Celal Yalınız

Türk düşünür
(Sakallı Celal sayfasından yönlendirildi)
Celal Yalınız
Dosya:Celâl Yalınız.jpg
Doğum tarihi Mart 1886
Doğum yeri İstanbul
Ölüm tarihi 6 Haziran 1962
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Celal Yalınız,Türk filozof. Sakallı Celal olarak da tanınır.

Sözleri

değiştir
  • Ben kendimi arıyorum…  
  • Her istiridyeden inci çıkmaz.
  • Fener bekçisi olmak isterdim!..  
  • Bu memleket çok konuşmaktan battı.
  • Bahçıvan bir gül için bin dikene katlanır..
  • Parası biten, ceketimin cebinden alabilir.  
  • Kıran da olsa kırıl sen, fakat bükülme sakın !
  • Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir.
  • Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur.
  • Doğuya giden gemide batıya koşan tayfalarız.
  • Bir kızın tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir.
  • Doğada rahvan yürüyen at yoktur. Bütün atlar tırıs gider.
  • Tahtakurusuyla baş edemeyen millet cihan harbine girdi.  
  • Her konuyu iyi bildiğini sanan insan makbul insan değildir.  
  • İnsanoğlunda zeka, midyedeki inci gibidir. Hepsinde bulunmaz.
  • Aklın ve müspet bilİmin ispat etmediği safsatalara inanmıyoruz.
  • Bu memleketin aydınları, doğuya giden gemide batıya kosan tayfalardir.  
  • Vaktinde, hatta yerinde doğmamış insanların sonu maalesef böyle oluyor.  
  • Küçük kuşlar heykellerin üstüne sıçarlar ama heykel onlara bir şey yapamaz!..
  • İşaretparmağını kafasına dokundurarak “Aradıklarınız bunun içinde!..” demiş…
  • Çocuklara askıdaki ceketini göstererek “Parası biten cebimden alabilir!.. dermiş.
  • Tabancamı Cumhuriyet düşmanlarına karşı kullanacağım. Bunlar ‘polis’ de olabilir!
  • Kader’ demeye dilim varmıyor… O zaman deme! Zaten, ‘kader’ diye bir şey yoktur.  
  • Bizde aydın yetişmiyor, diyorlar. Yetişene ne yaptık ki, yetişeceğe hayrımız dokunsun.
  • Bu düzensiz toplumda mert insanın, iyi insanın, aydın insanın manevra alanı çok dardır.
  • Bizim memlekette işçinin aydınına, okumuşuna kimse tahammül edemez, işçiler bile!..
  • Ben hangi yolu seçeyim? Hangi mesleğe geçeyim? Dişçi, ateşçi, memur… Bir sakallı bilmeceyim!
  • Sen ilkbaharsın, ben ise sonbahar. Bunların ikisi de bahardır ama bir araya gelmezler, gelemezler !..
  • Hiç bir yoğurtçunun yoğurt olduğu görülmediği gibi, hiç bir Türkçünün de Türk olduğu görülmemiştir.
  • Hiçbir kadını kendi yaşadığı ortama çekip mutsuz etmeye hakkı olmadığını” düşündüğü için bekâr kaldım.
  • Yalnız, demokratikleşmenin Türk toplumu içinde ‘yozlaşmaya’ yol açabilir. Çok dikkatli davranılması gerekir.  
  • Bunların hepsi bilirsin ki rolden ibarettir. İşte bizim cumhuriyetimiz de ‘Yaşasın cumhuriyet’ rolünden ibarettir.  
  • Evinde yapılan arama esnasında polis duvarda duran Karl Marx portresini sorunca “Rahmetli babam” diye cevaplamıştır.
  • Tanzimat ilan ettik, olmadı. Meşrutiyet ilan ettik, olmadı. Cumhuriyet ilan ettik, olmadı. Yahu, biraz da ciddiyet ilan etsek!
  • Türkiye Doğu’ya yol alan bir büyük gemi. Bu geminin içinde Batı’ya koşanlar var.” Ve biz de bunu “Batılılaşmak” sayıyoruz…
  • Elli yaşındaki biri iki defa yirmi beş yaş hayatını mı yaşamıştır sanıyorsunuz? İnsan hayatı dilimlere bölünmez bir bütündür.
  • İstanbul sokaklarında kolu bacağı acayip bir şekilde çarpılmış dilencilere rastlıyordum. Doğa, böylesine ucubeler yaratmaz.  
  • Nice köpekler selâmet sahiline yüzerken lüzumlu talim ve terbiyeyi almayan bir insan olarak ben dalgalarda boğuluyorum…
  • Eğer sizin aklınız matematiğe eriyorsa artık coğrafyadan iyi sonuç almanız beklenemez. Çünkü aklınızı hep matematiğe yorarsınız…
  • Türkiye’de ‘aydın’ geçinenler ‘Doğu’ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde ‘Batı’ yönünde koşturarak ‘Batılılaştıklarını’ sanırlar!  
  • Benim gibi adam dolandırılır mı?’ diyecek değilim” der. “Ben bu parayı, kenefte işimi görürken kubur deliğinden içeri düşürdüm ve unuttum!..
  • Türkiye’de on kişinin tabanca taşıma hakkı varsa biri de benim! Cumhuriyet’e karşı görevimi yapmak için tabanca taşıma ruhsatımı istiyorum!..  
  • Memlekete hizmet etmek istiyorsan, bunu, kimseye duyurmadan, belli etmeden yapacaksın. Aksi halde, ne yapar eder engellemeye çalışırlar.  
  • Büyük adam, kendisine sunulmuş olan çeşitli bilim dallarından birine kendini kaptıran ve böyle yaptığı için de diğer bilim dallarını ihmal ederek seçtiği dalda ilerleyen adamdır!
  • Büyük adam, kendisine sunulmuş olan çeşitli bilim dallarından birine kendini kaptıran ve böyle yaptığı için de diğer bilim dallarını ihmal ederek seçtiği dalda ilerleyen adamdır!  
  • “Ben doğal bir insanım” İhtirasım yok. Paraya önem vermem. Mevkileri takmam. Bunun için sizlerin katlandığınız nice maskaralıklardan uzağım. Sizin burjuva kalıplarınıza metelik vermem. Hepinize de içimden kıs kıs gülerim.
  • Çünkü bizler, tıpkı demokrasi gibi, sosyal adalet gibi komünizmi de komünisti de bir türlü bilemiyor, anlayamıyor, öğrenemiyoruz. Bundan dolayı “komünist” lafını bir meyhane küfrüne, “komünizm"i de çocuk masallarının umacısına benzettik…
  • Bir kere hayatta hiçbir göreve zirveden başlanmaz! Basamaklar, hak edildikçe ağır ve emin adımlarla çıkılır. Hemen zirveye oturanlar veya oturtulanlar basamakları tanımadıkları için kolayca aşağı yuvarlanır ama emin adımlarla hedefe ulaşanlar yerlerinden edilemezler kolay kolay.
  • Cennet, cehennem hikayeleriyle yıkanmış beyin doğru düşünme yetisini kaybeder. Boş inançlara saplanıp kalır, gerçeklere ulaşamaz. Bir kez sakatlandıktan sonra beynimizi sağlığına kavuşturmak çok zordur. Ancak, çok okumakla, kültürümüzü genişletmek ve derinleştirmekle belki sağlanabilir.  
  • Yozlaşmış toplumlarda yaşamak durumunda olmak öyle bir şeydir ki, insan kazara bir çukurun içine düşse ve -tesadüf bu ya - düştüğü yer bir lağım çukuru olsa ama nasılsa üstüne bir damla bile pislik sıçratmadan bir kenarda durmayı başarıp imdat istese ve birileri gelip onu oradan kurtarsa gene de kolay kolay atamaz üstüne sinen pis kokuyu ! ..[1]

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Celal Yalınız ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.


Alıntılar

değiştir

Kaynakça

değiştir