Mahmud Hüdayi
Osmanlı'da din adamı, müderris, kadı, besteci, tarikat kurucusu
Mahmud Hüdayi | |
---|---|
Doğum tarihi | 1541, 1543, 1544 |
Doğum yeri | Şereflikoçhisar |
Ölüm tarihi | 1628 |
Ölüm yeri | Üsküdar |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Mahmud Hüdayi (d. 1541 Ankara - ö. 1628), Türk velî, alim.
- Hayret, bazı kimseler bizden kerâmet isterler. Cihan pâdişahı elimize su döküyor, vâlideleri havlu tutuyor bundan daha büyük keramet mi olur?[1]
- (Mahmud Hüdayi abdest aldıktan sonra, Padişah I. Ahmed'in annesi Valide Sultan, havlusunu uzatırken, gönlünden "Şeyh'in bir kerametini görseydim" diye geçirmişti. Bu durumu kalben öğrenince söylemiştir.)
- Oğlum kimya ilmini öğrenmek nefsini kimyâ etmekten ibarettir.[1]
- (Hüdâyi'nin kimyâ ilmine vukufunu duyan bir meraklı, kendisine kimya öğretmesini ister. Hüdayi'nin ona gösterdiğini yapamaz ve bu durum üzerine söylediği sözüdür.)
- Ey oğul! Bir mecliste bulunduğun zaman az konuş. Sana sorulmayan şeye cevap verme. Bir şey sorulursa cevâbını bilmiyorsan, bilmiyorum de. Bilmediğine, bilmem demek ilmin yarısıdır. Eğer cevâbını biliyorsan, kısa cevap ver. Sözü uzatma. Mecliste bulunanlara imtihân için bir şey sorma. Onlarla münâzara ve münâkaşa etme. Kendini beğenerek en başa, yukarıya oturma. Edebe çok riâyet eyle. Edepsizlik her zaman ve her yerde yasak ve sevimsizdir. Her yerin kendine mahsus bir edebi vardır. Arkadaşlarına cömertlik et ve iyi muâmelede bulun. Dünyâ sevgisini gönülden çıkar. Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak yolunda senin önüne ve yoluna bir şey engel olursa onu terk eyle. Ey oğul! Dünyâ ve dünyâ nîmeti hayaldir. Gök kubbesi altında hiçbir şey aynı hal üzere kalmaz, hep değişir. Onun için dünyâ malına, makâmına ve dünyâ hayâtına güvenme. Biz bu dünyâda misâfiriz, yolcuyuz. Sonunda ayrılıp gideceğiz. Sıkıntın varsa üzülme. Bir an sonra ne olacağımız belli değil.
- "Ceddim u pîrim sultân,
Sensin ya Rasûlallah."[2]
- (Muhammed'in soyundan gelerek Seyyid olduğunu ifade etmesi üzerine.)
- Osmanlı tahtında yirmi yıl kadar saltanat süren Üçüncü Murad, Hüdayi'ye büyük muhabbet besler ve yapacağı işlerde onun ile istişâre yapardı. Pâdişâh 1595 Haziranında öldüğü zaman, Hüdayi şu ilâhîyi söylemiştir:[3]
- Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu,
Bunda konan göçer, konuk eğlenmez.
Bakma bunun karasına ağına,
Gönül verme bostanına bağına,
Benzer hemân çocuk oyuncağına,
Burda aklı olan insan eğlenmez.
Vârını îsâr et Mevlâ yoluna,
Bunda ne eylersen anda buluna,
Bir gün sefer düşer berzah iline,
Otağı kalkacak Sultan eğlenmez.
Sen ey gâfil ne sandın rûzigârı,
Durur mu anladın leyl-ü-nehârı,
Yükün yeynildigör evvelden bârı,
Yoksa yolcu gider kervan eğlenmez.
Doğrusuna gidegör bu yolların
Geçegör sarpını yüce bellerin,
Dünyâ zindânıdır mümin kulların,
Zindanda olan kul kolay eğlenmez.
Ömür tamam olup defter dürülür,
Sırat köprüsü ve mîzân kurulur,
Hakkın dergâhında elbet durulur,
Buyruğu tutulur fermân eğlenmez.
Hüdâyî n'oldu bu kadar peygamber,
Ebû Bekr u Ömer, Osman u Haydar,
Hani Habîbullah Sıddîk-ı Ekber,
Bunda gelen gider bir cân eğlenmez.
- Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
- Alan sensin, veren sensin, kılan sen.
Ne verdinse odur dahi nemiz var.
Hakîkat üzre anlayıp bilen sen.
Ne verdinse odur dahî nemiz var.[4]
- Cihân fânidîr en gâfil, yeter taptın şu dünyaya! Yürü haydi sadâkatle ibâdet eyle Mevlâya.
Hakkında
değiştir- "Evladım, pâdişâhlar ardınca (rikâbında) yürüsün"[5]
- (Tasavvuf Büyüğü Mehmed Muhyiddin Üftade son anlarını yaşar iken, talebesi ve halifesi Aziz Mahmud Hüdayi'nin kendisini ziyaret etmesinden çok memnun kalması üzerine ettiği dua.. Netekim Sultan I. Ahmed devrinde padişahın aynı zamanda şeyhi de olan Aziz Mahmud Hüdayi hünkarın atı üzerinde ve padişahta kendi arkasından gelmekte olduğu halde duanın vukuu bulduğuna müşahede edilmiştir.)
- "Bilen bulan Hudâ’yı,
eş-Şeyh Mahmûd Hüdâyî..."[2]
Kaynakça
değiştir- ↑ 1,0 1,1 Azîz Mahmûd Hüdayi ve Celvetiyye Tarîkatı - Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ
- ↑ 2,0 2,1 Hasan Kamil Yılmaz,Aziz Mahmud Hüdayi - Hayatı,Eserleri,Tarikatı,Erkam Yayınları,İstanbul,4. Baskı,s 42.
- ↑ http://www.biriz.biz/evliyalar/ea0367.htm
- ↑ http://www.edep.org/ilahi-sozleri/alan-sensin-veren-sensin-ilahisi.html
- ↑ Osman Nuri Topbaş,Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı,I.Bölüm,Kısım - Sultan I. Ahmed Han