Nicolas Chamfort
Fransız yazar
(Sebastian Chamfort sayfasından yönlendirildi)
Nicolas Chamfort | |
---|---|
Fransız yazar | |
Doğum tarihi | 1741 |
Doğum yeri | Clermont, Clermont-Ferrand |
Ölüm tarihi | 13 Nisan 1794 |
Ölüm yeri | Paris |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Sebastien-Roch Nicolas Chamfort (6 Nisan, 1741, Clermont-Ferrand, Auvergne France - 13 Nisan, 1794, Paris), hiciv ve aforizmalarıyla tanınan Fransız yazar.
Sözleri
değiştir- Umut bizi sürekli kandıran bir şarlatandır.
- Hepimiz deli doğarız. Bazılarımız öyle kalır.
- Hak edilmeyen itibar, değersiz bir ilgi sağlar.
- En boş geçen günler kişinin gülmediği günlerdir.
- Değer verilen duyguların aslında bir değeri yoktur.
- İnsan kendinden daha mutlu birini görmekten hoşlanmaz.
- Kadın, gölgeniz gibidir; kovalarsanız kaçar, kaçarsanız kovalar.
- Çünkü halk takdir etmediği başarılardan ötesiyle ilgilenmiyor.
- İşkence beden için neyse, tereddüt ve kaygı da zihin için odur.
- "İnsan" diyordu biri "aptal bir hayvandır, kendimden biliyorum.
- Bir zalimin tembelliği ve bir aptalın sessizliğidir, arzu ettiğim şey.
- Tutkular insanı 'yaşatır', akıllılık ise sadece onun varlığını 'sürdürür'.
- Moda, fakirin hünerinin zenginin gösteriş merakına koyduğu vergidir.
- Talihin bana gelmesi için, karakterimin şartlarını yerine getirmesi lazım.
- Sevilmek isteyen insan sayısı, sevmek isteyen insan sayısından fazladır.
- Kaybedilmiş günlerin en kötüsü, bir defacık olsun, gülmeden geçilenidir.
- Mutluluk kolay değil: İçimizde bulmak çok zor, başka yerde bulmaksa imkânsız.
- Doğa bana 'fakir olma' demedi, 'zengin ol' da demedi; Ama 'özgür ol' diye yalvarıyor.
- Ayrılık o kadar olağan bir durumdur ki, birçok evde, her gece karı koca arasında yatar.
- Kişi bir kadını sevmekle onu anlamak arasında bir tercih yapmalı, ikisinin ortası yoktur.
- Vermek, almaktan daha kalıcı bir zevktir; çünkü veren kişi verdiğini daha uzun süre hatırlar.
- Aşk sonu her zaman iflasla biten fırtınalı bir alışveriştir; onurunu yitiren de iflas eden kişidir.
- Krallar ve papazlar intihar öğretisini yasaklayarak köleliğimizin sürmesini sağlamak istemişler.
- Dünyada üç çeşit arkadaşınız olur: sizi sevenler, sizinle ilgilenmeyenler ve sizden nefret edenler.
- Çok fikre sahip olmakla akıllı insan olunmaz; tıpkı çok askeri var diye iyi bir komutan olunmadığı gibi.
- Sevilmek her şey değildir, değerimizin bilinmesi gerekir ki bunu da ancak bize benzeyen biri yapabilir.
- Kalbimin ya paramparça kırılmak ya da taş gibi katılaşmak zorunda kaldığı bu dünyayı terk ediyorum.
- Yaşamak on altı saatlik acımızı uykuyla yatıştırdığımız bir hastalıktır. Uyku geçici bir çaredir. Ölüm ilaçtır.
- Hiçbir insan tek başına bir topluluk kadar rezil olamaz. Hiçbir topluluk da yoktur ki, halk kadar rezil olsun.
- Hayatın çekilmez olmaması için iki şeye alışmak gerekiyor: zamanın açtığı yaralara ve insanların açtığı yaralara!
- Evlilik ve bekarlık konusunda söylenmiş en akılcı söz şudur: "Hangisini seçersen seç, sonunda pişman olursun."
- Düşünce her derdin devası ve ilacıdır. Bazen size kötülüğü dokunsa da, bunun ilacını da yine ondan isteyin, verecektir.
- Doğanın kötülüklerini tanımayı öğrendikçe ölümü, toplumun kötülüklerini tanımayı öğrendikçe de yaşamı hafife alırız.
- Tutkuların en büyük kötülüğü, neden oldukları şeylerde değil; fakat insanlara yaptırdığı ve onları alçalttığı rezilliklerdedir.
- Toplum iki büyük sınıftan oluşmuştur: İştahlarından daha fazla yiyeceği olanlar ve yiyeceklerinden daha fazla iştahı olanlar.
- Toplum dediğimiz dünya, dernekler, salonlar, araç gereçler ve dekorlarla iyi kötü ayakta kalabilen berbat bir oyun, yararsız bir operadır.
- Hayır demesini bilmeyen herkes köledir. Özgürlüğünü ve kişiliğini korumanın yalnızca iki yolu vardır: Hayır demeyi ve yalnız yaşamayı bilmek.
- Niye evlenecekmişim ki? Evlenirsem başıma gelecek en iyi şey boynuzlanmamaktır ki evlenmezsem bunu çok daha emin yollardan elde edebilirim.
- Makbule geçmeyen her iyilik tiksindiricidir. İyilik ya kutsal bir emanet ya da bir ölü kemiğidir. Ya kutsal bir yere konmalı ya da ayaklar altında ezilmelidir.
- İnzivaya aşırı derecede meraklı olduğu için eleştirilen bir filozof, şöyle der: "Toplumda her şey beni aşağıya çekiyor, yalnızlıkta her şey beni yukarılara çıkarıyor.
- Şarlatan olmaktan kaçınmak isterseniz, sahnelerden uzak durmanız gerekir; zira bir kere sahneye çıktınız mı, şarlatan olmaya mecbur kalırsınız, yoksa izleyiciler sizi taşa tutar.
- Yalnızken toplum içinde olduğumuzdan daha mutluyuz. Bunun nedeni yalnızken olup bitenleri düşünmemiz, toplum içinde ise insanları düşünmeye mecbur olmamız değil mi?
- Topluma birkaç günlüğüne teslim olan onurlu bir insanın hissedeceği duy gu acı ve hüzündür. Bunun sağlayacağı tek fayda, kendi köşesine çekilip yalnız kalmayı sevdirmesi olacaktır.
- Aşk bir acı kaynağı, aşksız cinsel haz birkaç dakikalık bir zevk; evlilik hepsinden beter; baba olmanın gururu bir sürü musibeti beraberinde getiriyor, bir evi yo netmek hancılık gibi bir şey.
- Yalnız yaşamak, bir an için dikkatleri üzerimize çekmenin karşılığı hemen ardından ayaklar altına alınmak olan bu sefil çarpışmada hiç yara almamak, bir hiç olmak, varoluşu olmamak demektir. Zavallı insanlık!
- Toplumun ve insanların bütün kusurlarının hakkını mizah yoluyla vermek lazım. Mizah sayesinde kendimizi tehlikeve atmaktan kurtuluruz. Mizah sayesinde şimşekleri üstümüze çekmeden herkesin ağzının payını veririz.
- İnsanlarla oturup kalkmak binlerce sakıncayı da beraberinde getiriyor: hepsini gördüm, tekrar tekrar gördüm ve karar verdim. Toplum bana kendi içime yaptığım yolculuğa benzer hiçbir şey vermedi, kendimde de daha iyisini bulmadım.
- Toplumda önemli bir konuma sahip olan biri, daha büyük ve daha süslü bir hapishanededir. Küçük bir mevkii olan zindandadır. Hiçbir mevkii olmayan insan, geçimini rahat sağlıyorsa ya da en azından kimseye ihtiyaç duymuyorsa, özgür olan tek insandır.
- Aşk hakkında her şey doğru, her şey yanlıştır. Hakkında söylenecek hiçbir şeyin saçma olmadığı tek şey aşktır.
- (Farklı bir çeviri) Aşkta her şey gerçek ve her şey yalandır. Hakkında saçmalık kabul etmeyen yalnız aşktır.[1]
- Yalnız yaşayan bir adamın toplumdan nefret ettiği söylenir çoğu kez. Oysa haydutların gezdiği bir ormanda yürümeyi sevmeyen bir adamın yürümekten hiç mi hiç hoşlanmadığını söylemek gibi bir şeydir bu.[2]
- Yalnız ve yalnız bize ahlaklı ve erdemli bir yaklaşım sergileyen, sağduyuyla ve akıl gücüyle hareket etmesini bilen insanları göreceğimize; gelenek göreneklerin etkisinde kalmayan, toplumun sahte nezaketinin gerektirdiği törenleri ve saçmalıkları es geçebilen insanlarla görüşeceğimize karar verdiğimizde; yani bir kez bu kararı verdiğimizde (zaten bu kararı vermezsek eğer, yaşamımızı salaklık, zayıflık ve kötü niyetle geçirmek zorunda kalırız), hemen hemen tamamını yalnız geçireceğimiz bir yaşamla baş başa kalırız."[3]
Kaynakça
değiştir- ↑ Mavi Nota dergisi, sayı 6, Haziran 1993, sayfa: 4
- ↑ Alain de Botton, Statü Endişesi, Sel Yayıncılık, s. 145
- ↑ Alain de Botton, Statü Endişesi, Sel Yayıncılık, s. 144-145