatif kullanmadığını sor. Geçmişinden kaçma, ona saygı duy. Ölümü ciddiye al. Yaşını saklama. Sabahları uyandığında, akşamdan kaldığın için etrafa ve kendine söylenme. Başın ağrıyorsa ve ciğerlerin sana “bu ev yıkılıyor” mesajı veriyorsa doktora görünmeyi de ihmal etme. Alışkanlıklarını tamamen bırakmayı yeğleme; yoksa ya intiharı ya da hayattan ‘boş’ bir şeymiş gibi tiksinmeyi seçersin. Deşarj olmanın yollarını ara. Öfkeni sakla, yüzüne maske tak. Ruhsal, fiziksel ve zihinsel kaynaklarını tüketmek yerine hafta sonları spor salonlarına git, karateye başla mesela. Koşu bandında hızını artır. Hafızanı ve ciğerlerini boşalt ama beyninde delikler açmamaya dikkat et. Yavaş yavaş insan zaaflarına saygı duymayı öğren. Yeni arkadaşlar edin. Ölümü düşün. Bir gün öleceğini…