Mehmet Akif Ersoy
Türk şair, veteriner hekim, öğretmen ve siyasetçi
Mehmet Akif Ersoy | |
---|---|
Doğum tarihi | 20 Aralık 1873 |
Doğum yeri | Fatih |
Ölüm tarihi | 27 Aralık 1936 |
Ölüm yeri | İstanbul |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Mehmet Âkif Ersoy, Türkiye Cumhuriyet Dönemi şairi, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi, yüzücü, milletvekili.
Sözleri değiştir
- Aslını gizleyemez insan giydiği kaftanlarla, Bilmez ama kendini kandırır; söylediği yalanlarla…
- Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.[1]
- Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor.[2]
- Kuzum, ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak?
Ayıp: Dilencilik, işlerken el, yürürken ayak.[3] - Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.[4]
- Enseden arslan kesilmek, cebheden yaltak kedi.
- Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
- … Göreceksiniz, Ramazanda yine kürsüler şuradan buradan koşup gelen medrese, mektep görmemiş ümmi hocalar tarafından işgal edilecektir!
Şiirlerinden örnekler değiştir
"Çanakkale Şehitlerine" değiştir
- Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
Yükleniyor en kesif orduların dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya,
Kim bilir kaç donanmayla sarılmış ufacık karaya.
Ne hayasızca tahaşşut ki ufuklar kapalı!
Nerede? Gösterdiği vahşetle 'bu bir Avrupalı'
Dedirir - Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi.
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer,
Yedi iklimi cihanın duruyor karşısında,
Ostralya ile beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
"Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok mu Sabahı?" değiştir
- Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
Mahşerde mi yoksa biçarelerin felahı?
Nur istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
Yandık diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!
Esmezse eğer bir ezeli nefha yakında,
Ya Rab... O cehennemle bu tufan arasında.
Toprak kesilip, kum kesilip alemi İslam;
Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnam.
"Kıssadan Hisse" değiştir
- Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
"Üç Beyinsiz Kafanın Derdine Üç Milyon Halk" değiştir
- ...
Türk Arapsız yaşayamaz; kim ki yaşar der, delidir.
Arabın Türk, hem sağ gözüdür, hem sağ elidir.
Veriniz başbaşa, zira sonu hüsranı mübin.[5]
"Ne İrfandır Veren Ahlaka Yükseklik Ne Vicdandır" değiştir
- Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır.
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı Yezdanın
Ne irfanın kalır tesiri katiyyen, ne vicdanın.
"Safahat"
Ha bu din, iman, takva; inan ki hepsi yalan
Sen onları kendine taptırırsın vesselam!
Derdin, davan sadece, hep nefsi saltanatın
Şimdilik putu sensin, tapılan menfaatın!
Kaynakça değiştir
- ↑ Mehmet Akif Ersoy. "Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak".
- ↑ Mehmet Akif Ersoy. "Çanakkale Şehitlerine".
- ↑ "Temel Eserler". temeleserler.gov.tr. Erişim tarihi: 8 Aralık 2016.
- ↑ https://www.indyturk.com/node/144786/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/allah-bu-millete-bir-daha-i%CC%87stiklal-mar%C5%9F%C4%B1-yazd%C4%B1rmas%C4%B1n
- ↑ Mehmet Akif Ersoy. Safahat, III. Kitap