Fuzûlî
15. ve 16. yüzyılda yaşamış Türk şair
(Mehmed Bin Süleyman, Fuzûlî sayfasından yönlendirildi)
Fuzûlî | |
---|---|
Doğum tarihi | 1483 |
Doğum yeri | Kerbela |
Ölüm tarihi | 10 Ocak 1556 |
Ölüm yeri | Kerbela |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
- Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever,
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever.
- (Dünyada her kim ki canını, cananı için severse aslında yine cananını sevmiş olur, aynı şekilde cananını yani sevgilisini kendi canı için seven kişi yine kendi varlığını sevmiş olur.)
- Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var
Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var
- (Bende mecnun’da olduğundan daha fazla aşıklık kabiliyeti, sevmeye doğal eğilim var. Gerçek aşık benim Mecnun'un sadece adı var.)
- Perde çek çehreme hicran günü ey kanlı sirişk
Ki gözüm görmeye ol mâh-likaadan gayrı
- (Ayrılık günü yüzüme perde çek ey kanlı gözyaşı! Ki gözüm o ay yüzlüden başka bir şey görmesin.)
- Ne yanar kimse bana âteşî dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.
- (Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, Ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar.)
- Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüda beni.
- (Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır, bir an bile aşk belasından uzak tutma beni.)
- Ya Rab bana cism ü cân gerekmez,
Cânân yoğ ise cihân gerekmez.
- (Ya Rab artık bana vücut ve can, sevgilisiz dünya gerekmez.)
- Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil.
- (Sussam gönül râzı değil, söylesem kâr eylemez.)
- Selâm verdim; rüşvet deyüldür diye, selâmım almadılar. (Şikâyetname'den)
- Varlık Allah'a aittir. Gerisi hep hayal ve düşten ibarettir. Bugüne dek bildiğim, bulduğum ve sahip olduğum her şey gerçekte O'ndan ibaret imiş. Zannım, hakikate yönelince sevgim de aşk oluverdi.
- Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib,
Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.
- (Ey tabib! Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır.)
- Aşk imiş her ne var âlemde. İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak.
- (Dünyada her ne var ise kaynağı aşktır; ilim ise koca bir dedikodu.)
- Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
- (Bahçivan gül bahçesini sele versin (su ile mahvetsin), bosuna yorulmasin; Çünkü bin gül bahçesine su verse de senin yüzün gibi bir gül açilmaz.)
- Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir,
Ben kimem sâki olan kimdir mey-i sahbâ nedir
- (Öyle kaybettim ki kendimi aşk içkisiyle, anlamıyorum dünya nedir? Ben kimim, saki olan kimdir ve içki kadehi nedir? (Unuttum!..))
- İlm kesbiyle pâye-i rif’at
Arzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne var âlemde
İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak
- (Bilim ile yüksek makamlara erişmek gerçekleşmeyecek hayal imiş. Dünyada her şey yalnızca aşk'tan ibaret imiş, Bilim ise kuru dedikodudan ibaret imiş.))
- Ger derse Fuzûlî ki “güzellerde vefâ var”
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır. - Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
- Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır. - Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı
Felekler yandı ahımdan muradım şem‘i yanmaz mı - Masivaya meyleden aşık Hüda’dan dûr olur,
Defter-i uşşakta onun namı nâ-malûm olur
- (Allah'tan gayrısına gönül veren aşık O'ndan uzaklaşır,aşıkların defterinde onun ismi yoktur,bilinmez.)