Talat Paşa

214. Osmanlı sadrazamı (Ali Saî)

Talat Paşa (1874-1921) Osmanlı devlet ve siyaset adamı. 1874 yılında doğdu. İttihat ve Terakki Fırkası önderlerindendi. 1917-18 arasında sadrazamlık yaptı.

Mehmet Talat Paşa

Sözleri

değiştir
  • Beni bir gün sokakta vuracaklar. Alnımdan kan akarak yere serileceğim, Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir!

(Hüseyin Cahit Yalçın - Talat Paşa)

  • Millî mücadele muvaffak olacaktır, çünkü millî sınırlar dışında, Türk milletinin hakikaten sahip olduğu topraklar dışında emel beslemiyor. Bu toprağın sınırları millî misakla çizilmiştir.

(Hüseyin Cahit Yalçın - Talat Paşa)

  • Bu harbin bize telkin ettiği en büyük ders asri bir milletin bilhassa ilim ve ahlakla yükselebileceği kanaatidir. Milletlerin tecrübeleri açık bir suretle gösteriyor ki, bir memlekette kanunun hakimiyetinin temin edilebilmesi için, evvelemirde ilmin ve ahlakın hakimiyetinin temin edilmesi gerekir. Gerçi bir devletin esas vazifesi kanuni bir adalet ve hürriyet vücuda getirmektir.

(Talat Paşa - Hatıralarım ve Müdafaam)

  • Vatanın bütün çıkarlarından istifade eden bu halk onun (Türklerin) kaderlerine ve yüklerine asla katılmıyordu. Memleketin gerek saadetinden ve gerekli ızdıraplarından daima menfaatlar temin ediyorlardı. Vatan için hiçbir harbe iştirak etmediler ve bu uğurda bir damla kan bile dökmediler. Bilakis harp zamanlarında ticaretlerini devam ettiriyor ve taahhüt işlerine girişiyorlar, çok para kazanıyor ve iyi ve kötü günlerde rahat ve huzur içinde yaşıyorlardı. Bu lütuflara teşekkür olarak şimdi çoğunluğu teşkil eden (Türk) nüfusu kovmak ve istiklallerini temin üzere Osmanlı vatanının bir parçasını koparmak istiyorlar.

(Kitabında Osmanlı Ermenileri hakkındaki görüşü, "Talât Paşa'nın anıları")

Talat Paşa ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.


Hakkında söylenenler

değiştir
  • Alnındaki ter, bir vatanın döktüğü terken,
    Nabzındaki kan belki de bir nesle yeterken,

En sonra, şu torba kemik sen misin? anlat!
Biz dipdiri verdik seni bir devlete tal'at!

Takriben adamlık sana yetmezdi, tamamdın,
Sen kitle adam, millet adam, bayrak adamdın.

En sevdiğin insan senin, çıplak olandı;
Şanlar, senin ölçünle palavraydı, yalandı.

  • İnsanların insanlara verdikleri şanlar,
    Göğsünde kalır, kalbine girmezdi nişanlar.

Asla derileşmezdi vezir esvabı sende,
Sen zorla büyüktün, ne kadar istemesen de...

En sonra eğildinse de kurşunla eğildin,
Altınlar akarken de züğürt ölmeyi bildin.

Neymiş sana heykel? ne demekmiş sana türbe?
Arkanda kalan tertemiz ismin yetişir be!

(Mithat Cemal Kuntay'ın "Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi" kitabında Talat Taşa için yazdığı bir şiiri)

  • Mümkün olsa şu iki kişi aleyhinde konuşanların dillerini kestirirdim: Biri Talat Paşa, diğeri de Mustafa Kemal Paşa!

(Mahmut Esat Bozkurt'un, Hüseyin Cahit Yalçın'ın kitabı olan "Talat Paşa" kitabında verilen sözü.)

  • Talât yeis ve ümitsizlik içinde bıraktığı vatanını şimdi dirilmiș, kuvvetlenmiș, şeref ve itibarını tekrar kazanmış bir halde buluyor. Sağlığında o bu ideal uğrunda didinmiș, mücadelelere atılmıştı. Gayeyi elde eden Cumhuriyet Türkiyesi Talât'ı lâyık olduğu hürmet ve muhabbetle kucağına alarak göğsüne basıyor ve hayatında tadamadığı zevki ve saadeti ona mematında temin ediyor.

(Hüseyin Cahit Yalçın - Talat Paşa)