Romeo ve Juliet
William Shakespeare'ın trajedisi
Romeo ve Juliet (Romeo ile Juliet olarak da geçer.) İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur.
- Nasıl ayırdederim bir bakışta
Seveni sevmeyenden?
Külahından, tozlu çarıklarından,
Elindeki değnekten.
Öldü, güzel sultanım çoktan öldü.
Öldü, gömüldü bile.
Başında yemyeşil otlar büyüdü,
Taşı dikildi bile.
Ne olur dinleyin!
Ak kefenler giyindi kardan beyaz,
Sarıldı çiçeklere.
Arar arar sevdiğini bulamaz,
Ağlayanlar içinde. - Savaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye senin güzelliğinin ganimeti yüzünden; gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye, gönlüm ister gözüme pay vermemek yüzünden.
- Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenim başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim.
- Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir, el pençe divanım ben arzuna, buyruğuna; geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir, sen istemezsen eğer hizmetlerim boşuna.
- Şemsiyeyi açtım rüzgar çıktı .
Perde I
değiştir- Kızmak, yerinde duramamaktır; yiğitlik ise durup, dayanmaktır; demek ki sen, kızdın mı tüyeceksin.
- Gregory, sahne I (Sampson'a)
- Senin için değil senin yüzünden endişeliyim.
- Gregory, sahne I
- Ah, görünüşte öyle nazik olan aşk nasıl da zalim ve hoyrat oluyor denenince.
- Benvolio, sahne I
- İç çekişlerin buğusuyla yükselen bir dumandır sevgi. Duman dağılınca tutuşan bir ateş olur sevenlerin gözünde; keder indi mi bir kez, sevenlerin gözyaşıyla beslenen bir deniz oluverir. Başka nedir ki o? En akıllı bir cinnet, soluk kesen bir zehir, kurtarıcı bir tatlılık.
- Romeo, sahne I
- Ve iffetten bir zırh ile korunup silahlandığından, etkilenmiyor aşkın çocukça oklarından. Yılmıyor sevgi sözleriyle kuşatılmaktan, saldırgan gözlerin bakışlarından yok hiç çekinmesi, ermişleri baştan çıkaran bir kucak altına yumuyor gözlerini. Güzellikte zengin, ama yoksul da sayılır, çünkü bir kez öldü mü gidecek varı yoğu, güzelliğiyle birlikte.
- Romeo, sahne I
- Adam sen de, yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını. Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı. Başın döndü mü öbür yana döndür başını. Başkasının güçsüzlüğüyle iyileşir umutsuz keder. Gözlerine yeni bir zehir bul ki, yok etsin ötekinin zehrini.
- Benvolio, sahne II
- Düşümde görmediğim bir şereftir evlenmek.
- Juliet, sahne III
- Aşk narin bir şey mi ki? Öyle sert, öyle kaba, öyle hoyrat ki o; diken gibi de batar.
- Romeo, sahne IV
- Aşk sana hoyrat davranırsa, sen de hoyrat davran ona. Acıtırsa diken gibi, dikeninle sokup yeniver aşkı.
- Benvolio, sahne IV
- Siz bizim iyi niyetimize bakın sadece, çünkü erdemimiz bir kez zekamızdaysa beş kez niyetimizdedir.
- Mercutio, sahne IV
- Doğru, düşleri anlatıyorum, onlar tembel bir beynin çocuklarıdırlar. Ürünüdürler boş bir hayal gücünün; cevher bakımından hava kadar ince, yelden daha tutarsız. O yel ki, şimdi kuzeyin buz tutmuş bağrını sevip okşarken, az sonra kızıp uzaklaşır oradan. Yüzünü çiğlerin damladığı güneye çevirir.
- Mercutio, sahne IV
- Ah, parlak yanmayı öğretiyor meşalelere! Bir Habeşin kulağındaki mücevher gibi asılmış sanki gecenin yanağına. Öyle zengin bir güzellik ki, el sürmeye gelmez, öyle değerli ki fazla gelir yeryüzüne! Şu güzel, akranları arasında nasıl görünüyorsa, öyle görünür ak bir güvercin kargalar arasında. Dans bitince durduğu yeri gözleyeyim, eline değsin de kutsansın kaba elim. Gönlüm hiç sevdi mi şimdiye dek? İnkar edin gözlerim! Çünkü gerçek güzelliği görmedim bu geceye dek.
- Romeo, sahne V (Juliet'i gördüğü zaman)
Perde II
değiştir- Ah Romeo ! Neden Romeosun sen ? İnkar et babanı, adını yadsı. Eğer yapamazsan yemin et sevdiğine. Ben vazgeçeyim Capulett olmaktan.
- Juliet, sahne II
- Aceleyle koşan tökezler.[1]
- Laurence, sahne III
- Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri , öpüşürken yok olan ateşle barut gibi . . .
- Laurence, sahne VI
- Seveceksen ölçülü sev ki sevgin uzun sürsün; çok hızlı giden de çok yavaş giden gibi geç varır hedefe.
- Laurence, sahne VI
Perde III
değiştir- Talihin oyuncağı oldum.
- Romeo, sahne I
- Bir katile merhamet etmek doğurur başka katilleri.[1]
- Prens, sahne I
- Sevinçler üstü bir sevinç beklemeseydi şimdi beni, acı olurdu böyle çabucak bırakıp gitmek seni..
- Romeo, sahne III
- Ey Talih, herkes değişken olduğunu söyler.
- Juliet, sahne V
Perde V
değiştir- Ölüm yaklaşırken insanlar çoğu kez,
amma neşeli oluyorlar! Buna
ölümden önce çakan şimşek derlermiş.
Ama ben nasıl şimşek diyebilirim buna?
- Ah sevgilim! Karım benim!
Nefesinin balını emen ölüm
güzelliğine el sürememiş daha;
sen yenilmemişsingüzellik sancağı
daha kıpkızıl dudaklarında, yanaklarında;
solgun ölüm bayrağı çekilmemiş.
-Tybalt, yatıyor musun orada, kanlı kefeninde?
Gençliğini bölen bu ellerle
düşmanın gençliğini ikiye biçmekten başka
ne gibi bir iyilikte bulunabilirim sana?
Bağışla beni kuzenim!
Ah sevgili Juliet,
niçin böyle güzelsin hala? Yoksa inanayım mı
o el değmeyen ölümün sana gönül verdiğine,
seni, bu karanlıkta o iğrenç canavarın
sevgilisi olasın diye sakladığına?
Bundan korktuğum için yanında duracağım,
bu karanlık gecenin sarayından
ayrılmayacağım bir daha; burada, burada kalacağım
sana hizmetçilik eden böceklerle birlikte;
ah, burada sonsuzca dinleneceğim,
şu dünyanın yorduğu bedeni
kurtaracağım uğursuz yıldızların boyunduruğundan...- Romeo, sahne III
- Ey gözler, son kez bakın!
Ey kollar son kez kucaklayın!
Ve siz, ey dudaklar, nefes kapıları,
hakka uygun bir öpüşle mühürleyin
aç gözlü lümle yaptığım bu süresiz anlaşmayı!
Gel acı ilaç, gel ey tatsız kılavuz!
Ey umutsuz kaptan, deniz tutmuş şuyorguntekneyi
yalçın kayalara bindiriver artık!
Sevgilimin şerefine!
(içer)- Romeo, sahne III
- Ey doğru sözlü eczacı!
Gerçekten çabuk etkiliyor ilaçların.
İşte ölüyorum, bir öpücükle...
(Ölür)- Romeo, sahne III
Kaynakça
değiştirRomeo ve Juliet ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.