Muhammed/E

(Muhammed bin Abdullah/E sayfasından yönlendirildi)
  • En mükemmel insan, başkalarına en çok yararı dokunan insandır.
  • Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada canının her çektiği, gözünün her hoşlandığı şey bulunacaktır.[1]
  • Ekmeğe saygı gösterin. Çünkü Allah onu değerli kılmıştır. Kim ekmeğe değer verirse, Allah da ona değer verir.
  • Eller üç kısımdır: Alan el, veren el ve tutan el. Bunların en iyisi ise veren eldir.
  • Emirleriniz hayırlılarınız, zenginleriniz hoşgörülüleriniz, işleriniz aranızda danışmayla olduğunda yerin üstü sizin için yerin altından daha hayırlıdır. Ama emirleriniz şerlileriniz, zenginleriniz cimrileriniz, işleriniz kadınlarınızın elinde olduğunda yerin altı sizin için yerin üstünden daha hayırlıdır.
  • En büyük düşmanın, iki kaburga kemiğinin arasında olan düşmandır.
  • En büyük hıyanet, seni doğru kabul eden Müslüman kardeşine yalan söylemendir.
  • En hayırlı erkek, eşine en iyi davranandır.
  • En hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir.
  • En mükemmel insan, başkalarına en çok yararı dokunan insandır.
  • En üstün ibadet, sıkıntı anında sabırla kurtulmayı beklemektir.
  • Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır.
  • Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktıklarında, Cenab-ı Hak da onlara rahmetle bakar. Şayet erkek, hanımının ellerini ellerine alırsa, her ikisinin de, günahları parmaklarının arasından dökülür gider.
  • Erkek, kadının üzerine hayvan gibi atılmamalı, önce oynamalı, öpüşmelidir.[2]
  • Erkeklerle güzel sesle konuşmayınız.[3]
  • Esnemek şeytandandır. Sizden biriniz esneyeceği zaman gücü yettiği kadar onu karşılasın. Çünkü sizin biriniz (esnerken mübâlâğa ederek) 'haaa' deyince şeytan sevincinden güler...[4]
  • Evin bir köşesinde serili olan bir hasır, doğum yapmayan kadından daha hayırlıdır.[5]
  • Evlat kokusu cennet kokusudur.
  • Evlerinizin hayırlısı, içinde ikrama mazhar olan yetimin bulunduğu evdir.
  • Ey Ebu Zerr, biliyor musun, bu Güneş nereye gidiyor? Arşın altına secde yapmaya gider, bu maksatla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: 'Geldiğin yere dön!' denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenab-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir: 'Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alîm olan Allah'ın takdiridir.'[6]
  • Ey maymun evladı (Yahudiler), Tanrı sizi zelil edip size azabını indirmedi mi?[7]
  • Ey Tanrım, beni miskin yaşat ve miskin öldür...[8]
  • Eğer biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse hemen kalkıp namaz kılsın ve o rüyayı kimseye anlatmasın.
  • Evlâdım! Evine girince selâm ver ki, selâmın hem sana, hem de aile halkına bir bereket olsun.
  • Evlat kokusu, Cennet kokusudur.
  • Ey insanlar! Allah’a tövbe ve istiğfar ediniz! Ben günde yüz kere tövbe ediyorum.

Kaynakça

değiştir
  1. Tirmizi, Cennet 11 (2546).
  2. İmam Gazali, Kimyâ-i Saâdet, Bedir Yayınevi, 2013, c. 1, s. 226.
  3. İmam Gazali, Kimyâ-i Saâdet, Bedir Yayınevi, 2013, s. 424.
  4. Ebû Hüreyre'den rivayet edilen bu hadis için bkz. Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 9, s. 58, hadis numarası: 1357.
  5. İmam Gazali, İhyau Ulumi'd-Din, Karaoğlu Yayıncılık, 1991, c. 2, s. 1156
  6. Buhari, 9/1321
  7. İlhan Arsel, İslâma Göre Diğer Dinler, Kaynak Yayınları, 2. Baskı Mayıs 2005, s. 10
  8. İmam Gazali, İhyau Ulumi'd-Din, 1975, c. 4, s. 357'den aktaran İlhan Arsel, Şeriat, İnsan ve Akıl, Kaynak Yayınları, 1. Baskı Haziran 2005, s. 173.