Siyam Balığı
Siyam Balığı (Rumble Fish) 1983 tarihli Francis Ford Coppola filmi. Güçlü liderlere hayranlık duyan genç erkekleri konu alan film, Coppola tarafından Susan Eloise Hinton isimli Amerikan yazarın romanından sinemaya uyarlanan 4 filmden biridir.
- Zaman o kadar tuhaftır ki; gençken, çocukken hiçbir önemi yoktur, sonra gün gelir kaç yazınız kaldığını sayarsınız geçmek bilmezken yine o zaman... 35 lanet yazım kaldı... Ne garip değil mi?
- Yani, annen... Deli değil. Abin de değil, çoğu öyle sansa bile. O sadece başka bir alemde. O, yanlış bir zamanda yanlış yakada doğdu. O istediği her şeyi yapma kabiliyetine sahip, fakat yapacak bir şey bulamıyor. Gerçekten "hiçbir şey" demek istedim.
- Kaliforniya çok güzel, eroin kullanan vahşi bir kız gibi, bir uçurtma gibi, gökyüzünde uçuyor ve herşeye hakim olduğunu düşünüyor. Ona iğne vurulma yerlerini bile göstersen, öleceğini düşünmüyor.
Diyaloglar
değiştir- Steve: Neden birisi bir tüfek alıp beynini dağıtmadı, anlamıyorum.
- Motosikletli adam: En ilkel toplumlarda bile delilere doğal bir saygı vardır.
- Baba: Bazen biri diğer insanlardan farklı bir bakış açısıyla ortaya çıkar. Bu onu deli yapmaz. Demek istediğim... daha derin bir algıyla... bu, bu seni deli yapmaz.
- Rusty James: Normal konuşamaz mısın?
- Baba: Fakat bazen de... seni delirtebilir, bu derin algı.
- Rusty James: Keşke daha normal konuşsan, çünkü saçmaladıklarının yarısını anlamıyorum. Anlıyor musun?
- Baba: Hayır, annen... annen deli değildi. Aynı şekilde, genel kanının aksine, abin de deli değil. O sadece yanlış bir rolde. Yanlış bir zamanda, nehrin yanlış tarafında doğdu... İstediği her şeyi yapabilir, fakat yapacak bir şey bulamıyor. Yani hiçbir şey.
- Benny: Zaman eğlenceli ve tuhaf bir şeydir. Küçükken vaktin vardır, hatta vaktinden başka hiçbir şeyin yoktur. Birkaç yıl orada, birkaç yıl burada. Sorun değil. Yaşlandıkça dersin ki "Aman Allah'ım ne kadar vaktim kaldı? 35 yazım kalmış." Düşün bunu. 35 yaz...
- Memur Patterson: Birdenbire hayvan dükkanına bu ilgi nereden geldi?
- Mr. Dobson: Yarım saattir burada takılıyorlar.
- Motosikletli adam: Balığa bir bak.
- Memur Patterson: Sen delisin. Sen gerçekten delisin. En başından beri biliyordum.
- Motosikletli adam: (Balığı göstererek) Fakat buraya ait değiller. Eğer nehirde olsalardı kavga edeceklerini sanmıyorum. Yaşayacak yerleri olsaydı.
- Memur Patterson: Birinin seni sokaklardan alması gerek.
- Motosikletli adam: Birisinin balıkları nehre bırakması gerek. Mahallemizden nefret ediyorum. Hiç renk yok.
- Rusty James: Renkleri göremiyorsun değil mi? Ayrıca sağırsın. Her şey sana nasıl gözüküyor?
- Motosikletli adam: Sesi kısılmış siyah-beyez televizyon gibi.
- Rusty James: (savaşan Siyam balıklarını göstererek) Dostum renkleri gerçekten güzel!
- Motosikletli adam: Renkler?
- Rusty James: Renkleri etkileyici.
- Motosikletli adam: Uh-huh. Renkleri görememek beni üzüyor.
- Rusty James: Senin hiçbir şey için üzüldüğünü düşünmemiştim.
- Motosikletli adam: Kalifornia güzel, vahşi... vahşi ve güzel eroinman bir kız gibi. Uçurtma gibi uçmuş, kendini dünyanın tepesinde sanıyor, fakat işaretleri göstersen bile öldüğünün farkında değil.
Siyam Balığı ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.