Kelebeğin Rüyası

2013 yapımı Türk filmi

Kelebeğin Rüyası, başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat'ın paylaştığı 2013 yapımı Yılmaz Erdoğan filmidir. Filmin geçtiği zaman ise II.Dünya Savaşı'dır. Konusu ise Zonguldak'ta yaşayan Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu adında 2 genç şairin hayat hikayesini anlatmaktadır.

Replikler değiştir

  • Belki bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından, uyanmak istemiyor uykusundan.
  • Ne kucak açar hatıralar ne de dönerler gemiler bir daha.
  • Aşk en güzel bahanesidir şiirin.
  • Kız şiirden anlıyorsa beni seçer. Anlamıyorsa zaten senin olsun.
  • Bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim. Aynalardan evvel.
  • Sen çok güzelsin. Sebepsiz de gülebilirsin.
  • Senin varlığın her şeyin tam manasıyla kötü olmasına mani oluyor.
  • Bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim, aynalardan evvel.
  • Belki unutmak değil ama hatırlamamak mümkün.
  • Unutmak en iyisi. Ama unutmak zor gelir insana. Hatırlamamak daha iyi. Unutmakla hatırlamamak aynı şey değil nasıl olsa!
  • Sevgili şair, belki de sen haklısın. Susmak en iyisi. Unutmak değil de belki hatırlamamak mümkündür.
  • Günün birinde ermiş, rüyasında kelebek olduğunu görmüş. Uyandığında kafası karışmış. Kendi kendine şöyle demiş: ‘Ben mi rüyamda kelebek olduğumu gördüm yoksa kelebek mi rüyasında ben olduğunu gördü?
  • Sen kötü şeyleri çok güzel söylüyorsun.
  • Bir kızın şiiri beğenmesi şairi de beğeneceği anlamına mı gelir?
  • Yolcu vazgeçmeyi bilecek. Yoksa gölgesi boyunu aşar.
  • En güzelinin bile bir şiirlik canı var.
  • Bütün dünya savaşırken bu kadar güzel olmak doğru mu?
  • Tanrım açamadık içimizi. Artık buluşmak mahşere kaldı.
  • Mercan bir sahildeymiş gemiler. Bulmak, kasvetli günlere kaldı.
  • Kapalı kaynar tencerem bilinmez, et mi pişer dert mi pişer…
  • İyimser mi daha cesurdur yoksa kötümser mi?
  • Güzel olan yaşadığımızdır, bir gün öleceğimiz değil.
  • Yolcu vedalaşmayı bilecek, kendisi ile bile…


Diyaloglar değiştir

Muzaffer: Böyle gitmeseydin hiç gülmeden.
Suzan: Gülmem için bir sebep yok ki.
Muzaffer: Sen çok güzelsin, sebepsiz de gülebilirsin.
Muzaffer: Varlık’ta şiirlerimiz yayınlandı. İkimizin de…
Suzan: Sonunda başardınız.
Muzaffer: Başardık.
Suzan: Hangisi peki?
Muzaffer: Bir güzele güzelliğini hatırlatmak isterdim, aynalardan evvel.
Suzan: Bu kadar mı?
Muzaffer: Hıhım.
Suzan: Bu hayatımda duyduğum en kısa şiir ama güzelmiş.
Muzaffer: Teşekkürler.
Muzaffer: Hangisini beğendin sana verdiğim şiirlerden?
Suzan: Niye merak ediyorsun bunu bu kadar?
Muzaffer:: İnan ki ben de bilmiyorum bunu artık.
Suzan: “Ne tanrıdan haber ne dallarda meyva/ ne kucak açar hatıralar…/Ne de döner gemiler bir daha…”
Muzaffer: (Gülümser)
Suzan: Niye güldün?
Muzaffer: Güzel bir sebep buldum.

Diğerleri değiştir

+O kıza şiir yazılmaz.

-Niye?

+Elini sıkmadı senin.

-Korktu. Herkes gibi.

+Herkes gibi olana şiir yazılır mı?