Tartışma:Said Nursî/Kainat
Cümlelerde geçen bazı eski kelimelerin anlamları
değiştir- alem-i şehadet : Şehâdet âlemi,gözle görülen âlem,dünya,kâinât
- avalim : Âlemler
- guyub : Gizli olan,görünmeyen
- kitab-ı kebir-i kâinat : Büyük bir kitap gibi mânâlar ve hikmetler ifâde eden kâinât
- bahusus : Özellikle
- müteveccih : Yönelmiş,dönmüş,bir yere doğru yola çıkan
- nâzır : Nazar eden, bakan, idâre eden
Cümlelerde geçen bazı eski kelimelerin anlamları :
- tâbi': Kitap basan
- nakkaş : Nakış yapan, süsleyen
- mistar,masdar : Bir çeşmenin suyunun bulunduğu yer masdar, musluğu ise mistardır
- şeriat-ı iradiye : Cenâb-ı Hakk`ın irâdesiyle oluşan şeriat,kanunlar
- meyelan: Yönelme,meyil
- meyelan-ı nümuv : Yenileme, yeşillenme, gelişme meyli
- incimad : Donma, buzlanma, katılaşmak
- evamir-i tekviniye : Allah`ın tabiatta geçerli olan emir ve kanunları
- ya'sub : Emir,bey,reis
- beşer : İnsanlık
- inşikak : Parçalanma,kırılma
- âlem-i melekût : Varlıkların Cenab-ı Hakkın isimlerine bakan hakiki,şeffaf yüzleri
- şu'le-feşan : Işık saçan,parlatan
- kesret : Çokluk,sıklık,çeşitlilik
- ittihad : Birleşmek,birlik,aynı fikirde olmak
- mâlik : Sahip olan,mülk sahibi