Turgut Uyar

Türk şair
Turgut Uyar
Doğum tarihi 4 Ağustos 1927
Doğum yeri Ankara
Ölüm tarihi 22 Ağustos 1985
Ölüm yeri İstanbul
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Turgut Uyar (d. 4 Ağustos 1927, Ankara - ö. 22 Ağustos 1985, İstanbul), şair.

Sözleri

değiştir

Şiirlerinden Örnekler

değiştir
 
Hatırlarım bir akşam
bir yokuşa durmuştum;
İri atlarımız macardı,
dantellerimiz alman…

Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanımefendiye

değiştir
  • Hatırlarım bir akşam bir yokuşa durmuştum;
    İri atlarımız macardı, dantellerimiz alman…
    ...
    O günlerde her şey akıp giderdi biz de şaşardık;
    Hürriyet, meşrutiyet, otuz bir mart falan filan…
    ...
    Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam!
    Aldım anlayamadım; öldüm anlayamadım almadığım bir akşam…
    ...

Yangın Toplantısı

değiştir
  • Bu dünyada yediğimiz ekmekler içtiğimiz sular
    dizlerimizdeki bu güç
    derimizdeki tad
    karşı koymak içindir
    kaçmak için değil
    alçacık durgun düzlüğümden el sallıyorum
    beni kınadığınız tepelere...

Açıklamalar

değiştir
  • I
    Durursa anlaşılır saatin kaç olduğu
    Ürkek yürek bütün geçmişi kabulleniyor.
    Ve kazmaların ve garların hiç uyumadığını
    Hiç uyumadığını alkolün
    Çiçeklerin ve tuzun
    Gemilerin ve Çinde ve Büyük Britanyada ve
    Bilmem bu gerinmeler, bu büyük yürek çarpıntısı
    Bu sakallı adamlar dağlardaki
    Birden farkına vardığımız güzelliği dünyanın
    Güzelim
    Galiba sonundayız uykumuzun.
 
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir
hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da,
beraber ıslansak.

  • Sonra cumartesi günleri gelir
    Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
    Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.

Meymenet Sokağına Vardım

değiştir

  • Gökyüzünün kalkıp dudaklarıma bir değmesi var,
    oysa kapılar var duvarlar var perdeler var…

Büyük Ev Ablukada

değiştir

  • Sen beraber yatacağımız yatakları hazırla, sen bir onu yap yeter bak göreceksin.
 
İşte ben hep böyle
garip mahzun,
Bir şey beklermişcesine yaşıyorum…

Ölüme Dair Konuşmalar

değiştir

  • İşte ben hep böyle garip mahzun,
    Bir şey beklermişcesine yaşıyorum…

Kimbilir..

değiştir

  • 2.
    Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum
    bu çeşit yaşamak, zor.
    kimbilir tanrım, kimbilir
    hangi güzel yerde beni,
    hangi ölesiye sevda bekliyor?..

Akçaburgazlı Yekta'nın Mahkeme Kararını Aldığında Söylediği Mezmurdur

değiştir

  • Ne o beni kandırmıştı.
    Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimiz de bildiklerimizin ötesine,
    bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk
    bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik…

  • Eylül toparlandı gitti işte
    Ekim filanda gider bu gidişle
    Tarihe gömülen koca koca atlar
    Tarihe gömülür o kadar.

Biraz Hayat

değiştir
  • Herkesi bir başka neden, bir başka hüzne götürüyor.
    Çok kimse bıkıyor günden akşam olmadan…

Kalbindir

değiştir

  • herkes nasıl sanırsa kendini öyle
    tastamam öyle tastamam
    her şey benim kalbimdir diyorum

her şey kalbimdir diyorum
işte o zaman
ölüme eşitliyorum aklığını.

 
Sana inanmışlığım bir büyük olaydır.

Hemofili

değiştir

  • Sana inanmışlığım bir büyük olaydır.

Vakitsiz Uykulardan

değiştir

  • koyverme beni vakitsizdir mutlaka
    uyandır çürüyenlerimi bir bir tazele
    en sert sesini edin en zorlu tavrını al
    kayayı çıkartmıştık tepeye kadar
    ufacık ufacık bir şey
    itecek kadar.

Sadabad'a Kaside

değiştir
  • ...
    ne denmiş, akıp giden her suyla akıp giderim
    çünkü sevdim çünkü bu yüzden güçlü bileklerim kanadı...

Açlık Çoğunluktadır

değiştir
  • ...
    Artık her şeyi yaşadık
    Ve birlikte düşündük
    Ve düşündük ki her şey cehennem
    Bir bakışta
    Ve cehennem
    Başarılmamış bir savaştır
    Dünyanın ortasında kullanılmamış bir su
    Cehennem, insanın kendi ciğeri
    At sırtında taşınan ölü
    Kundağa girmeyen bebe
    Karanlıklarda açan çiçeklerin
    Bir insanın ölümüne dönüşü
    Bir insan ölümü olmaya
    Çünkü açlık çoğunluktadır.

(Bir Kantar Memuru İçin) İncil

değiştir
  • ...
    Benim çerden çöpten toplayıp aşka kattığım
    Beni dağlara sürdükleri vakit
    O vakit
    Kurtlara çakallara kodukları vakit
    O vakit
    Benim katıldığım bütün türküler söylenmez olur şehirlerden
    Geceleri kapandım çıkamadım önce
    Yeni yeni içkiler kardım onları içtim
    Bir yanda eski sular vardı önlerine durdum
    Aşılmadım devrilmedim yanımdan geçtiler
    Ne arıyorsam onda vardı
    Ne aradığımı bilmezken onda öğrendim.

Terziler Geldiler

değiştir
  • ...
    "Ey artık ölmüş olan at! -dediler-
    En güzeli oydu işte, yüzünün
    savaşla ilişkisi.
    Boydanboya bir karşıkoyma, denge
    ve istekli bir azalma. Onu bilirdik.
    O ağaç senin kanınla beslenirdi,
    hepimizi besleyen.
    Bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız
    senin karşında,
    alışverişin, alfabenin, iplik döküntülerinin ve
    her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği..."

Yitiksiz

değiştir
  • ...
    Üç beş kalem insan gelip geçtiler
    Benim aradığımı bulup geçtiler
    Biliyorsunuz bu dünya bana yetmez
    Biliyorsunuz bütün kapıları omuzladım
    Kimini açtım kimini açamadım
    Bütün gemileri dolaştım limanlarda
    Hepsi rıhtımlara bağlıydılar
    Bütün adalar vakti yitikti
    Sabaha karşı oturup ağladınız
    Çünki siz bulup da yitirdiniz
    Ben yitirmem bir bulsam
    Büyük kayaları üst üste korum
    Ama biliyorsunuz her şey gelip geçicek
    Süslü kadınlar gibi oymalı arabalarda
    İki vakit arasında sessiz bir çiçek
    Bir dökülecek bir açacak
    Sonunda cılız köprülerin öte başında
    Bir benim bulamadığım kalacak

Münacat

değiştir
  • 1.
    birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri,
    gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri.
    [2]

Kaynakça

değiştir
  1. Uyar, Turgut (1986). Bir Şiirden. Ada Yayınları. s. 115. 
  2. Turgut Uyar’ın Divanında Bir Araç Olarak Biçim

Dış bağlantılar

değiştir
Turgut Uyar ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.