Teslime Nesrin
Teslime Nesrin | |
---|---|
Bangladeşli yazar ve eski doktor. | |
Doğum tarihi | 25 Ağustos 1962 |
Doğum yeri | Mymensingh, Bangladeş |
Vikipedi maddesi |
Teslime Nesrin ( 25 Ağustos 1962, Mymensingh), 1994 yılından beri sürgünde yaşayan Bangladeşli yazar ve eski doktor.
Sözleri
değiştir- Tüm dinler kadınlara düşman.
- Din şu an kadınların ilerlemesi önündeki ilk engel.
- Din insanları doğa üstü güçlerin korkusuyla yutuyor.
- Din insanları geriye götürüyor, bilime ve gelişmeye karşı çıkıyor.
- Din insanların mutluluğuna engel oluyor ve tercihlerini yaşamalarına asla izin vermiyor.
- Kadınlar türban taşımayı reddetmeli. Eğer bir biçimde takmak istiyorlarsa o zaman, bu onların özel hayatı olmalı.
- Doktrinlerle çocukların beyinlerini yıkayan radikal imamların görevli olduğu eğitim yapılarına derhal son verilmeli.
- Köktendinciler ABD’yi İslamın düşmanı ilan ettiler. Hedefleri ne olursa olsun köktendinciler hiçbir biçimde sempatimizi hak edemezler.
- Köktendinci üreticisi fabrikalar olan Medreseler ve Kuran kursları kapatılmalı, laik ve bilimsel bir eğitim teşvik edilmeli. Bu kural hayati.
- İslam dünyasında medreseler, dine dayalı okullar siyaset, seçimler vesilesiyle köktendincilerin nüfuzundan yararlanmak isteyen iktidarların işbirliğiyle her yerde mantar gibi bitiyor.
- Çocuklara ifade özgürlüğü, demokrasi, eşitlik öğreten okullar kurulmalı. Şayet şimdi kimse onlara bu değerleri aktarmazsa, ilerde onların bu değerleri talep etmesini nasıl bekleyebiliriz? Köktendinciliğe karşı tek etkili silah laik eğitim.
- Eğer köktendincilerin bu gelişmelerini frenlemezsek, eğer hiç denetimsiz dilediklerini yapmalarına izin verirsek, eğer sol ve ilericiler her türlü köktencilik ve aşırı tutuculuğa karşı verilen laik ve hümanist savaşıma katkıda bulunmazsa günümüz uygarlığında dev gerilemeler yaşanabilir.
- Kelleme fiyat biçiyorlar. Bu nedenle kendi memleketim, Bangladeş’ten atıldım. 10 yıl Avrupa’da yaşadıktan sonra Hindistan’a, Kalküta’ya gittim. Orada da fetvalar boynuma yapıştı. Kitaplarım meydanlarda yakıldı. Haydarabat’ta bir kitabımı tanıtırken bir İslamcı köktendincinin saldırısına uğradım.
- Hiçbir din kadın-erkek arasında eşitliği övmüyor, öğütlemiyor. Tüm dinler kadınlara düşman. Hepsi kadına baskıyı teşvik ediyor, hepsi kadınların erkeklerle aynı haklardan yararlanmasını engelliyor. Hiçbir biçimde kadının özgürlüğüyle bağdaşmayacak ataerkil sistemlerin ilelebet sürmesini istiyor.
- Köktencilikleri Hinduizm, Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm olsun kadınlara baskı yapan dinleri eleştirdiğim zaman hiç kimse beni ölümle tehdit etmiyor.
- Her boydan ve soydan köktenciliğe karşı çıkıyorum. Şahsen hayatım boyu İslam köktenciliğinden çektim. Müslüman bir ülkede doğup büyüdüm.
- İslam adına kadın haklarını yok etmek, vurmak, işkence etmek, kırbaçlamak, taşlamak, kadınları öldürmek için bu savaşları beklemediler.
- Ama söz konusu din İslam oldu mu, İslamcı köktendinciler hakkımda derhal fetvalar çıkartıp öldürülmemi, asılmamı istiyorlar.
- Köktendincilerin eylemciliği Irak, Afganistan savaşları olmaksızın da bir gerçekliktir.
- Amerikan savaşı bir başka tartışma konusu. Karşı çıkabilir, protesto edebiliriz.
- Müslüman ülkelerdeki kadınların çektiği acının tarihi çok uzun.
- Nefret ettiğim bir düşünce varsa, o da anneliği kadınlığın en yetkin olgusu kabul eden anlayıştır! Benim çocuk doğurma isteğimin nasıl böyle bir düşüncenin etkisiyle oluşabildiğini düşünebildin?
- Hayır, aslında, başka bir şey var. Bu çocuğun bizi doğumumuzdan itibaren kuşatan ataerkil yönteme bağlı olmamasını istiyorum. Benim dünyaya getireceğim canlının bu egemenliğe son vermesini gerçekten istiyorum.
- Şunu bil ki küçük budala, eğer ben bir çocuk istiyorsam, bu bir amacı gerçekleştirmek için değil! Yalnızca, çocuk dünyadaki en güzel varlık olduğu için ve ben başka hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bu ana-çocuk ilişkisini yaşamak istediğim için. Benim ihtirasımın sınırı bu.