Martin Eden
ABD'li yazar Jack London'un romanı
Martin Eden | |
---|---|
Yazarı | Jack London |
Yayın tarihi | Eylül 1909 |
Türü | Roman |
ISBN | 975-9099-12-8 |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Martin Eden, Jack London'un 1909 yılında yazdığı klasikleşmiş romanıdır.
- Bir gemi filosunun hızı, içindeki en yavaş geminin hızıdır.
- Öylesine çok, öylesine müthiş ve öylesine umutsuzdu sevgisi.
- Onun ne düşündüğünün sevilebilirliği ile hiçbir ilgisi yoktu.
- Dünyanın tüm hazlarının tadını çıkarma özgürlüğünü veren, paradır.
- Güzelliğin anatomisini inceleyip öğrendikten sonra, güzelliğin kendisini yaratabilmeye daha çok yaklaşılır.
- Düşünceyi izleyemediği zaman, hatanın düşüncede olduğuna inanmak, dar görüşlülüğün eski dramıdır.
- Ben, benim ve kendi beğenilerimi insanların bağlaşık yargılarına tabi kılmayacağım. İnsanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok.
- Yoksulluk, yoksul olmayan bazıları için, varoluşun iyi olmadığı durumu simgeleyen bir sözcüktür.
- Açlık çekerken, düşünceleri sık sık dünyada açlık çektiğini bildiği binlerce kişi üzerinde duruyordu, ama şimdi karnı doymuşken beyni artık açlık çeken bu kişilerin düşüncesiyle dolu değildi.
- Bir şeyler yapabilecek olmak ama onları yapmaya önem vermemek!
- Karşılaşmış olduğu bu avukatlar, subaylar, işadamları ve banka veznedarları ile tanımış olduğu işçi sınıfları arasındaki farkın; yedikleri yiyeceklerin, giydikleri elbiselerin, yaşadıkları semtlerin farkından başka bir şey olmadığını biliyordu Martin Eden.
- Elbiseleri gibi, görüşleri de hazır alınmaydı.
- Herhangi bir şeyin varolması, onun varolmaya uygun olduğunun yeterli bir doğrulamasıdır.
- İnsan asla mutlak gerçekleri bilemez.
- Doğa, her normal adamı olduğu gibi Martin’i de aşk amacıyla tasarlamıştı.
- Gözlerinde gördüğü ışıltı ve sevginin, aslında onun kendi gözlerinde gördüğü şeyle arttığını bilemezdi.
- Utancı bile utandıracak bir utanç belgesi!
- Kuşkusuz, ‘evren’in yaratıcısı daha iyi bir yöntem tasarlayabilirdi; ama bu belirli ‘evren’in yaratıkları, bu belirli yönteme katlanmak zorundaydılar.
- Tutumunu ve davranışını onlar için anlaşılır kılacak yeterli sözcükler hiçbir dilde yoktu.
- Bir hayalet, ölmüş ama öldüğünü anlayamayan bir insanın ruhudur.
- Yaşam bir hata ve utanç!
- Büyük bir şey haline gelen o küçük şey üzerinde Martin’in kafası karışmaya devam ediyordu.
- Kendisinin hiç kimse, hiçbir şey olduğunu…
- Beni ben olduğum için istemiyorlar, çünkü ben, hâlâ istemedikleri eski benim.
- Yaşama sevgi beslemeyen varlık, yok olma yoluna girmiş demektir.
- Yeni bir cennet bulamadım ve artık eskisini de bulamıyorum.
- Ölüm acı vermez; acı veren şey, yaşamdır.
- Belki de hiçbir şeyde gerçek yoktur; gerçeklikte gerçek yoktur.
- Yaşam acı veren bir yorgunluk haline gelince, ölüm sonsuz uykunun sakinliğine götürmek için hazırdır.