Yüz Yüze

Yüz Yüze, 1997 ABD yapımı dramatik aksiyon filmidir. Özgün adı Face/Off olan film Türkiye'de 21 Kasım 1997'de gösterime girmiştir.

John Woo'nun yönettiği ve bir polis ve bir suçlunun ameliyatla birbirlerinin yüzlerinin değiştirmesini anlatan filmin baş rollerinde John Travolta ve Nicholas Cage oynamışlardır.

Eğer ülkenin en iyi polisi her gece karısının yanına gelemiyorsa, ülkenin canı cehenneme.

Diyaloglar

Castor Troy: Seni bu kadar sevmeseydim öldürürdüm, birader.

Pollux Troy: Bana birader deme.

Sean Archer: Teslim ol pislik, işin bitti.

Castor Troy: Beni vursan iyi olur Sean, çünkü tek kurşunun kaldı.

Sean Archer: Senin de öyle.

Castor Troy: Ortak bir yönümüz var, tabancalarımızı biliyoruz.

Sean Archer: Ortak olmayan yönümüz şu: Yaşamak umurumda bile değil ama senin umurunda.

Hollis Miller: Hücresine ajan koyabilirim. Belki Pollux ağzından kaçırabilir.

Sean Archer: Aaa yapma. O tam bir paranoyaktır. Bombanın yerini sadece ağabeyine söyler ve o da öldü.

Hollis Miller: Başka bir olasılık daha var.

Hollis Miller: Diyelim ki; Erhwon Hapishanesine girdin ve Castor Troy olarak Pollux'u sıcak bir şekilde kucakladın.

Sean Archer: Neden söz ettiğini anlamıyorum Miller.

Malcolm Walsh: Ben açıklayayım. Malcolm Walsh, özel operasyonların biyoloji birimindenim.

Sean Archer: Evet, sizi tanıyorum.

Malcolm Walsh: Ne yapabildiğimi bilmiyorsun. Fiziksel değişim, hücre üretimi...

Hollis Miller: Doktor Walsh devlet tanıklarının yüzlerini hatta seslerini değiştirebiliyor.

Sean Archer: Yani onun ve benim yüzümü alacaksınız.

Hollis Miller: Ödünç olarak. Ameliyatla eski haline gelebiliyorsun.

Sean Archer: Sen bunu isteyeceğimi mi sandın? Hayır. Hayır.

Hollis Miller: Başka kimse yok Sean.

Sean Archer: Hayır!

Hollis Miller: Yıllardır Castor Troy'u soluyarak yaşıyorsun.

Sean Archer: Çetesini yakalayıp konuşturacağım. Tek yolu bu.

Hollis Miller: Ya konuşmazlarsa... Bomba patlar ve Castor Troy kazanır.

Tito Biondi: Sean, fikrimi değiştirdim. Bu bir intihardan farksız.

Sean Archer: Evet, biliyorum biliyorum. Biliyor musun dostum, bu doktor bana söylediklerinin yarısını bile yapabilirse belki işe yarar. Belki Castor Troy olurum, kontrolümü sağlarım.

Tito Biondi: Beni korkutan da bu zaten.

[Sean Archer ameliyatla Castor Troy ile yüzlerini değiştirmiştir.]

Sean Archer: Los Angeles'ı havaya uçuracağız birader.

Pollux Troy: Beni buna sen zorlamıştın, değil mi? On milyon dolarlık tasarım ve şimdi o pislik herifler paranın üstünde oturuyor.

Sean Archer: Bu büyük bir haksızlık. Yaptığın o bomba sergilenmeyi hak ediyor. O bir sanat eseri. Yeri Louvre olmalıydı.

Pollux Troy: Evet haklısın. Ama neyse, Los Angeles Kongre Sarayı da fena bir yer sayılmaz. Ne var?

Sean Archer: Teşekkür ederim.

Pollux Troy: Ne için?

Sean Archer: Acınacak birisin Pollux.

Castor Troy: Üzerimdekilerden en çok hangisinden refret ediyorum acaba? Yüzümden mi yoksa bedenimden mi? Aslında karınla sevişmek hoşuma gidiyor ama ikimiz de diğer türlü olmasını isterdik, değil mi? Değiş tokuş yapalım mı?

Sean Archer: Benden alıp götürdüklerini geri veremezsin.

Castor Troy: Madem öyle, B Planı: Birbirimizi öldürelim.

Eve Archer: Kim olduğunu biliyorum. Sen oğlumu öldürdün?

Sean Archer: Oğlunu ben öldürmedim. Ben Sean'ım. Seni son kez gördüğümde bu odadaydık ve tartıştık. Yine "gitmek zorundayım" dedim. Ve geceyi Mike'ın yatağında geçirdim. Çok yorgunum Eve. Verilen görev: Castor Troy olarak hapishaneye girmekti. Çılgınca, biliyorum. Bir özel operasyonlar cerrahı bana Castor'ın... YÜZÜNÜ VERDİ! Ve Castor bir şekilde komadan çıktı. Ve bu görevi bilen herkesi öldürdü. Ama önce kendini bana dönüştürmeyi başardı. Söylediklerime inanmadığını biliyorum, işte istediğin kanıt doktor: Kocanın, benim, Sean'ın kan grubu sıfır negatif, Castor'ınki ise AB grubu.

Eve Archer: O adamla bir haftadır karı koca hayatı yaşıyoruz.

Sean Archer: Biliyorum. Eve, seni öyle bir duruma soktum ki, ben kendimi affettiremem, biliyorum.

Eve Archer: Bunun için çok uğraşacaksın.

Sen Archer: Bu ikimizin arasında, onları karıştırma.

Castor Troy: Hayır. Onları sen karıştırmayacaktın. Oğlun kazayla öldü, ben seni öldürmek istemiştim. Ama nedense bu işi çok büyüttün. Niye kendini öldürmedin ya da unutmaya çalışmadın?

Sean Archer: Hiçbir baba unutamaz.