Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu
Doğum tarihi 13 Kasım 1943
Doğum yeri Ay-Serez
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatarı siyasetçi ve aktivist.

  • Masum bir tek insanın bile canını acıtmışsanız, bağımsız kalsanız bile o bağımsızlık mücadelesi hiçbir zaman zaferle sonuçlanmış sayılmaz.[1]
  • Benim eşim şu an Kırım’da. Şu an, Kırım, ‘bir mezarlık gibi sessiz hale getirildi’. Kendi görüşünü açık açık söyleyebilenler şu an ya hapiste ya da kaçırıldı veya öldürüldü. Sessiz kalanlara dokunmuyorlar. Ortak çalışanlar evlerinde saklandılar, halka görünmüyorlar. İnsanlar birbiriyle konuşurken kullandıkları cümlelere dikkat etmek zorundalar. Ukrayna ve işgal konusunda susuyorlar. Ne diyebiliriz ki… Rusya, bütün interneti takip ediyor. Rusların hoşuna gitmeyen bir yazının altına beğeni koyduğunuz zaman bile bundan sorumlu tutuluyorsunuz.[2]
  • Mart 2014'te Vladimir Putin'le konuşmadan sonra NATO toplantısı için Brüksel'e gittim. Onlar da yaptırımlar uygulayacaklarını ve mutlaka Kırım'ın serbest kalacağını söylediler. Ben de '1979'da Ruslar Afganistan'a girdiğinde yaptırımlar uyguladınız, Sovyetler Birliği'nin dağılmasını 10 yıl bekledik, yine mi 10 yıl bekleyeceğiz?' dedim. Onlar da şimdi zaman çok dinamik, o kadar sürmez dediler ama maalesef 7 sene geçti.[3]
  • Kırım Tatar halkının tarihi çok dramatiktir. Çünkü toprağımız Kırım birçok devletin dikkatini çekti ve bu devletler buraya sahip olmak istediler. 1783 yılında bizim devletimiz Kırım Hanlığı yok oldu. Ruslarla Osmanlıların yapmış olduğu savaş neticesinde Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) imzalanmıştı. O antlaşmada Ruslar, “Kırım, Osmanlılardan tamamen bağımsız bir devlet olacaktır” dediler. Fakat daha sonra Ruslar bu antlaşmaya uymayarak Kırım’a girdiler. O zaman Osmanlı başka devletlerle savaştaydı. Yani Kırım’ı kurtarmaya veya yardım etmeye imkânı yoktu. Neticede Kırım Hanlığı yıkıldı ve Kırım Tatarlarına, yani Kırım Türklerine çok büyük baskılar yapıldı. Kırım Tatarları da Osmanlı Devleti topraklarına göç etmek zorunda kaldılar. Böylelikle 1917’de Bolşeviklerin iktidarı başladığında, biz artık millî toprağımızda bir azınlık haline gelmiş durumdaydık.[4]
  • Türkiye’ye haklı olarak teşekkürlerimizi söyledik. Kırım’ın işgalinin başından bugüne kadar Türkiye, daima yanımızda oldu. Her fırsatta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, daima Kırım’ın işgalini hiçbir şekilde tanımıyoruz ve tanımayacağız demeleri bizim için manevi destektir. Bunun haricinde, Türkiye’nin pratik yardımları da var. Kırım Tatar Milli Meclisinin, Ukrayna’nın ana toprağında çalışmasını sağlamak orada ofis kurmak hep Türkiye’nin desteğiyle olmuştu. Şimdi de, Ukrayna’da Kırım Tatarlarına konut projesi var. Son görüşmemizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 konutu 1000’e çıkarmak istediklerini söyledi.[5]

Kaynakça

değiştir