• Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.[1]
  • Zekât olarak hububâttan hububât al, davardan koyun al, deveden erkek veya dişi bir deve (bâir) al, sığırdan da bir sığır al.[2][3]
  • Zekatı hakkaniyetle toplayan tahsildar, evine dönünceye kadar, Allah Teâlâ yolunda cihâd yapan asker gibidir.[4][5]
  • Zekâtta haddi aşan, vermeyen gibidir.[6][7][8]
  • Zengin, çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir.
  • Zenginlerin davet edilip de fakirlerin çağrılmadığı düğün yemeği, ne kötü bir yemektir![9]
  • Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis zenginlik göz tokluğuyladır.[10]
  • Zenginlik, servetin çokluğuyla değildir. Gerçek zenginlik ruhun zenginliğidir.

Kaynakça

değiştir
  1. İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.
  2. Ebû Davud, Zekât 11 (1599)
  3. İbnu Mâce, Zekât 15 (1814).
  4. Ebû Davud, İmâret 7 (2936)
  5. Tirmizi, Zekât 18 (645); İbnu Mâce, Zekât 14 (1809).
  6. Ebû Davud, Zekât 4 (1585)
  7. Tirmizi, Zekât 19 (646)
  8. İbnu Mâce, Zekât 14 (1908).
  9. Müslim, Nikah, 107, ll,1054
  10. Buhari, Rikak 15