Morrissey

(Steven Patrick Morrissey sayfasından yönlendirildi)
Morrissey
İngiliz şarkıcı ve müzisyen.
Doğum tarihi 22 Mayıs 1959
Doğum yeri Davyhulme
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Morrissey (tam adı Steven Patrick Morrissey, d. 22 Mayıs 1959) İngiliz şarkıcı ve müzisyen. The Smiths grubu ve solo çalışmaları ile tanınır.

Sözleri

değiştir
 
Morrissey (2011)
  • Neden bir zombi, yaşayan ölü olayım ki?   
  • İnsanlar sadece yapabilecekleri için müzik yapıyor gibiler.    
  • Şövalyelik nişanını reddettiği için David Bowie ile gurur duyuyorum.      
  • Et endüstrisinde çalışanların şu an, Yahudi öldüren Nazilerden farkı yok.
  • Et endüstrisi dünyanın en kötü kalpli, zarar verici sektörlerin başında geliyor.
  • Avcı denilen kişi hayvana yakın mesafede bile durmuyor, her şey güvenli bir uzaklıktan yapılıyor.    
  • Eğer mezbahaların gerekliliğine inanıyorsanız, o halde Auschwitz’i de desteklemelisiniz. Arada bir fark yok.   
  • Ben sürekli seyahat ediyorum ve samimiyetle söyleyebilirim ki, İngiliz kraliyet ailesine karşı küresel ilgi sıfırın altında.  
  • Aslında gerçekte boğa güreşi diye bir şey yoktur,  çünkü kimse boğa ile güreşmiyor. Boğa katilleri var, boğa güreşçileri yok.  
  • Hayvan yiyen kimseyi tanımıyorum ama hayvanlardan nefret eden baskın kişiler daima duyulup görüldüklerinden emin olmak istiyor.
  • Kendisine avcı diyenler için de benzer bir durum söz konusu; tepeden tırnağa silahlanıp hayvana karşı kendilerine çocukça bir üstünlük sağlıyorlar.
  • İngiltere’de silah taşıma konusunda sıkı önlemler var. Fakat silahla görebildiğimiz tek insanlar aptal Kraliyet ailesi. Yine de kimse hiçbir şey demiyor!  
  • 20. yüzyılda sigara içmek neyse, hayvan yemenin de 21. yüzyıl için öyle olacağını düşünüyorum. Bu açık hale geldikçe, çiftçiler daha sert karşılık veriyor.  
  • Bir insanı cinsiyetiyle açıklamak, çoğu zaman bize o insan hakkında hiçbir şey söylemez. İnsan ırkı, genel olarak inanmamız beklenenden çok daha çeşitli.    
  • Benim görüşlerim çoğunlukla insanlara sert geliyor: çünkü çoğu popüler sanatçı toplumda bir hiç. Belli bir bakış açıları yok; düşünceleri yüzeysel bile değil.  
  • Bir gece kulübünde birisi gelip size ‘Merhaba. Ben kan akıtmayı, gırtlak kesmeyi ve öldürmeyi seviyorum’ dese herhalde o insana telefonunuzu vermezdiniz.    
  • Hayvan eti yemekle pedofili arasında bir fark göremiyorum. İkisinde de tecavüz, şiddet ve cinayet var. Canlıları yiyen biriyle tanıştığım zaman, ondan uzaklaşıyorum.    
  • YouTube’a erişimin varsa, et endüstrisinin sizin görmenizi istemediği görüntüleri izleyebilirsiniz. Bu görüntüler sizi etkilemezse muhtemelen taştan bir insansınızdır.    
  • Şiddet, mezbahalar ya da kesimhaneler yüzünden yaşadığımız toplumlarda kökleşmiş durumda ve genellikle görüyoruz ki, bir insan hayvanlara nasıl davranıyorsa insanlara da öyle davranıyor.
  • Oysa çoğumuz hâlâ acı verici bir şekilde sınırlı cinsiyet rolleri konusunda ısrar eden toplumlarda yaşıyoruz ve heteroseksüel erkek doğruluğuna dair varsayım,  hala küresel politikanın değişmeyen yüzü.     
  • Et endüstrisinde çalışanların şu an, Yahudi öldüren Nazilerden farkı yok.[1]
  • Benim görüşlerim çoğunlukla insanlara sert geliyor: çünkü çoğu popüler sanatçı toplumda bir hiç. Belli bir bakış açıları yok; düşünceleri yüzeysel bile değil. Ne zaman benimle röportaj yapılsa, çok yumuşak ve sakin konuşsam da, başlık genellikle “BIGMOUTH STRIKES AGAIN” oluyor. Sanki görüşlerini dile getiren bir insanla dünya baş edemiyormuş gibi bir durum var. Neden bir zombi, yaşayan ölü olayım ki?
  • İngiliz gazeteleri bize her gün William ve Kate’in dünya çapında nasıl sevildiğini anlatıyor. Ben sürekli seyahat ediyorum ve samimiyetle söyleyebilirim ki, İngiliz kraliyet ailesine karşı küresel ilgi sıfırın altında.
  • İnsanlar sadece yapabilecekleri için müzik yapıyor gibiler. Bütün teknocu ve hip-hopçı çocuklar, hiçbir farklılık olmadan tamamen aynı şeyi yapıyor ve bunun harika olduğunu sanıyor. Hip-hop’ta gizem ve merak hiç yok. O tür bir soundu üretenler genellikle konuşamıyor bile; know what ah mean, know what ah mean, know what ah mean? Do They know what they mean?! (Ne dediklerini biliyorlar mı?!)
  • Şövalyelik nişanını reddettiği için David Bowie ile gurur duyuyorum.[2]
  • YouTube’a erişimin varsa, et endüstrisinin sizin görmenizi istemediği görüntüleri izleyebilirsiniz. Bu görüntüler sizi etkilemezse muhtemelen taştan bir insansınızdır. Hayvan eti yemekle pedofili arasında bir fark göremiyorum. İkisinde de tecavüz, şiddet ve cinayet var. Canlıları yiyen biriyle tanıştığım zaman , ondan uzaklaşıyorum. Bir gece kulübünde birisi gelip size ‘Merhaba. Ben kan akıtmayı, gırtlak kesmeyi ve öldürmeyi seviyorum’ dese herhalde o insana telefonunuzu vermezdiniz. (...) Eğer mezbahaların gerekliliğine inanıyorsanız, o halde Auschwitz’i de desteklemelisiniz. Arada bir fark yok.[3]
  • Prenses Anne Jamie Oliver'ı gazlasa harika olurdu. O McDonalds'dan daha fazla hayvan öldürdü.[4]
  • 20. yüzyılda sigara içmek neyse, hayvan yemenin de 21. yüzyıl için öyle olacağını düşünüyorum. Bu açık hale geldikçe, çiftçiler daha sert karşılık veriyor. Hayvan yiyen kimseyi tanımıyorum ama hayvanlardan nefret eden baskın kişiler daima duyulup görüldüklerinden emin olmak istiyor. Onların sahip olduğu görüşten finansal olarak kazanç elde etmeyen benim gibi insanların sürekli bu konuyu deşelemek zorunda olmasının nedeni bu. Aslında gerçekte boğa güreşi diye bir şey yoktur, çünkü kimse boğa ile güreşmiyor. Boğa katilleri var, boğa güreşçileri yok. Kendisine avcı diyenler için de benzer bir durum söz konusu; tepeden tırnağa silahlanıp hayvana karşı kendilerine çocukça bir üstünlük sağlıyorlar. Avcı denilen kişi hayvana yakın mesafede bile durmuyor, her şey güvenli bir uzaklıktan yapılıyor. Hayvanları öldürmeye karşı paranoid bir tutku besleyen Prens William ve Prens Harry gibi insanlardan nefret etmemin nedeni bu. Ellerini asla kirletmeyecek, öyle tipik ve aptal gaddar katiller ki... İkisi de tartışmasız başbelası.[5]
  • İngiltere’de silah taşıma konusunda sıkı önlemler var. Fakat silahla görebildiğimiz tek insanlar aptal Kraliyet ailesi. Yine de kimse hiçbir şey demiyor! Şiddet, mezbahalar ya da kesimhaneler yüzünden yaşadığımız toplumlarda kökleşmiş durumda ve genellikle görüyoruz ki, bir insan hayvanlara nasıl davranıyorsa insanlara da öyle davranıyor. Cinsiyet konusunda, sanırım Amerikalı yazar Gertrude Stein, geride kalanları takip etmeye hazır olmayan bir insana dair gördüğüm ilk imajdı. Fakat bu her zaman sadece bir heteroseksüellik ya da eşcinsellik konusu değildir. Bir insanı cinsiyetiyle açıklamak, çoğu zaman bize o insan hakkında hiçbir şey söylemez. İnsan ırkı, genel olarak inanmamız beklenenden çok daha çeşitli. Gertrude Stein gibi olanları ilginç buldum; çünkü androjenlikleri erkek ile kadını bir araya getiriyordu, yeni ve farklı deneyimlere kapıyı kapatmış değildi, ki bu bana çok sağlıklı geliyor. Bu nedenle ilk dönemlerinde David Bowie ve Patti Smith bir elçi gibi görünüyordu. Oysa çoğumuz hâlâ acı verici bir şekilde sınırlı cinsiyet rolleri konusunda ısrar eden toplumlarda yaşıyoruz ve heteroseksüel erkek doğruluğuna dair varsayım, hala küresel politikanın değişmeyen yüzü.[5]
  • McDonald’s logosundaki büyük, sarı M harfinin gamalı haçtan farkı yok. (...) Et endüstrisi dünyanın en kötü kalpli, zarar verici sektörlerin başında geliyor.[1]
Morrissey ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.

Kaynakça

değiştir