Robert G. Ingersoll

Amerikalı avukat ve siyasetçi (1833 – 1899)
Robert G. Ingersoll
Doğum tarihi 11 Ağustos 1833
Doğum yeri Dresden, New York, ABD
Ölüm tarihi 21 Temmuz 1899
Ölüm yeri Dobbs Ferry, New York, ABD
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Robert G. Ingersoll, "The Great Agnostic" lakaplı Amerikalı hatip, aktivist ve politik lider.

Sözleri

düzenle
  • Dinsizler, tarihin her çağında insan hakları için savaştı, ve her zaman özgürlüğün ve adaletin korkusuz avukatı oldular.
  • Bu dünyada pek de iyi bir iş başaramadığı ortada olan bir Tanrı'nın öbür dünyasına neden güvenmemiz gerektiğini anlayamıyorum.
  • Çağlar boyunca, güçlü zayıfı ezdi; kurnaz ve kalpsiz, aptal ve masum olanları tuzağa düşürdü ve köleleştirdi, ve insanlık tarihinde, hiçbir yerde, hiçbir tanrı ezilenlerin yardımına koşmadı.
  • Mizah duygusuna sahip hiç kimse bir din yaratmamıştır.
  • İnsanlar gökte bir diktatöre taparken dünyada çok az özgürlük olabilir.
  • Tanrı'yı sevenler kendi türdeşleriyle her zaman dost olmayabilir.
  • Yardım eden el, dua eden dudaktan yeğdir.
  • Bu benim inancım: Mutluluk tek iyilik; akıl tek meşale; adalet tek ibadet, insanlık tek din ve sevgi tek rahip.
  • Bugün bir insan, Eski Ahit'in öğretilerini uygulamaya kalksa suçlu olur; Yeni Ahit'in öğretilerine sıkı sıkıya bağlı olursa da akıl hastası.
  • Kutsal Kitap'ın etkisi okuyan kişinin cahilliğiyle doğru orantılıdır!
  • Gerçek uygarlık, herkesin diğerine kendisi için istediği her hakkı vermesidir.
  • Ne kadar yanlışı ortadan kaldırırsak doğrular için o kadar yer olacaktır.
  • Cesaretin en büyük denemesi, mağlubiyeti üzülmeden kabul etmektir.
  • Dünyada şu an Adem ve Havva hikayesine inanan zeki bir erkek veya kadın kaldı mı? Eğer ona inanan birini bulursanız, kafasına hafifçe vurarak tıklatın ve bir yankı duyacaksınız. Kiralık boş bir oda var.
  • Büyük Angelo'nun, kilise süslemelerini yaparken sandalet giyen bir melek tasvir ettiği söylenir. Resme bakan kardinalse, "Sandalet giyen melek nerede görülmüş?" der. Angelo da soruya soruyla karşılık verir: "Çıplak ayaklı melek görülmüş mü ki?"
  • İnsanlar ırk veya renk gibi tesadüfi sebeplerle üstün olmazlar. En iyi vicdanı, en iyi aklı olanlar üstündür. Üstün insan yerdekine eğilerek ayakta durur ve onu kaldırarak yükselir.
  • Korku beyni felce uğratır. İlerleme cesaretten doğar. Korku inanır, cesaret şüphe eder. Korku yere düşer ve dua eder. Cesaret ayakta durur ve düşünür. Korku kaçar, cesaret ilerler. Korku barbarlıktır, cesaret uygarlık. Korku tanrılara, şeytanlara, ruhlara inanır. Korku dindir. Cesaret bilim.
  • Sekülerizmde gizem, maskaralık, rahipler, seremoniler, sahtelik, mucize ve cezalandırma yoktur. Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne kafa yorar, yarın için kaygılanır. Bütün dünyaya şunu söyler: Yiyebileceğinizi, içebileceğinizi ve giyinebileceğinizi unutmayın; zevk alabileceğinizi unutmayın; istemeyebileceğinizi unutmayın; verebileceğinizi ve asla ihtiyaç duymayabileceğinizi unutmayın.
  • Bu yüzyıl Darwin'in yüzyılı olarak anılacak. O, bu gezegene gelmiş en büyük insanlardan birisidir. Hayat olgusuna din öğretmenlerinden çok daha fazla açıklık getirdi. Evrim öğretisi, en uyumlu olanın hayatta kalma öğretisi, türlerin kökeni öğretisi düşünen bütün zihinlerden ortodoks Hristiyanlıktan kalan son artıkları da temizledi. Kutsal Kitap'ın, korkunun önderliğinde cahillikle yazılan bir kitap olduğunu belirtmekle kalmadı, bunu ispatladı da.
  • Tanrı'nın, erdemli insanları ödüllendireceğine ve günahkarları cezalandıracağına dair eski öğreti akıllardan yavaş yavaş siliniyor. Kötü insanlardan bazılarının, herkesin başarı dediği şeye sahip olduğunu biliyoruz. İyi insanlardan bazılarının da başarısızlık hasırında uzandığını görüyoruz. Hırsızların ziyafetlerde, dürüstlerin de aç olduğunu biliyoruz. Erdemlilerin genelde çaputlara sarılı olduğunu, oysa ahlaksızların her türlü rahatlığa sahip olduğunu biliyoruz.
  • Doğada ne ödül ne de ceza vardır, yalnızca sonuçlar. Evet, bir insan Tanrı'nın, köleliği desteklediğine; kadınları ve çocukları öldürmeleri için askerleri komuta ettiğine; çokeşliliğe inandığına; sırf onun takdirinde diye zulmettiğine; sonsuza kadar cezalandırdığına ve inançsızlardan nefret ettiğine gerçekten inanıyorsa, bunun benim algıma etkisi kötü olacak.
  • Çağlardan beri, bir tarafta aklın ve düşüncenin izinde birkaç cesur insan ve diğer tarafta cahil büyük bir dindar kitle arasında ölümcül bir çatışma devam ediyor. Bu, bilim ve imanın savaşı. Çok az insan mantığa, onura, adalete, özgürlüğe, bilinene ve bu dünyadaki mutluluğa; bir çoğu önyargıya, korkuya, mucizelere, köleliğe, bilinmeyene ve ölümden sonraki sefalete güvendi. Çok az kişi "Düşün", bir çok kişi "Diz çök ve iman et!" dedi. İlk şüphe ilerlemenin beşiği oldu, ve bu ilk şüpheden, insan ilerlemeye başladı.
  • Eğer kötülükler yok edilecekse, biz yok etmeliyiz. Eğer köleler serbest bırakılacaksa, biz serbest bırakmalıyız. Eğer yeni gerçekler keşfedilecekse, biz keşfetmeliyiz. Eğer elbisesizler giydirilecekse; açlar doyurulacaksa, adalet yerini bulacaksa; işçilik ödüllendirilecekse; batıl akıldan kovulacaksa; korunmasızlar korunacaksa ve sonunda doğruluk zafer kazanacaksa bunların hepsi insanların eseri olmalı. Geleceğin büyük zaferleri insanlık tarafından kazanılmalı ve sadece insanlık tarafından kazanılmalı.
  • Sonsuzluğun karşısında dağlar, bulutlar kadar geçicidir.

Kaynakça

düzenle
  • Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler, Sinan Canan, sayfa 91. Tuti Kitap, 2. Baskı, Mayıs 2015.